Mehmet Kaçar

Yurt Dışı Vatandaşlarımız Nasıl 'Hoca' Temin Ediyor?

Mehmet Kaçar

Türkiye’ye dönmeyi tamamen kafa ve akıllarından atan ve bulundukları ülkeler de vatandaşlık alan pek çok Avrupalı vatandaşımız, açmış oldukları cami ve derneklerine acaba nasıl ve hangi yollardan, “din görevlisi” temin ediyorlar? Yarım yüzyılı çoktan devirmiş olan, yurt dışı vatandaşlarımızın sorunları ise her geçen yıl hem artıyor hem de çeşitlenmiş duruma geliyor.

Bu gün, yaşadıkları ülke vatandaşlarıyla evlenen bay ve bayanların sayısının artmış olduğunu görmekteyiz ve bunların dinen hükmü nasıl olacak? Bu konu da hala İslami bir çözüm bulunmuş değildir. Avrupalı vatandaşlarla evlenen, bayanların durumunu ayrı bir başlık altında inceleyip hangi çözüm yolu bulunacaksa acilen bulunmalıdır.

Diğer bir sorun da, Avrupa devletlerin de açılan ve cemaat aidatları ile yaşamaya çalışan cami ve mescitler de görev yapan din görevlilerinin seçimi ve yeterlilik düzeyleri gelmektedir.

Türkiye’ye dönmeme kararının alınmasında ki en önemli nedenlerden biri şudur. Türkiye’de gördüğü olumsuz muamele, sağlıkta ve ekonomi de görülen güçlüklerdir.

1960’lı yıllar da işçi olup’ta bugün yaşadığı ülke vatandaşı olan, yurt dışı vatandaşlarımız, bulundukları ülkelerde yalnızlıktan kurtulup, düğünün de, cenazesinde, sünnetinde birlik ve beraberlik sağlamak için, kendi imkanlarıyla dernekler kurup, ilk yıllar da, bodrumlar da daha sonra ki yıllarda da satın aldıkları binalarda, cami adını verdikleri mescitler açtılar.

1980’lerden sonra, kurdukları dernekler, Türkiye’de ki siyasi partilerin uzantıları haline gelmiş ve her cami bir siyasi görüş angaje olmuştur.

Bu cami ve mescitler kendi siyasi eğilimleri doğrultusun da din görevlisi aramaya başlamışlardır. Aranan bu nitelikte ki “din görevlilerini” de bulup getirmişlerdir.

Türkiye de görevlerinden istifa ederek yurt dışında din görevlisi olarak gidenlerin dışın da, hiç bir resmi görevi olmadığı halde, dinin hükümlerini yeterince tahsil etmeden işçi statüsü ile bu ülkelere giden bazı vatandaşlarımız, konumuza bahsi olan mescitlerde görev almışlardır. Bunların çoğunluğu ise faydadan çok zarar verecek gayretler içerisine girmişlerdir.

Dernekler bazın da bölünmüş işçilerimizi, İslamın birleştirici ve kardeş oldukları emri etrafın da toplayamamışlardır. Onların İslamı çok iyi bilen, söylediğinin farkın da olan, birleştirici, bütünleştirici, memleketimizin şartlarını idrak eden din görevlilerine ihtiyacı vardır.

Konsolosluklar nezdinde bulunan Din Ateşeleri de, bu durumun oluşmasında son derce etkili ve öncü rolü oynamışlardır ve DİTİB’in dışında ki tüm dernek ve camileri ve İslam Federasyonlarına mesafeli ve sakıncalı gözüyle bakmış, kardeşçe bir yaklaşım gösterememiştir. Bunun başlıca nedenleri de o zamanlar, DİTİB’in dışında ki derneklerin Türkiye Laikliğine aykırı dernekler olarak görmeleri ve kendilerinin bu derneklerle bağ kurmaları halin de fişleneceklerini sanmalarıdır.

1980 askeri darbesi ile 28 Şubat post modern darbelerinin baskıcı, cuntacı durumları baskın rol oynamıştır.

