Mehmet Kaçar

UYUMSUZLAŞMAYANLAR VEYA HRİSTİYANLAŞMAYANLAR!

Mehmet Kaçar

   1960’lı yıllarda, ellerine pasaportları tutuşturulup, tercüman bile olmadan, tren garlarında tahta bavulları ile gurbet ellere yollara koyulan, insanımızı bando takımları ile karşılanan ve Almanya’nın geleceği olarak görülen, yine aynı ülkenin iş gücü açığını kapacak olan misafir işçiler...
   Almanya’da yerleşik düzene geçip, ailelerini yanlarına aldıktan sonra, Almanlara göre Almanya’nın en çok başını ağrıtan konu “Türkler Almanya’ya uyum” sağlayamıyor yada diğer adıyla beklendiği gibi hristiyanlar gibi yaşamıyorlar(entegre olmuyorlar) konusu ilk sırada yer almaktadır.
   Türkler, Almanlara uyu sağlayamıyormuş veya diğer şekliyle kanunlara saygılı değillermiş, her fırsatta başlarına buyruk yaşıyorlarmış, camiler açıp, dernekler kurup, lobi çalışmaları yapıyorlar, oruç tutuyorlarmış, iş yerlerinde namaz kılıyorlarmış, okullarda mescit ediyorlarmış, baş örtüsü takmak istiyorlarmış falanda falan... 
   Kimliğini ve kişiliğini, İslam şuurunu yitirmiş, Almanlaşmış ve evangelik olmuş olsanız bile ilk fırsatta yine resmi ağızlardan veya medya güruhundan, yine aynı ithamları korolar halinde dinledik durduk. Almanya’da yerleşik düzene geçen ve 60-70 yıldır burada yaşayan Türklerin hangisine sorarsanız sorun bakalım, bu uyum problemi yüzünden oldukça dertlidirler ve yana yakıla daha ne yapalım, lisan öğrendik, iş disiplinini hiç bozmadık, çocuklarımızı üniversitelere gönderdik hatta parlamento da pek çok temsilcilerimiz var, Bundes liga’da dünya çapında Almanya adına ter döken dünya çapında sporcularımız var, Üniversitelerde akademisyenlerimiz var, Almanya genelinde 100 binlere varmış iş yerlerimiz var” derler. 
   Açık açık söylemeseler de, bu tavır genel olarak tüm yabancılaraymış gibi göstermeye çalışsalar da, Almanlar tarafından kabul görmeyen tek ulus Türkler’dir. Evangelich, kültürü ve ahlakını benimsemeyip, kendi kültürü ve inancı doğrultusunda yaşamaya devam eden sadece Türkler değil, uyumsuzlar, cami açanlar, caniler de namaz kılanlar, oruç tutanlar, çocuklarına Alman okullarından İslam Dini eğitimini kendi ekonomik imkanları ile verenler, kurban ibadetlerini Almanya’da yasal yollardan yerine getirmek isteyenler v.s v.s...
   Şimdiye kadar Almanlar tarafından, İtalyanlara, Yunanlılara veya herhangi bir başka yabancı kökenli topluluğa “uyum sağlayın” diye bir istekte bulunulmuş değildir. Uyum sağlanmaması durumunda da bu uluslar asla suçlu bulunmamışlardır. İşte, Türkler arasındaki ince nokta budur. Diğer ulus milletleri hristiyan, Türklerin büyük çoğunluğu ise camiler açan sünni Müslümanlar dır. 
   Peki o halde, söyleyin, ey Almanlar, uyum sağlamak sizce nedir? diyecek olursanız size hep farklı tellerden nakaratlar düzecekler dir. Çünkü uyumun ne olduğunu kendileri dahi bilmiyorlar. Bildikleri tek şey Almanya’nın göbeğine minareli camilerin yapılmasının çok zorlarına gitmesi ve kilise binalarının satın alınıp camiye çevrilmesidir.
