TÜRKİYE YILLIK 50 MİLYAR DOLAR VERGİ TOPLUYOR
Mehmet Kaçar
Türkiye Cumhuriyeti, 80 milyon nüfusu ile yıllık ortalama 50 milyar dolar vergi toplayan bir ülke konumunda. Sanayi hamlesini bir türlü gelişmiş 20 ülke seviyesine yükseltemeyen bir ülke konumunda olduğu için gelirinin büyük bir kısmını vergi yolu ile halletmeye çalışan bir ülke durumunda. 1960 yılından sonra darbelerle mücadele etmeye başlayan ve 70’li yıllarda da da Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleştiren, 1985 yılından sonra da PKK ve diğer terör örgütleri ile mücadele eden bir ülke olan Türkiye Cumhuriye’ti belini bir türlü doğrultamamış ve enflasyona canavarına karşı hep yenik düşmüştür. Özellikle 1980 askeri darbesinden sonra enflasyon da patlama yaşanmış ve yatırım yapamayan bir ülke konumuna düşürülerek, dış borçlarla yaşayan ülke haline dönüştürülmüştür.
Bugünkü toplanan vergi miktarı yaklaşık 70 milyon çalışan insanın gelirinden alınıyor. 2002 yılından önce toplanan vergi miktarı 4-5 milyon kişiye hitap ediyordu. Bu tarihten sonra daha dengeli bir dağılım gerçekleştirilmeye başlanılmıştır. Yıllarca vergi adaletsizliğini dile getiren liderlerden biride rahmetli Erbakan idi. 2002 yılından önce toplanan vergiler 4-5 milyon dolar vergi 300-400 kişiye harcanarak bir grup mutlu azınlığın rahatına harcanıyordu. 50 milyar dolar verginin 4-5 milyar doları da ülkenin memuruna amirine harcanıyordu. O yıllarda bir takım sanayici grubu okul yurt yaptırıyor ve bu harcamalarını hatta harcadıklarından fazlasını vergiden düşürüyorlardı. Bunlardan bir kısmı ise devlete kefil gösteriliyordu.
2002 yılından sonra ise bu dengesizlik ciddi oranlarda değiştirildi. Refah yol hükümeti zamanında ise vergide ortak havuz kullanılarak, vergi adaletsizliği kısmen giderildi. Bu ve benzeri çalışmalardan sonra devletimiz daha çok yatırım yapar hale geldi. Bu defa da batılı ülkeler ülkemizin üzerine çöreklenmeye başladılar ve kalkınmamızı sekteye uğratabilmek için var güçleri ile hile ve hurdaya başvuruyorlar.
Gezi olaylarını tertipleyenler işte bu 300-400 kişinin elinden alınan vergilerden dolayıdır. 2002 yılından sonra mutlu azınlığın elinden alınan 600 milyar dolar, devletin hızla kalkınmasına harcanır hale gelmiştir.
Adnan Menderes rahmetli Türkiye’nin dış borçlarını ödeyince diktatör ilan edildi ve 1958 yılında Türkiye 1954 yılından kalan tüm borçlarını ödemiş bir ülke konumundaydı. Dış güçlerin bunu hazmedemeyişi ve çeşitli entrikalarla Türkiye’yi tekrar borçlu hale getirmeyi başarmışlardır. Türkiye yeniden Avrupa’dan 400 milyon dolar borcu yüzde 350 devalüasyon karşılığında alabilmişti. O yıllarda bazı sanayiciler İMF’nin borç vermesi için Türkiye’ye kefil bile olmuşlardır.
Bugünde, Türkiye İMF’ye borcunu ödedi. Tayyib Erdoğan diktatör demeye başladılar ve yeniden İMF’den borç alınmasını dillendirmeye çalışıyorlar hatta zorluyorlar. İşte gezi olaylarının arkasındaki güçler, Adnan Menderes’e yaptıklarını sayın Tayyip Erdoğan’a da yapmaya çalıştılar. 15 Temmuz kalkışması da bu planlardan bir tanesi idi. Eğer başarılmış olsa idi bugün sayın Tayyip Erdoğan bey’de idam edilmiş olacaktı. Allah bu necip milleti bir kez daha korudu. Selam ve dua ile...
