Mehmet Kaçar

Tarih Yalan Söylemez

Mehmet Kaçar

Bu konuyu sanal medyada gündeme getirince bir takım kardeşlerim, tepki niteliğinde neden bunu yayınlıyorsun? Ha Kafkas ha İzmir Marşı, olmuş ne fark eder. İkisi de bizim şehrimiz dedi.

Ben aciz bir kul olarak, burasına bir şey demiyorum. İkisi de bizim. Amenna. Mesele burada hızsızlık meselesi. Laik kesim o günlerde musikide çok iyi olduklarını iddia ediyorlardı. Bu gün bakıyorsun, o günkü besteleri çalınmış ve hırsızlık malı olduğu bir bir ortaya çıkıyor. Bu marşında bir almana besteletildiği iddia edilmişti. Yani hırsızlığı kapacak maske de hazırdı. Bu isme aşağıda ayrıca değineceğim.

Bunu söyleyince ben, şu cevabı aldım. Dobırayı da kullandılar hocam ne olacak yani dedi. Biz bu aciz de şunları anlatmaya çalıştım. Dombıra çalınmadı. İzin alınarak kullanıldı ve bestekarıda Alman olmadı. Bizzat kendisi geldi deyince de şunu söyledi.

Marşları siyasete alet etmeyelim olmaz mı dedi. Tamam da kardeşim İslami bir marşı laikleştirip İslam kelimesini atarak, CHP nin hayır kampanya marşı olmasına ses çıkarmıyorsun dedim. Bir daha dönmedi. Ben de daha fazla üstüne gitmedim.

Gelelim, İslam Kafkas Marşının, İslam kelimesi atılarak ve bestekarı değiştirilerek çalınma meselesine;

Şöyle bir geçmişime doğru yolculuğa çıktım. İlk okul yıllarımdı. En çok söylettikleri marşlardan biri de buydu “İzmir’in dağların da çiçekler açmış” marşını her gittiğimiz yerde söylerdik.

bunun dışında söylediğimiz marşlar ise” Gençlik marşı, Ankara’nın taşına bak” gibi marşların, tarih araştırmacılarının araştırmalarından sonra bize ait olmadığı ve bunların çoğunun çalıntı olduğu ortaya çıkmaya devam ediyor. Laik kesimin en çok övündükleri müzik alanın da çok başarılıyız iddiaları da böylece fos çıkmaya devam ediyor. Bir bir çürütülüyor.

Kafkasya Marşı nasıl oluyor da bir anda “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşı oluveriyor? Belkide şunu hesaplayamadılar. Teknolojinin bu kadar hızla gelişip çalıntı marşların tespit edilemeyeceğini tahmin edemediler.

İzmir Marşı olarak bilinen bu marşın orjinalinin birinci dünya savaşında Kafkasya Cephesine ithafen “Kafkasya Marşı” olarak yazıldığı ve bestelendiği, hemen hemen hiç bilinmeyen bir konu idi ve bunun orjinalinin saklanmaya devam edildiği de böylece ortaya çıkarılmış oldu.

Evet, “İzmir marşı” diye bizlere söylettirilmeye davam ettirilen bu marşın birinci dünya harbinde, Enver Paşaya ithafen yazılan “Kafkasya Marşı” olduğunu biliyormuydunuz?”

“İslam Ordusu, Osmanlı İmparatorluğunun(Dünyanın üç büyük İmparatorluğundan biri), Doğu Orduları grubuna bağlı bir askeri birimdi. O zaman ki, Harbiye Nazırı(Bakanı), Enver Paşa’nın emriyle ve tamamen Müslümanlardan oluşturulan bu İslam ordusu;

Baku Muharebesinden zaferle ayrılarak, 15 Eylül 1918 yılında, Cumhuriyetin kurulmasından tam beş yıl önce, Baku şehrine girmiş ve İslam sancağını oraya dikmiş bir ordu idi. Yani İslam adına kazanılmış bir savaşın muzaffer ordusu idi.

Kafkas Marşı’nın bestâkarı İzettin Hümayi Elçioğlunun, o günlerde 38 yaşın da olduğu halde Kafkas Cephesinde savaştığı da iddia edilmektedir.

Oda TV’de yer alan ve bir türlü tarihçiler tarafından teyit edilemeyen bir iddia habere göre ise, İzmir’in CHP’li Büyük Şehir Belediyesi, İzmir Marşının 1923 yılım da Alman bestekar Kurt Streiger tarafından bestelendiğini, bu bestenin notalarının da uzun bir süre kayıplara karıştığının ve 2007 yılında, titiz bir çalışmanın neticesin de ortaya çıkarıldığını iddia ederek yeni bir tartışma konusunu da başlatmış oldular.

“Kafkasya Marşı’nın güftesi ise şöyledir.”

Kafkasya dağlarında çiçekler açar

Altın güneş orada, sırmalar saçar

Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar

Kader böyle imiş ey garip ana

Kânım helâl olsun güzel vatana

Kafkasya dağların da oturdum kaldım

Şehit olanları deftere yazdım

Öksüz yavruları ben bağrıma bastım.

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana

Türk oğluyum ben ölmek isterim

Toprak diken olsa yatağım yerim

Allah’tan utansın dönenlerin geri

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana

Kafkasya dağlarına bomba koydular

Türkün sancağını öne koydular

Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana.

Yazarın Diğer Yazıları