DİTİB, 1978 yılı sonlarına kadar yurt dışında bulunan işçilerimize sadece Ramazan ve Kurban Bayramı vesilesiyle “din görevlisi” göndermeye devam etmiştir. Ayrıca, seçimleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılmak şartıyla, zamanın Çalışma Bakanlığı, sosyal Yardımcı(din görevlisi)kadrolarına atamalar yapmıştır. Bu görevliler, Konsolosluklarda ki çalışma müşavir ve ateşelikleri nezdinde görevlendirilmişlerdir.

1978 yılın da Diyanet İşleri Başkanlığı altı ay sürelerle yurt dışı “din görevlisi” gönderme uygulamasını başlatmıştır. Yapılan bir genelge ile durum işçi derneklerine de duyurulmuştur. İstekte bulunan derneklere, seçilen din görevlileri gönderilmiştir. İlk olarak tabi ki 19 seçilmiş görevli gönderilmiştir ki, diyanet işleri o zaman sadece kendi yandaşları tarafını seçmiştir. 1979 yılı Ramazan ayın da gönderilen görevlilerden 13’ünün süreleri ikinci bir altı ay daha uzatılmıştır. 1980 yılında ise 38 görevli daha gönderilmiştir. 1980 Ramazan ayında da 60 görevli gitmiştir. Bu görevlendirmelerin yanın da 1982 sayılı kanunla kurulmuş bulunan yurt dışı teşkilatının kadrolaşmasına ilişkin çalışmalar sürdürülmüştür. Bakanlar kurulu kararı ile ilk defa tahsis edilmiş bulunan 10 adet “Yurt Dışı Din Hizmetleri Müşavirliği” (Bürüksel, Lahey, Bonn ve Canberra(Avusturalya) Büyük Elçilikleri de açılmıştır.

Belçika resmi makamlarının DİTİB’den isteğine karşılık bu ülkeye ilk defa 1979 yılın da 17 din dersi öğretmeni tayin edilmiştir. Bu öğretmenler Bakanlar Kurulu kararıyla üç yıl süreyle maaşsız izinli olarak Belçika’ya gönderilmiştir. Maaşları Belçika makamlarınca ödenmiştir. Bu görevliler, okullarda ki öğretmenlik dışın da bölgelerin de Cuma namazlarını kıldırmışlardır. Tatil günlerinde de vaazlar vermişlerdir. Aynı statü ile 1980 yılın da 12 din dersi öğretmeni daha atanmıştır.

Belçika dışında ki ülkelere gönderilen din görevlilerinin ücretleri görev yaptıkları Türk Derneklerince karşılanmıştır

1985 Temmuz ayına kadar DİTİB, gönderilecek din görevlisi ve gideceği yerdeki teahhütname halinde belirlenmiştir.Yine aynı yıl Temmuz ayından sonra yurt dışına gönderilenin maaşları T.C Dış İşleri Bakanlığı bütçesinden karşılanmaya başlamıştır.1979 yılın da 6 ay geçici görevlendirme ile başlayan din görevlisi talebi karşısın da, DİTİB geçici 6 aylık süreyi bir yıla çıkarmıştır. 1980’li yıllardan sonra camilerde daimi bir din görevlisi bulundurmak istenmiştir. Derneklerin bu yoğun talebi karşısında DİTİB din görevlisi göndermeye devam etmiştir, ancak bu isteklerin hepsini yeterince karşılayamamıştır. Çünkü Türk Derneklerinden bir kısmı da din görevlilerini kendileri temin etmek durumunda kalmışlardır.

1987 yılına kadar toplam 794 din görevlisi yurt dışına gönderilmiştir ve son düzenleme ile bir din görevlisi en fazla 5 yıl yurt dışında kalabilmektedir. DİTİB’in yurt dışına sınavla gönderdiği görevliler, Din Hizmetleri Müşaviri, Din Hizmetleri Ateşesi, Sosyal Yardımcı, idari Ateşe ve Din Görevlisi olarak atanmışlardır.

Selametle....

Yazarın Diğer Yazıları