Neden İslâm'a düşmanlar? 

Türkiye, 1071 yılında; Malazgirt’te; Hz. Alparslan tarafından İslâm mayası ile mayalanmış bir ülke olmuştur.
İşte o gün bu gündür bu cennet vatan Anadolu yani cennet vatan Türkiye, her sorulduğunda İslâm’la yoğrulmuş olan ve özünde İslâm kültürü olan bir devlettir.
İşte kafamıza ve aklımıza bunu çok iyi yerleştirmemiz gerekiyor.
İşte bu nedenden dolayı Türkiye ayakları üzerinde durmasın diye düşünenler için ana hedef ne vatan toprağı ve nede milli sınırlarımız. Varsa yoksa tek dertleri yani ana hedefleri İslâm dinidir. İslâm dini ile ilgili ne varsa onlardır.
İslâm dininin Anadolu topraklarındaki derin izlerini ve insanların bu dine bağlılıklarını çözerek, Anadolu’da yaşayan Türk insanını İslâm’dan soğutmaya çalışıyorlar. Belki de ileriki yıllar da bir göç harekatına zorlama girişiminde bulunma planları yapılıyordur.   Bu hedeflerine ulaşabilmeleri içinde ellerinde ve avuçlarında ne varsa onu sahaya sürüyorlar.
Nomos yani “İslâm mayası” felsefesi bir terimdir; üzerine bütün yasaların, normların bina edildiği kök, yasa/varlık anlamında kullanılır. O halde Türkiye’nin nomosu, 1071 yılında Hz. Alparslan tarafından atıldı ve günümüze kadar da bu maya tuttu ve bu ülke toprakları İslâm toprakları oldu.
Physis’in (Tabiat) zıddı ise Nomos’tur. Türkiye’de felsefecilere göre bu alan yani Nomos, İslâm’la belirlenmiş ve mayalanmıştır. Bunun için “ her Türk Müslüman’dır”, “her Türk adı anıldığında İslâm akla gelmiştir. “ denir, durur.
Aynı zamanda bu Nomos bir “vasat”tır yani orta bir yoldur. Hani onca itirazı, isyanı, savaşı aşıp her defasında “bağrına taş bastırıp” devletine, vatan toprağına sahip çıkarak devam etmemizi sağlayan bir orta yoldur İslâm…
Türkiye düşmanları şunu çok iyi biliyorlar:
İslâmsız bir Türkiye elbisesiz bir bedene döner ve çırılçıplak, dımdızlak orta yerde kalır.
Yani, İslâm yoksa vatanda yoktur ve sömürülen bir topraktır. İşte bunun planlarını 200 yıldır yapıyorlar. Her defasında planlarını yenileyip yeniden sahaya sürüyorlar.
1970’li yıllar sonlandırılırken bu planlarında şu noktaya vardılar.
Eski politik çizgilerini, sağı, solu, kalın sınırlarla ayırmak bir netice vermemiş ve netice alamadıklarını gördükleri andan itibaren de yeniden başka başka planlar yapmaya başlayarak uygulama safhasına geçmişlerdir.
Bu yeni planlamadan sonra hedefe yani Türk insanının dinimize doğrudan nişan almaya başladıklarını ve hedefe doğru ateş açtıklarını görmeye başladık. Ve açıktan açığa İslâm düşmanlıklarını belli etmeye başlamışlardır.
Birkaç kuşağı da İslam’a karşı  “militan “şeklinde yetiştirmişlerdir.
Hatta dikkatinizi çekmiyor mu hiç; “ İslâmsız milliyetçilik” bile üretmeye başladılar ve adına da “Türk İslâm"ı dediler.
Yani ilk önce, şunu çok iyi bilelim. İslâmsız bir milliyetçilik bu milletin kabuğuna uymadı ve uyduramayacaklar.
İşte düşünmeye, akıl etmeye bu noktadan başlamakta fayda var.
Osmanlı’yı da yıkan ve Osmanlı topraklarında yüzlerce devlet kurduran akılda işte bu akıldır. Yani Anadolu’yu İslâm dininden kurtarmaya çalışıyorlar.
Ne var ki bu kadar baskıya, zulme, ihtilâle, darbeye karşı Türkiye üzerine oynanan oyunlarını bir türlü tutturamadılar ve İslâm özlü Türk insanını İslâm’dan soğutamayacaklar…