   Neye uyum sağlayacağız? Kime uyum göstereceğiz? Kimi taklit edeceğiz? Kimleri kendimize rol model alacağız? İçki içip, aile hayatımızı Almanlar gibi yaşadığımız da yahut onlara göre uydurduğumuz da, acaba uyum sağlamış olabilecekmiyiz? Ey Almanlar, bize bu soruların cevabını veriniz, işte o zaman bizim size uyup uymayacağımızı size söyleyelim. Almanca lisanını Almandan daha iyi konuşur hale geliyorsun, işte kurup, yüz bine yakın dükkan açıyorsun, Almanlara iş veriyorsun, Üniversitelere gidip,  Akademik kariyer yapıyorsun, ama başörtüsü takıyorsun, cami açıyorsun, okullarda mescit istiyorsun, dini nikah kıydırıyorsun, Kur’an okuyorsun, dini nikah kıyıyorsun, kurban kesiyorsun, bayram namazı kılıyorsun, içki içmiyorsun, ülkeni seviyorsun, İslam ve Müslümanlar adına Almanya’da protestolar düzenliyorsun, öyleyse sen Almanya’ya asla uyum sağlayamazsın diyorlar. Ayrıca sen Türkiye Cumhuriyetini ve Cumhur başkanını seviyorsun, onları Almanya’da da seviyorsun, Alman gibi hissedip düşünmüyorsun, o zaman sen asla uyum sağlayamazsın diyorlar.
   PKK’ya karşısın, Ermeni diasporasını kabul etmiyorsun, PYD ve DEAŞ’ı terörü olarak tanıyorsun, Türkiye’de Alevileri dışlıyorsun, Türkiye’nin ekonomik kalkınmışlığına çok seviniyorsun, öyleyse sen asla uyum sağlayamazsın diyorlar. Almanya’ya sığınan Türk hainleri sevmiyorsun, sen Filistinlileri kardeş görüp, İsrail’i sevmiyorsun öyleyse sen asla uyumdan söz edemezsin diyorlar. Sana yapılan bir haksızlık karşısında susmuyorsun, yabancı düşmanlığına karşı mahkemelerde dava açıyorsun, bize sığınmacı olarak gelenler senden korkuyorlar, camiler için, baş örtüsü için özgürlük istiyorsun, öyleyse sen asla uyum sağlayamazsın...
   İyi de Almanyalı Türkler ne yapsın o zaman? Ben söyleyeyim ne yapacaklarını! Almanlar gibi İslam düşmanı, Türkiye düşmanı olsunlar. Baş örtüsü takmasınlar, namaz kılmasınlar, İsraili telin mitingleri yapmasınlar, Almanya’ya sığınan hainlere itaat etsinler, onları dinlesinler, vs. vs.
   Türkiye’de darbe yapanlara destek vereceksin ve onları alkışlayacaksın, ekonomik yatırımları bırakıp İMF’den borç alacaksın, Güneydoğuyu terk edeceksin,  vatanına, dinine sövecekler sen de onları aferin diyeceksin, hatta sen de onlarla beraber olup koro halinde söveceksin, söverler iken, sesini kesip yerinde yerinde oturacaksın, aferin size ne güzel oldu diyeceksin, kızımız başörtüsü takıyor diye işsiz kalacak, sesini çıkarmayacaksın, Türkçe dersleri yasaklanmaya çalışılacak, Tükçe dersi isterim demeyeceksin, sokaklarda Naziler tarafından dövüleceksin, susacak dava açmayacaksın, Solingen ve Mölln de diri diri yakılacaksın amma bunlara karşı sesini soluğunu keseceksin, Almanya’yı suçlamayıp, kendi hatalarından dolayı yangın çıkarıp yanmışlar diyeceksin, evinde dahi Türkçe konuşmayacaksın ve çocuklarına Türkçe öğretmeyeceksin, namaz kılmayacaksın, camilere gitmeyeceksin, hafta sonları diskoları, birahaneleri dolduracaksın, işte o zaman uyum sağlamış olacaksın...
    Ey Almanya! Sizlerin Türkler’den istedikleriniz uyum değil, Türk ve Müslüman kimliğini öldürmek ve akabinde de, şerefsizce yaşamak, evangeliş olmalarını sağlamak, yani düpedüz asimile olmalarını istemektir. Müslüman(sünni)  Türkler’den tek istediğiniz entegrasyonu gerçekleştiremeyeceksiniz, planlarınız parçası olmayacaklar, Kiliselerinizi satın alarak camiye çevirmeye devam edip, Almanya’nın göbeğine siz yaksanız da, kundaklasanız da minareleri dikmeye devam edeceker, Almanların Müslümanlaşması için hızlı çalışmalarını sürdürmeye devam edecekler....
    Fi Emanillah!...

Yazarın Diğer Yazıları