Mehmet Kaçar

Yeni Dünya Düzeni 'Emperyal Siyonizim'

Mehmet Kaçar

Avrupa, özellikle de İngiltere, Osmanlıyı arkadan hançerleyip yıktıktan sonra, yerine şeytani planları olan emperyal siyonizmi, demokrasi adı altında dünyaya kabul ettirme çabası içerisine girmişlerdir. Bu çabalarına da masumiyet katarak yeni dünya düzeni adını verdiler. Bu düzenin tek bir amacı vardır ki oda, enerji kaynaklarına inip, onların gerçek sahiplerini sömürgeleştirip, iliklerine kadar sömürmektir.
Bu kurulan yeni dünya düzeninde, dünyanın jandarması olma görevinin başına da İngiliz asıllı ABD getirildi. Dünya ya hükmetmeye kalkan bu jandarmalar bir yüz yılın içerisine iki adet cihan harbini sığdırdılar. Üçüncüsü de bu gün İslam Coğrafyasına yıkılmış durumda. Milyonlarca insanın katline cevaz verdiler. İnsanların katli hayvanlardan bile önce gelmektedir bu düzende.
Milyonlarca insan bu emperyal siyonizmin çıkarları doğrultusunda sürdürülmeye devam ediyor. Evsiz, yurtsuz, babasız, anasız milyonlarca insan mülteci durumuna düşürülmüştür. Bu yüzyılda insanlar köleleştirilip birlerinin çıkarları için açlıktan ölmelerine seyirci kalmaktadırlar. Ölmeyenlerin de batılılara köle olarak kazandıklarını ellerinden almaktadırlar.
Osmanlı mirası olan ülkelerde, kan, göz yaşı, savaş ve açlıktan ölenlerin senaryoları yazılmaya devam edip, timsah gözyaşları dökülmektedir.
Oysa Osmanlı bu topraklarda, barış, esenlik ve kardeşlik içerisinde, haklara saygılı bir hayat yöntemiyle, faşizmden ve despotluktan kaçınmıştı. Sömürüye dayanmayan sistemiyle dikta bir yöneten olmamıştı. Eğer böyle olsaydı, ilk önce batılıların yaptığı gibi onlara dil baskısı yapardı. Osmanlının bulunduğu hiç bir yerde Osmanlıca mecburi dil olmamış ve herkes kendi dilini konuşmaya devam etmişti.
Bu gün Orta doğuda, Afrika da ve Asya’nın bir bölümünde üçüncü dünya savaşı sürdürülmektedir. Bunu, yine batı, sürdürülebilir enerji ve ekonomi adına “emperyal siyonizme hizmet edebilmek adına yapmaktadır.
Suriye, Irak, Afganistan, Mısır, Libya, Lübnan ve diğerleri bu savaşın tam ortasında yer almaktadırlar. Bu şu anlama gelmektedir. Bu ülkeler, eyaletlere bölünmeli ve batılı jandarmaların atadığı bir bekçi ile yönetilmelidirler. Bu gün bunun örneği Kuveyt, BAE, Katar gibi ülkelerde görülmektedir. Bu eyaletler daha sonraki aşamalarında bağımsızlaşarak küçük devletçikler konumuna düşürülmelidirler. Bu gün batının planladığı 5 binin üzerinde küçük devletçiklerin oluşumuna çalışmaktadırlar. Türkiye Cumhuriyeti işte bu aşamada çok önemli bir rol oynamaktadır. 1830 larda, Süleyman Hayri Bolay Üstadımın Tercüme ettiği “Osmanlıyı yıkan yüz palan adlı eserde”, papaz Klemens, Osmanlı topraklarında 18 devlet planlamış ve bunların 16 sı kurulurken, iki tanesi kurulamamıştır. Bunlarda Güneydoğu da kurulması istenilen kürt maruni devleti ile Trabzon merkezli ve Gürcistan topraklarını da içeren pontus rum devletidir. Bunların provası kurtuluş harbinden önce yapılmıştır zaten.
Bu gün bu planın bir uzantısı, Libya ve Lübnan da uygulanmaya koyulmuştur. Lübnan ve Libya topraklarında 5 er ayrı eyalet oluşturulmak üzeredir. Emperyal siyonizmin planındaki sınır ise Vandır. Van eski Belediye Başkanı Erbaş beyin anlattıklarına göre, oyun büyüktür. Emperyal siyonist güçlerin uzantısı ABD li Yahudiler Vana gelip Van gölü kenarına bir tatil köyü yapmak istemişler ve belediye meclisi bunu ret etmiştir. Burada büyük siyonist İsrail devletinin Mezopotamya sınırını belirlemek istemişlerdir.
Oyun büyüktür. Emperyal siyonizm güçlerini yenmenin yolu, bir ve beraber olmak, iri olmak, diri olmak, kardeş olmak, dik durmak, maddi ve manevi kalkınmamızı tamamlamak ve tam bağımsız, ne ABD ci ve ne de Rusyacı yani geçmişin deyimiyle ne sağcı ne solcu tam bağımsız Müslüman Türkiye olmaktan geçmektedir.
 

Yazarın Diğer Yazıları