
Nişanlı birisinin dini nikâh yaptırması uygun mudur?
Mehmet Kaçar
Günümüzde muhafazakar aileler arasında çok yaygın bir şekilde görülmeye başlayan nişanla birlikte dini nikah kıymayı icra etmek ve böylece nişanlıların yanında dengi olmadan görüşmesindeki, toplu içerisinde el ele gezmesindeki, Sinema salonları gibi karanlık ortamlarda film izlemeye gitmedeki sakıncaların veya günah işlemenin ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Böyle bir nikah şekli tavsiye edilebilir mi? Uygun düşer mi?
Ergen ve akıllı (rüştünü ispat etmiş) mümin bir erkekle, yine ergen ve akıllı (rüştünü ispat etmiş) olan mümine bir kadının iki erkek veya bir erkek iki bayan şahidin huzurunda birbirlerine evlenme teklif ederek nikah akdi yapmaları mümkün ve caizdir.
İslami nikâh akdinin bir din adamı (müftü, vaiz, imam, müezzin, meslek dersleri öğretmeni vb) gözetiminde yapılması, düşülebilecek yanlışların engellenmesi bakımından daha uygun olan şekli Nişanlılık döneminde dini nikâh yapmak doğru bir davranış biçimi olur mu?
Nişanlıların nikâh akdi ise daha çok nişanlılık döneminde daha serbest görüşme, gezme ve dengi olmadan yalnız olarak baş başa kalma, sinemaya, tiyatro’ya gitme, çarşı pazarda gezebilme, kahve içilen mekânlarda kahve içebilme gibi niyetlerle yapılmakta ve gençlerin cinsel bakımdan daha serbest davranmalarına yol açmaktadır. Ancak henüz fiilen evlenmemiş olan bu nişanlıların yarı bekâr ve yarı evli gibi bir ortama itilmesi çoğu zaman yarar yerine zarar getirmektedir. Erkeğin isteklerine bir sınır getirmek isteyen eşinin davranışları yanlış anlaşılmakta ve nişan bozulabilmektedir.
Nikâhlıların nişanlarının bozulması özellikle kadının daha fazla zarar görmesine ve acı çekmesine neden olmaktadır. Zira nikâhlı olarak nişanlılar baş başa kalınca, zifaf olmasa bile nişan bozulunca kadın mehrin tamamını hak kazanmaktadır. Erkek mehri vermediği gibi kimi zaman boşanmaya da yanaşmayarak aylarca, bazen yıllarca kız tarafını peşinden koşturmakta ve bir çeşit onlardan öç almaktadır.
Nişanlılık döneminde şu noktalara dikkat edilmesi tabiî ki o döneme uygun düşer:
1-Nişanlılık dönemi çok uzun süreyi kapsam içerisine almamalıdır, 6 ay 1 yıl arası tanışma ve tanıma
2- Resmi nikâhtan önce İslami nikâh akdi yapma yoluna gitmemelidir. Çünkü İslami Nikâh eşlere cinsel konuda serbest davranma fırsatı vermekte ve özellikle nişan bozulunca kadının zarar görmesine yol açmaktadır.
3-Taraflar erken İslami nikâh yapmakta kararlı iseler, kadında bir boşanma yetkisi (bk. Tefviz-i talak konusu) almalıdır.
4-Mehir konusunun açıkça konuşulması, hatta bir teminat olmak üzere kadında bulunması sağlanmalıdır.
Netice-i kelam olarak nişanlılıkta en güzel olan; sürenin kısa tutulması, görüşmelerin İslâmi ölçüler içinde yapılması ve İslâmi nikâhın resmi nikâhtan sonra yapılması daha uygun olanıdır.
Günümüzde İslâmi evlilik için aranan şartları da dikkate alan Müftülüklerin akdedeceği resmi nikâh, aynı zamanda dinî nikâh niteliğini de kazanır.
Resmi nikâhtan sonra yapılacak olan dini nikâhın bireylerin yasalara göre haklarını koruyacağını bilmekte yarar vardır. Nişanlı çiftlerin İslâmi nikâh kıydırırlarken anne ve babalarından rıza almaları da ayrıca önemli bir konurudur. Selâmetle!