Mehmet Kaçar

Tokyo Olimpiyatlarına 'İslâm Damgası'!

Mehmet Kaçar

Tokyo 2020 olimpiyat oyunlarında öyle bir sahne yaşandı ki, tüm dünyaya islâm ahlakından bir numuneyi Müslüman sporcu göstermeyi başardı. Ne var ki dünya islâm söz konusu olduğunda dilini yutuyor ya, bu hadise karşısında da yine dilini yutmuş bülbül rolüne bürünüverdi.

Tokyo olimpiyatlarında Müslümanların göğsünü kabartan hadisenin ne olduğunu Müslümanlar dahi duymadı ve biz burada biraz olsun duyuralım istedik.

2020 Tokyo Olimpiyatları’nda erkekler yüksek atlama finalinde yaşanan bir hadise tarihe geçti.

İtalyan sporcu Gianmarco Tamberi final yarışmasında Katarlı Müslüman sporcu Mutaz Essa Barshim ile karşı karşıya geldi. İki sporcuda 2.37 cm yüksekliği geçtiler ve durumu eşitlediler.

Olimpiyat yetkili komitesi, her birine üçer deneme daha yaptırmaya karar verdi ve karar uygulamaya konuldu.  Ne var ki her iki sporcuda 2.37 cm üstüne üç hakkında da geçemediler. Komite her iki sporcuya birer dene hakkı daha tanıdı. Ancak İtalyan Tampberi son deneme hakkında ciddi bir bacak yaralanması nedeniyle yarışmadan çekilme kararı almıştı.

Katarlı Müslüman sporcu Barshim’in artık önünde hiçbir engel kalmamış ve altın madalyayı boynuna rahat bir şekilde takmaya gidiyordu. Çünkü tek rakibi olan İtalyan sakatlık nedeni ile yarışma finalinden affını istemişti.

Ancak Müslüman Barshim, bu durumu içine sindiremedi ve bu şekilde bir madalyanın boynuna takılmasından rahatsız oldu. Direk ilgili görevliye giderek: “ son denemeden bende çekilirsem altın madalya ikimiz arasında paylaşılabilir mi?” diye sordu.

Olimpiyat yetkilileri durumu kontrol ettiler ve Barshim’in isteğini onaylayarak: “evet o zaman sen de istiyorsan madalya ikinizin arasında paylaşılacaktır “ dendi.

Katarlı Müslüman Barshim, yarışmadan bir altın madalya almaktansa rakibi ile bu madalyayı paylaşmaya kararını verdi, çünkü konunun üzerine düşünecek hiçbir şeyi yoktu ve son denemeden çekilerek altın madalyanın ortak paylaşılmasına karar verdi.

Bu kararın açıklanmasını duyan İtalyan rakibi Tamberi, sevinçten uçarcasına koşarak Barshim’e sarıldı ve çığlık attı!

İşte videolarda görüntülenen o sevinç anları, yüreğimize dokunan İslâm’ın yüce değerlerinden başka bir şey değildi.

Bu dine inanıp da gereğini yapan bir insanın diğer insana sevgi ve empatisiydi.

Bu din öyle mükemmel bir dinki; dilleri, renkleri, sınırları hatta kendisine düşmanlık eden inançları bile bir çırpıda anlamsız kılıveriyordu.

Bir Müslüman’ın hemcinsi insan kardeşine sevgi ve mutluluk yaşatmayı ve onun en zor anından faydalanmamayı önceliyordu.

Bu hadise, İslâm’ın bu eşsiz ve tarifsiz güzelliğini gözler önüne seriyordu!.

Ne var ki, bu güzellik bir Müslüman’dan  gelince  dünya görmezden, duymazdan geliyor ve aynı bir durumum bir Hıristiyan’dan gelmiş olmasını ise aylarca, medyalarında çarşaf çarşaf yayınlayıp Müslümanların aleyhine çalışmalarını sürdürmeye devam ederlerdi. Selâmetle!

Yazarın Diğer Yazıları