YENİ DÜNYA DÜZENİ
Mehmet Kaçar
Suriye’de ki ABD konvoyuna öncülük eden araç komutanının aracının aynasında, özel olarak yazılmış bir yazı çok dikkat çekici geliyor. Bu yazıda “The new world oder is closer than it appears” yazıyor. Bunun Türkçesi ise “ Yeni dünya düzeni” demek. Bu herhalde beklendiğinden daha yakın galiba. Artık gizlenmeye gerek duyulmadan aleni dillendirilmeye başlandı. İşte işin püf noktası da burada zaten. “Yeni dünya düzeni” beklenenden daha yakın gözüküyor. Planlamanın sonuna gelindi galiba. Yani birileri Peygamber Efendimizin haber verdiği kıyamet savaşına çok hızlı bir şekilde hazırlanıyor.
Bu savaşın planları arasında bulunan şii kaynaklı Mehdi, Hristiyan inancındaki Mesih, ve Deccal, Melheme-i Kübra, Armageddon kelimelerini çok sık duyacağız gibi. Aslında bunlar çok yeni şeyler değil. Her devirde çokça söylenerek bugünlere kadar gelmiştir. Mesela ABD’nin baba Busch’u İrak’ı işgal ederken “Mesih’in ordusu” deyimini çokça kullanmıştı. Buna karşılık şiilikte beklenmekte olan “Mehdinin Ordusu” sahaya sürülmüştü.
Şam şehri, kadim tarihinde Habil-Kabil hadisesi insanlık tarihinde ilk kanın döküldüğü yer olarak bilinir. Bugün yine bu topraklarda kan dökülüyor ve beklenen yeni dünya düzeni savaşının da merkez üssü olacağa benzemektedir.
Hristiyanlığın katolik mezhebinin kurucusu olan Tarsuslu Saul, Hristiyan olduktan sonra ki adı ile Pavlus’un gezdiği yerlere bir göz atalım. Madem “Yeni dünya düzeni “ göründüğünden daha yakın görünüyor!, o halde şu adını sayacağımız şehirleri iyi takip etmekte fayda mülahaza ediyoruz. İstanbul, Hatay, Tarsus, İzmir, Manisa, Denizli’deki yedi kilise(Pergamum, Smyrna, Ephesus, Thyatıra, Sardis, Philadelphia, Laodicea).
Bursa’da Tiriana(Tirilye) ve İznik, Ankara, Konya, Kayseri, Urfa, Hatay(Antakya), Antalya, Muğla, Maraş, Antep, Kilis... Bu şehirlere dikkatimizi celp edelim. gelen-gidene bir göz atalım. Bunların ne anlama geldiğini anlamak için Yuhanna İncilinin vahyi ve Saul (Nam-ı diğer Pavlus)’un hayatına bir bakmak gerekiyor:
Saul yada Tarsusulu Pavlus, miladi birinci asır da yaşamış, Ferisi Yahudilerinden bir Roma vatandaşıdır. Luka’nın kaleme aldığı İncil’de önemli bir yere sahip olan bu kişi hakkında çok çelişkili bilgilerde var. Yaygın görüşe göre Roma yolculuğuna 59 yılının sonuna doğru başladı. Roma’ya geldiğinde 60. yılın baharı idi. Luka’nın Elçilerin işleri 28:30-31 ayette anlattığına göre Roma’ya geldikten 2 yıl sonra Pavlus serbest bırakıldı. Köln ve Strasborg’dan sonra Sezar’ın öldürüldüğü söylenirse de Luka İncil’inde anlatılanlara göre Roma’dan Girit’e gitmiştir. 62-64 yılları arasında 2 yıl burada kaldı. Sonra Neron’un adamları tarafından tekrar yakalanarak Roma’ya getirilip 64-65 yıllarında idam edildiği söylenir. MS. 5’te Tarsus’ta doğan Pavlus, Ms. 60’lı yılların ortasında 60 yaşlarında Roma’da öldüğü kabul edilir. Cesedi daha sonra St. Paul Bazikasına gömülür.
Yeni Zellanda saldırısı bu savaşın bir işareti olabilir. Çünkü bu adam Türkiye’ye gelmiş, Selanik-İstanbul- Atina üçgeninde temaslarda bulunmuş. Türkiye’de daha bir çok ile gitmiş. İsrail’de gitmiş bir terörist. Hatta bir süre Türkiye’de tutuklu kalan Amerikalı rahip Brunson ile bağlantısından söz edenler dahi var.
Bu teröristin 72 sayfa olarak hazırlamış olduğu bildiride, çok normal bir şekilde dünya gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Bu teröristin bildirisinde hedefteki düşman belli, Müslümanlar ve Avrupalı Beyaz adamın yeniden haçlı ordusunu kurması isteniyor. Müslümanlara karşı Yahudi-Hristiyan ittifakının oluşması isteniyor. Bu bildiriye göre inandıkları Tanrı’nın kıyamet savaşını başlatması isteniyor.
Düşman, Yahudi ve Hristiyanlar dışındaki herkes. AB ve NATO’dan acilen Türkiye’nin çıkarılması isteniyor. AB ve NATO’nun rahmetli Prof Dr. Necmeddin Erbakan’ın dediği gibi “birer Hristiyan kulübü” olduğunu böylece açıklamış olmaktadır.
O teröristin silahında Almanya şansölyesi Merkel’in adının geçmesi de şu nedenden olsa gerektir. Almanya Neo Nazilerin(aşırı sağcı-İslam düşmanı ve ırkçı) merkezi konumunda. Yine aynı Almanya İngiltere, Fransa ve ABD’nin şekillendirdiği bir devlet ve haçlı ordusuna bu özellikleri ile merkezlik yapabilecek bir ülke konumundadır.
İşte yeni dünya düzeni bu merkezden şekillendirilmeye çalışılıyor.