Mehmet Kaçar

Müslüman bir gencin sevgisi nikâhtır!

Mehmet Kaçar

Kapitalizm ve komünizm Osmanlı’dan sonra dünyada yetiştirmek istediği insan türünü cinsiyetsizleştirmek, nikâhsızlaştırmak üzerine kurgulamışlardır. Batıl sistemlerin insanlara sunduğu plan şudur, “ din bir afyondur, aile ise insanı özgülüğünü kısıtlayan bir kurumdur.”

Bugünün modern Avrupa’sı diye lanse edilen Avrupa ülkelerinde yaşlılar evlatları tarafından bakılmaz, çocuklar 18 yaşına geldiğinde evden göndertilir.  Bugün İzlanda da doğan çocukların resmi kayıtlara göre % 65 nikâhsız ve gayri meşru doğum olarak kayıt altına alınmıştır.

Çağımızın kapitalist ve komünist sistemlerinde aile kavramı toplumdan tamamen soyutlanmaya çalışılmış ve gençlerin nikâhsız birliktelikleri, bizzat devletler tarafından desteklenmiş olup, ekonomik yönden nikahsız birliktelikler hem devletler hem de aileler tarafından desteklenmiştir.

Seven, aşık olan biri sevdiğini harama, günaha, fuhuş’a sevk etmez, onu korur, görüp gözetir. Batıl sistemler ise özgürlük adı altında gençlerin birbirlerini yalnızlaştırdığı görülür.

Eğer gerçekten seviyorsanız sevdiğinizi flörtle ve nikâhsız birlikteliklerle, adına özgürlük diyerek harama bulaştırmayın. Çünkü Peygamber Efendimiz(s.a.s) buyuruyor ki:

“-Birbirini sevenler için nikâhtan (daha iyi veya daha güzel bir çözüm) yoktur.” (İbn Mâce, Nikâh, 1) Sevgi bir iddiadır. O halde bu iddianızı sade (şatafatlı olmayan) bir düğün ve meşru bir nikâhla ispatlayın. Seven sevdiğini günaha sürüklemez. Çünkü sevdiği ona Allah’ın bir emanetidir.

Eğer gerçekten seviyorsanız sevdiğinizi gizli kapaklı görüşmelerle, ailelerin haberinin olmadığı merdiven altı, nikâhlarla, telefon görüşmeleri ile, sosyal medya mesajları ve WhatsApp yazışmaları ile günaha sokmayın! Eğer gerçekten seviyorsanız sevdiğinize ilk önce emanet olarak sahip çıkın, günahlardan ve haramlardan koruyun. Unutmayın! Sevdiğini günahlardan korumayanların ve hatta bizzat kendisi günaha sokanların sevgi iddiası nefsin tatmininden ve hevaya uymaktan başka bir şey değildir.

Seven Seviyorum diye kimseye musallat olmayın. Kimsenin hayatını zindana çevirmeyin. Kimsenin korkularla yaşamasına sebep olmayın. Unutmayın! Gerçek sevgi(aşk) bazen sevdiğinden vazgeçmeyi de gerektirebilir.

Efendimiz (s.a.s) ashabından Mugis(r.a.)’in eşi Berira(r.anh) kendisinden ayrılmıştı. Fakat Mugis Berira’yı o kadar çok seviyordu ki, sürekli etrafında dönüp duruyor, gittiği her yere gidiyor ve hep ona yakın olmaya çalışıyordu. Bir gün Berira için ağlayan ve gözyaşları sakalından akan Muğis’i gören Efendimiz (s.a.s); “ Ey Abbas! Muğis’in Berira’ya olan sevgisine hayret etmiyor musun” demiştir. En sonunda Muğis, Berira’nın kendisine dönmesi için Efendimizden(sas) aracı olmasını istemişti. Efendimiz(s.a.s) Berira’ya durumu açtığı zaman Berira, “Yâ Resûlullah(s.a.s) eğer bu emir ise başım gözüm üstüne, ama sadece aracılık yapıyorsanız ben dönmek istemiyorum” demişti. Efendimiz(s.a.s); “Ben sadece bir aracıyım” diye buyurmuştur. Bunun üzerine Berira Muğis’e geri dönmemişti. Muğis; Berira’nın geri dönmeyi ret ettiğini anlayınca artık asla rahatsız etmemiş ve etrafında dolaşmaktan vazgeçmişti (Buhârî, Talak, 16).

Seven sevdiğini borç ve faiz batağına sürüklemez. Eğer gerçekten seviyorsanız, sevdiğinizi şatafatlı bir düğün, pahalı bir gelinlik, gösterişli takılar, lüküs ve konforlu bir hayat için faize bulaştırmayın. Görsünler, bilsinler, duysunlar ve desinler diye sevdiğinizi el âlem uğrunda borç bataklığına sürüklemeyin. Unutmayın! Gerçek sevgi yük olmayı değil yük olmamayı gerektirir.

Eğer gerçekten seviyorsanız sevdiğinizin anne-babasına hürmetsizlik etmeyin. Birbirinizin anne-babasına karşı yapacağınız her saygısızlığın ve bu konuda yaşayacağınız her tartışmanın ve kavganın şeytan için bulunmaz bir fırsat olduğunu unutmayın. Eğer aranızdaki sevgi artsın istiyorsanız ilk önce bir birinizin anne-babasına karşı hürmetinizi arttırın. Göreceksiniz ki, sevginiz bu durumda hem kökleşecek hem de bereketlenecektir. Çünkü anne-baba bereketin ana kapısıdır.

Seven sevdiğini günaha terk etmez. Her şeye rağmen nefsinize uyup bir takım günahlara ve hatalara bulaştıysanız bile asla ümitsizliğe kapılmayın! Çünkü Efendimiz(s.a.s)’in buyurduğu gibi: “Her insan hata eder ve hata edenlerin en hayırlıları hatalarından dönenlerdir. Tevbe edenlerdir. “(İbn Mâce, Zühd, 30)

O halde hatalarınızı tevbe ile temizleyin! Allah(cc)’ın örttüğü günahlarınızı ve hatalarınızı asla kimseye açıp kendinize şahitler tutmayın. Çünkü umulur ki, Allah(cc) bu dünya da örttüğü günahlarınızı ahrette de örter. Sürekli istiğfar edin. Sevdiğinizi de asla günah bataklığına terk etmeyin!

Ve unutmayın!

Her günahın tevbesi kendi cinsindendir. Bazı günahkâr için ise nikâhtan daha temizleyici, daha yakınlaştırıcı, daha sevdirici bir şey yoktur. Selâmetle!

Yazarın Diğer Yazıları