PEYGAMBER EFENDİMİZ NEDEN DÜNYANIN EN MUTEDİL İNSANI?
Mehmet Kaçar
Allah(c.c) yaratmış olduğu en mükemmel yaratık olan insana bazı özellikler vermiştir. İnsanın biyolojik ve fiziki gelişimini, manevi hallerini etkileyen etmenler vardır. Bunlar, Tabiat, yaşanılan çevre, yenilen yiyecekler, inanç gibi konular ve benzerleridir.
İnsan yaşadığı çevrenin temiz ve doğal olmasından, yediği yiyeceklerin hormonsuz olmasından ve inandığı inancın bozulmamış olmasından otomatikman etkilenmektedir. Mesela, yediği hormonlu yiyecekler ve kimyasallar insan vücudunda tahribatlar yaparak ya hızla yaşlanmaya, ya obeziteye veyahutta çeşitli hastalıklara yol açmaktadır. “ Her doğan çocuk İslam fıtratı üzerine doğar, ancak konuşuncaya kadar bu fıtratı üzere kalır” buyurur Rasülullah Efendimiz. Bu da gösteriyor ki bir çocuk bozulmamış bir inanç sahibi aile içerisinde yetişirse ve çevresinden çeşitli bozuk virüsleri almazsa fıtrat üzerine yetişir ve ahlakı hasenesi de bozulmamış olur. Yani fikri de bedeni de hormonlanmamış olur. Çocuğu fabrikadan çıkmış bir tablet bilgisayara benzetirsek, bu meseleyi çok daha iyi çözümlemiş oluruz. Tablet bilgisayarı alanlar kendilerine lazım olan programları yükler. Lazım olmayanları ve virüslü programları yüklerse, bilgisayarı çöker ve kullanamaz. Çocuk da gerekli donanımlarla yetiştirilmezse, virüslü programlarla yetiştirilirse ya da çevresi tarafından batıl fikirlerle yetiştirilirse fikren de hormonlanmış olur.
( Çölde çorak yerlerde ve )kırlarda yaşayan halkın renkleri daha saf, bedenleri daha temiz, şekli (ve vücut yapıları) daha mükemmel daha güzel, ahlâkları itidale daha yakın, bilgi elde etme ve bir şeyi idrak etme konusunda zihinleri daha keskindir. Bahis konusu yerlerde yaşayan nesillerin hepsinde bu halin var olduğuna tecrübe şahitlik etmektedir. Yapılan tespitlere göre Araplarla Berberiler arasında, keza Mülessimin kabilesi ile ova ahalisi arasında bu bakımdan çok fark vardır. Deneyen bunun böyle olduğunu bizzat görür.
Allah(c.c) her şeyin daha iyisini bilir ama bunun nedeni de şudur: Gıda maddeleri çokluğu, ve bunların rutubeti bedende bir takım işe yaramaz fazlalıklar ve kötü artıklar oluşmasına neden olur. Bu çeşit artıklardan, beden (ve organlar) orantısız bir şekilde genişler yani kilo olarak yansır. Bir sürü bozuk ve kokuşmuş salgılar hasıl olur. Bu durumu, donuk ve soluk bir renk takip eder. Fazla kilolu ve şişman olmaktan ötürü şekil çirkinliği vücuda gelir. Söz konusu rutubetlerden oluşan ve beyne kadar giden kötü buharlar, zihnin ve fikrin üzerini örter. Onun için de genel olarak itidalden sapma hali, gaflet, dikkatsizlik ve aptallık oluşur.
Yiyeceklerin, karakter ve biyolojik bedende tahribat yaptığı, tahriş ettiği zaten bilinmektedir. Hormonlu ve ya kimyasal bir beslenme türü ile beslenmiş olan bir insan türü, fikren ve bedenen de hormonlanmış olur. Bedenen obozite olan bir insan ise fikrinde de obozite olmuş olur. Beden ve fikrinde obozite olan bir insan ise daha çok şerli sularda kulaç atan bir insandır.
Çölün, insan ve yiyecek yönünden kısır olması, insanı koruyan bir özelliğe sahip olmuş oluyor yani.
Biyolojik olarak zayıf insanlar ve beslenme yönünden zayıf bedenli insanlar daha naif, daha hareketli ve daha çok düşünen türlerdirler. Çünkü, fikren, bedenen hormonlanmamıştır. genetiği ile oynanmamıştır. Yani dışarıdan virüs almamış tabi ve doğal bir insandır.
Selametle!...