
'Üst Akıl', Pkk İle Selahaddin Eyyubi'nin İntikamını Almaya Çalıştı!..
Mehmet Kaçar
Türkiye Cumhuriyeti açısından bakılınca, Kasım 2016 tarihi yeni bir dönüm noktasını belki de bir miladı oluşturmaktadır. Memleketimiz açısından bir dönüm noktası olan bu tarih belki de 50 yıllık bir küskünlüğün, bir kırgınlığın ve de yeniden sahiplenmenin, kucaklamanın bir mihenk taşını oluşturmaktadır.
MHP, rüzgarını arkasına alan AK Parti Hükümeti, ülkenin güneyinde kurulmak istenen (MAOİST)bir Yahudi kürt devletine izin vermedi. Tehlikeyi iyi sezen, Kürt Müslüman kardeşlerimiz, vatanına, topraklarına, inancına ve mezhebine sahip çıkmışlardır. Devlete olan küskünlüklerini de böylece sonlandırmışlardır. Yıllardır bu bölgedeki kardeşlerimize baskı uygulayan, çocuklarını dağa kaçıran, gelirlerini zorla alan, HDP terör örgütünü tutuklayarak, ermeni taşnakçılarından buradaki kardeşlerimizi kurtarıp özgürleştirmiştir.
Bu açıdan bakınca, bir dönüm noktası oldu. Kısaca bir milat oldu ve on binlerce Şafi-Sünni kürt kardeşlerimiz, Diyarbakır sokaklarında HDP, aleyhine demosration(protesto) yapmayı o tarihte başardılar. Kürk Müslüman Kardeşlerimiz 2105 yılından sonra HDP’nin, 1980 yılından önce yurdışında Türk temsilciliklerine terör saldırısı yapan ASALA Ermeni taşnak örgütünün yerine, ülke sınırları içerisinde, Türkiye’yi bölmek için kurulan PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’nin Müslüman Kürt kardeşlerimizin haklarına düşman olduklarını geçte olsa anlamaya başladılar.
HDP, yıllardır, kürt halkına, zulüm ederek, kurban kesip dağıtan Müslüman çocukları katlettirirken, İHL kız yutlarını yakıp, Kuran okuyan kızların yanmasına, Sabah namazından çıkan İmamların öldürülmesine, Camilerin yakılmasına kadar yapılan zulümleri gördüler ve bu yapılan zulümlerin, devletinde arkasında bulunca protesto edilmesini ve HDP’nin bölgeyi terk etmesini istemeye başladılar.
Üst aklın, emirleri doğrultusun da, Büyük İsrail Projesinin piyonu olmayı seçen HDP’nin silahlı terör örgütü olan PKK-PYD-YPG’nin eğitiminde İsrail’in de olduğu binlerce kez iddia edilmiş bir olgudur. 2016 yılı HDPKK’dan kurtulmak isteyen, Müslüman Kürtlerin de rahat bir nefes almasını sağladı. Bu Kürtler, devletin bunları HDPKK’ya karşı korunduğunu anlayınca yahut yeniden devletine güvenip de devletinin kendilerini koruduğunu görünce, terörün saldığı korkuya ve zulme isyan edip devletinin yanın da yer aldılar.
“Bayık denen hain, aleni bir şekilde ‘Erdoğan’ı ve AK Partiyi devirmek istiyoruz, hatta Erdoğan’ı asacağız” gibi ipe sapa gelmez hedefler gösterirken, hain Demirtaş’ta “Seni asmayacağız, adil yarğılayacağız “ gibi safsata salatalarıyla, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok sayıyordu. Kendine biçilen gömleği çok iyi taşımak için çaba sarf ediyordu.
Bunun nedeni yani AK Parti düşmanlığının ardında yatan gerçek ise, Güney doğu 2002’den sonra Cumhuriyet tarihinin en rahat en yatırım yapılan bir dönemini yaşıyordu. Ayrıca, en özgür yıllarda bu yıllardı. Bunu o yöre de yaşayan tüm kardeşlerimiz çok iyi biliyorlar ve itirafta ediyorlar. HDP işte bu rahat ve huzur ortamını onlara çok gördü. Esas mesele ise her geçen gün Müslüman Türk ile Müslüman Kürt’ün kuçaklaşması ve et-tırnak olduklarını yeniden hatırlamalarıdır.
