VENEZÜELA'DA, ABD DARBESİ
Mehmet Kaçar
Venezüela Devlet Başkanı Maduro, seçildikten sonra ABD’ye karşı söylem ve uygulamaları ile dikkatleri üzerine çekmişti. Bir kaç defa başarısız suikast girişiminden de kurtulmayı başarmıştı. ABD ve AB her zaman olduğu gibi kendi çıkarlarına ters düşen bir yönetimi yine kendi değerleri olan seçim, demokrasi ve seçimle gelen liderleri darbe ile devirerek çıkarlarını koruma peşinde. Bu taktiklerini, yıllarca Türkiye’de de denediler. Muhtıralar ve darbelerle bu ülkeyi talan ettiler. Osmanlı’dan sonra Orta doğudaki ülkelere demokrasi adına krallar yerleştirdiler. Afganistan’da, Gürcistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Mısır da denedikleri darbe modellerini şimdilerde Venezüela’da denemek için uğraş vermektedirler. Mısır’da seçilmiş olan Hafız Mursi’yi devirip yerine Firavun torunu Sisi’yi getirdiler ve sömürüye devam ediyorlar. Rusya’ya karşı sürekli iç karışıklar çıkardıkları Gürcistan’ı kullanıyorlar. Maduro’nun ciddi bir altın rezervi bulunmaktadır. Bu rezervi Maduro, batılı ülkelerle paylaşmak niyetinde değil. İşte Maduro’nun başına bela olan Batılı Protestanlar ile ABD’li Evangelişlerin derdi burada. Gelin şimdi burada Venezüela’da olan darbe girişimini biraz tahlil edelim. En büyük petrol rezervi olan ülkelere bir göz atalım. Venezüela, 302.809; Suudi Arabistan, 266.269; İran, 155.600; Irak, 147.223; Kuveyt, 101.500; BAE,97.800; Rusya, 80.00; Libya, 48.363; Nijerya, 37.453; ABD,32.773; Katar, 25.244; Cezayir,12.200; Türkmenistan,600.
ABD’nin darbeleri: 1953 yılında Küba, 1953 İran, 1954 Guatemala, 1960 Kongo, 1961 Dominik Cumhuriyeti, 1963 Güney Vietnam, 1964 Brezilya, 1973 Şili, 1998 Sudan, 2001 Afganistan, 2003 Irak, 2013 Mısır, 2011 Lübnan-Suriye, 2016 Türkiye-Ayrıca 1960 ve 1980 Türkiye darbeleri, 2019 Venezüela. Şöyle az bir akıl ile düşünecek olursak, Maduro’yu seçimle halk seçmiş ve Devlet Başkanlığı görevine getirmişler. Maduro ülke menfaatlerini düşünerek Batı ve ABD’ye resti patlatmış. Eeee bu resti batılılar sineye çekmeye yanaşmıyorlar. Çünkü Batı ve ABD için en iyi demokrasi, kendilerine en iyi köle olan devlet yönetimidir. Maduro’ya karşı Muhalefet ve Parlamento Başkanını destekleyerek, Devlet başkanı olduğunu ilan etmesini istiyor ABD. Hemen, ABD’nin arkasından da İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya gibi devletler Maduro’ya bir haftalık süre tanıyarak seçime gitmesini aksi taktirde Parlamento Başkanını tanıyacaklarını açıklıyorlar. Gelin hep beraber bir senaryo’da biz yazalım. Şimdi Türkiye’de Meclis başkanı muhalefetle birleşse ve Muhalefet Parti Liderini Meclis Başkanı olarak seçseler, bu seçimin arkasından da ABD ve Batılı ülkeler, Seçilmiş olan Devlet başkanına karşı, Meclis başkanını destekleyerek Devlet başkanı ilan etseler bu bir darbe olmaz mı? elbette olur. Hem de bal gibi darbe olur. Şuna inanın ki, Venezüela’de denenmekte olan darbe girişimi başarılı olursa, sırada Türkiye var demektir. İşte batılı ülkelerin, demokrasi ve seçim geleneği sadece bu gibi hileyi şeriyyeden ibarettir. Kendi menfaatleri ve ülkeleri dışındaki, ülkelerde despot liderler olsun, halkı inim inim inletsin, ama Batı ve ABD’nin çıkarlarına dokunmasın anlayışıdır. Ülkeler yıkılmış, liderler öldürülmüş veya idam sehpalarında idam edilmiş, onların umurunda değildir.
Selam ve Dua ile!