
06 Şubat 04:17'yi unuttuk mu?
Mehmet Kanmaz
Değerli dostlar; 2023’ (2 yıl önce) 06 Şubat Pazarı-Pazartesi’ye bağlayan gece; 04:17’yi gösterirken Gecenin zifiri karanlığında önce korkunç bir uğultu duyuldu.
Yerkabuğu yedi kat dibinden itibaren yüzlerce kilometre boyunca bir anda kâğıt gibi yırtıldı. Milyonlarca insanı üzerinde taşıyan mekânlar yarıldı.
Koca koca 11 şehir beşik gibi sallandı. Küçüğünden büyüğüne, yükseğinden enginine binlerce bina sarsıldı, Devasa binalar çatırdıyor, demir bağlantıları birbirinden kopuyor, evlerin duvarları patlıyordu.
Heyulâ gibi yapılar içindekilerle bazısı aniden, bazısı kat kat çöküyordu. Kimi yan yatıyor, kimi yapılar sağa sola devriliyordu. Kıyametin kopuşunu andıran o hangâmede toz bulutları arasında göz gözü görmüyordu.
Korku dolu çığlıklarla, yürek yakan feryatlarla evinden-ocağından kaçabilenler, pencereden atlayabilenler, bir şekilde kendini dışarı atmaya fırsat bulabilenler canlarını kurtarıyordu..! Kurtarmak mı..? Hayır, hayır..! Pek çok kişinin eşi, evlâdı, kardeşi canından öte yakınları yıkıntıların altında kalmış, tonlarca enkazın arasında sıkışmıştı.
Ortalık can pazarına dönmüştü. Nice canlar aslında geceden ölüm için uykuya dalmıştı. Gecenin yarısı, ortalık karanlık ve hava soğuk! Soğuk hava insanın bedenine çivi gibi batıyor, bıçak gibi kesiyor, iliklerine kadar işliyordu. Kim öldü, kim kaldı, gel de bil..! Öleni de kalanı da gel de bul..!
İşte tam o vaziyette, bir yandan kar ve yağmur, öte yandan kapkaranlık ve soğuk..! Kıyamet miydi yaşanan, ya da yaşanacak kıyametin misali miydi..?..!
2 sene geçti: Yā Rabbi veyā İlâhi, Yā Kayyum, bu depremle biz yıkıldık ve yığıldık, Hâla tesiri altındayız..! rahmetinle tut bu milletin elinden ve ayağa kaldır. Habibinin boynu bükük ümmetini kimsesiz, sahipsiz ve yetim bırakma.
Rahmetinin hayat veren meltemlerini ölümsüz aşklarla, heyecan dolu sevinçlerle gönüllere estir; buzlar erisin, donuk duygular çözülsün.
Kalpleri, iç ısıtan yeni, yepyeni hislere, heyecanlara ve coşkulara uyandır.
“Sizler cennet-āsā baharda geleceksiniz” diye müjdelenmiştik.
Yıllardır nice ümitlerle beklediğimiz manevi baharlara hasretiz. Şu hazin günler rahmetine çok çoook MUHTĀCIZ Rabbimin emrinde olan Dünya; zıvanadan çıkmış olan insanoğlunun işlediklerine dayanamayıp yüzyıllardır emsali görülmemiş şiddetteki zelzele ile öfkesini coğrafyamızda kustu.!
Deprem münasebetiyle Şu 730 günden bu yana Kahramanmaraş'tan, Malatya'dan, Adıyaman'dan, Elazığ'dan, Gaziantep'ten, Şanlıurfa'dan, Diyarbakır'dan, Osmaniyem’den Hatay'dan ve Adana'dan gelen her bir haber yüreğimize ayrı bir ateş düşürüp acımıza acı katıyor!..
Ey Allahım; Asrın felaketine maruz kalan kadim devletimize ve milletimize güç, kuvvet, birlik ve beraberlik nasip eyle..! Sana sığındık Rab'bimiz; Sen bize yardım eyle, ve bize 04:17’yi hiç unutturma ve nusretini üzerimizden eksik eyleme Allah'ım...!
Geçmiş olsun Cennet vatan Türkiyem..!