İşte bunu gören, üst akıl HDPKK, piyonuna, hendekler kazdırarak, evlerini başlarına yıktırarak, Ana okullarını bomba tuzakları ile donatarak, Camilerinde bomba düzenekleri ile beraber Kuranları yerlere atıp çiğneyerek zaten en büyük zulmü yine Kürtlere yapmışlardır.
Güney doğu halkının, evlerine ve tepelerine atılan roketlerle canlarını ve mallarını yakıp, yıkıp yok ettiler. İş yerlerini kundaklayıp işsiz bıraktılar. 400 okulu bir yıl içerisinde kundakladılar. Ambulansları, hastahaneleri roketlediler. Camileri ahıra çevirip, sonunda da yaktılar. İçlerinde, Kur’an dahil binlerce nadide eseri de yaktılar. Bunları neden ve niçin yaptıklarını açıklayacak bir bir tek doğru dürüst bir cümle dahi kuramadılar. Çünkü bu yöre Müslümandı ve bunları asla hazım etmezdi. Zerdüşt öğretilere ise yerli karşı çıkar ve onu dayatanlara gerekeni yapardı. Domuz eti yemelerini, Cuma namazı ile alay etmelerini, dağ da komun hayatı yaşamalarını ise hiç açıklayamadılar. Yani anlayacağınız; o bölge insanı, HDPKK gündeminde hiç olmadı zaten. Çünkü bu hain, piyon terör örgüt, Yahudi Kürt Maruni devleti için çalışan, Ermeniler den oluşmakta idi.
Kendi çocuklarını özel okullara, ABD’ye eğitime gönderirlerken, fakir Kürt çocuklarını da “devrim saçmalığı adı altın da dağa gönderip, ölmelerini”istediler. HDP eş başkanı olanların çocuklarının dağlarda yaşayanını görüp duyan var mı? hiç. Demirtaşın kızları özel okulu bir taraf bırakalım özel piyano dersleri almaya devam ediyorlar.
Belediyeleri ise, yollara bomba tuzaklamaktan, mafya usulü yöntemlerle, haraç toplamaktan, toplanan paraları, hain Bayıkların keyfine sunmaktan hizmet üretmeyi unutmuşlardır. Hastahaneleri, ambulansları vurup, insanları ölüme terk ettiler. Ne zaman Kürtler, rahat bir nefes almaya başlasalar, ne zaman eller barış için duaya açılsa, hemen Fetöcü üniformalı hain generallerle birlikte çatışma ve düşmanlık ortamını alevlendirdiler. Kürt halkına, barış istediği için inanılmaz işkenceler uyguladılar. Barış kisvesi adı altında, zavallı Müslümanların evlatlarını paramparça ederek, sonra da gülücükler dağıtarak çocuğun üzerine de katil Erdoğan sloganları attırarak psikopat bir zihniyet yetiştirmeye kalktılar.
Oysa, geçmişinde bu yöre halkı, ilim, irfan ve kültür mirasının, aktarımın da, sahabe mezarları, peygamber mezarlarıyla, öncü bir rol oynamıştır.
Karakterli, onurlu, ahlaklı, vicdan ve erdem sahibi olabilmek, İslamın hizmetinde kalabilmek bir haktır erdemdir.
İşte, bu halkın 1985 yılından sonra medeniyet ayarlarıyla oynadılar. Onları, Türkiye’den İslam’dan uzaklaştırmak için PKKve HDP gibi medeniyet, insan, kültür, İslam ve Kürt düşmanı bir örgütü başımıza bela ettiler. Küresel sistem PKK eliyle, kadim Kürt halkından Selahaddin Eyyübi’nin intikamını almaya çalıştı. Türklerle, Kürtler, ebediyyen birbirlerine düşman olsunlar diye ne geliyorsa yaptılar.
İşte, kasım 2106 tarihi bir dönüm noktasıdır ve kardeşliğin, barışın temeli atılan bir yıldır ve omuz omuza, müreffeh yarınların tohumudur.
Artık, Güney doğu halkı, bozulan ümmet ayarlarını geri döndürmüşlerdir. Herkes hayırlı olusun....