Mehmet Kaçar

Müslümanlar eğer adaleti sağlayamıyorlarsa kendilerini sorgulamalılar!

Mehmet Kaçar

Yeryüzünde, insanın haricindeki varlıklar adalet ve hak üzere yaşıyorlar. Cemadat ve nebata hiç savaş etmiyor. Yeryüzünün en şerefli olarak görülen yaratığı insanlar ise yaratılış amacının dışına çıktığı zamanda ise, katliamlar, sömürüler, dünyaya, uzaya ve diğer yaratılanlara zarar vermeler ve köleleştirmeler başlıyor. Eğer insanoğlu yeryüzünde adaletin Eğer insanoğlu yeryüzünde adaletin hâkim olması, huzurun ve barışın yerleşmesi, sözünü değil de, paylaşımcılık, “kazan kazan birlikte paylaş” üzerine yaşanması için öncelikli olarak Müslümanlar, Haçlı-Siyonistlerin kurduğu ittifakının plan ve projelerini görmesi ve bunlara karşı adaletin yanında yer alarak tedbirler getirmesi yani “Hakkı getirip batılı yok etmesi” gerekmektedir. Kısacası Müslüman, Müslüman’ı dost edinip, paylaşarak ve dünya lideri olarak adaleti tesisi etmeye ve bu uğurda hızla çalışmalıdır.
Dünyada adalet yoksa, Müslümanlar ilk önce kendilerini bir bir sorgulamalı ve nerede bir hata yapıp, şeytan evlatlarına tabi olduklarını ve onları kendileri için saygı ile önlerinde secde edilecek kurtarıcılar olarak görmüş olduklarındandır. Kısacası Müslüman uyanıp, Allah(C:C)’ın kanunlarına göre yaşayıp uygulamalıdırlar. Müslüman uyumaya devam edip uyanmadığı sürece, Haçlıların refah seviyelerini temin eder bir halde yaşamaya devam edeceklerdir ve kendi kazandıkları paraları ile ödedikleri halde savaş araç ve gereçlerini alamayıp Haçlı Siyonist ittifakına hibe ediyorlar. Parasını Müslümanlar ödüyor, savaş uçakları Müslümanların başına kendi parası ile üretilen bombaları da boşaltıyor. Mesela F-35 savaş uçakları gibi. Bugün Müslümanlar çok yönlü bir hileye ve planlanmış bir oyunla karşı karşıyalar. Aslında Haçlı Siyonist (sağcı-solcu) ittifakının hilelerini görmek çok da zor olmasa gerek. Yeter ki içerisine sürüklendiğimiz, gayri Müslimleri üstün görme hastalığından bir an önce kurtulalım. Sergilenen iki yüzlülükler, dost görünenlerin oluşturduğu ittifak ve cepheler İslam düşmanlığı üretmekten başka bir işe yaramıyor. Yazılı ve sözlü basına baktığımızda bunun böyle olduğunu açık ve net olarak görmekteyiz.
Söz gelimi birkaç gazeteye göz attığımız zaman bizim ABD’den isteyip hatta üretim aşamasında ortak olduğumuz savaş uçaklarının İsrail’e ücretsiz verilmiş olduğunu okur ve görürüz. BU haberler bile biz yeryüzünde yaygın olan İslam ve Müslüman düşmanlığını göstermesi açısından yeterde artar bile. Filistin’de Müslümanların tepelerine bomba yağdıran, ölüm makinesi savaş uçaklarının da paralarını bizim verdiğimiz hatta bazı parçalarını bizim ürettiğimiz halde bize verilmeyen, bize teslim etmeleri için ileri sürülen şartları kabul etmemiz gerektiğini hatırdan çıkarmamız gerekiyor. 
Şartları kabul etmemiz gerektiğini hatırdan çıkarmamız gerekiyor. 
Yeryüzünde her gün akan insan kanı, dökülen gözyaşları varsa ki var, bunun sorumluluklarının Haçlı-Siyonist ittifakı olduğunun bilinmeyen bir yanı kalmadı. Bunun ötesinde Haçlı-Siyonist ittifakının Müslümanlara karşı kurdurdukları ve sürekli silah vererek destekledikleri terör örgütlerini kullandığı. Ne yazık ki bunun finansmanında da Müslümanların kullanıldığı, bir bakıma Müslümanların katlinde kullanılan her türlü silahın parasının da Müslümanlardan aldığı gerçeği karşısında da hiç olmazsa bundan sonra kendi kendimizi sorgulamanın zamanının gelip geçmekte olduğunu gördüğümüzü düşünüyorum. 
Öncelikli olarak artık şu gayri Müslim hayranlığından hızla kurtulmalıyız. Bu gafletten kurtulmak için harekete geçmediğimiz sürece zalimlere kızmanın bir işe yaramadığını da artık anlamalıyız.
Denizlerde yaşanan mülteci cinayetleri yine batılılar tarafından yaptırılıyor ve Müslümanlara karşı yapılıyor. Denizlerde mültecileri ölüme gönderenlerde yine Haçlı-Siyonist ittifakıdır.
Uzun lafa hiç gerek yok. Sözün özü şudur. Haçlı-Siyonist ittifakından şikâyet ederek asla zulmü önlememiz mümkün olmadığının farkına vararak tüm Müslümanlar birlik oluşturarak hüküm sahibi olmalıdırlar.

Yazarın Diğer Yazıları