Mehmet Kaçar

Mavi Irk Ve Mavi Oğuzhan

Mehmet Kaçar

Irk ayrımında çok eskilere dayanan ölçüler sadece insanların gözleri ile gördükleri renk ayırımı olmuştur. Çağımız bilimin de ise, eski önemini çok koruyamayan renk esasına göre ırk ayırımı, şimdiye kadar Doğuda ve Batıda insanlığın ayrılmış olduğu ana ırklar, şu altı renge ayrılmaktadır. Bunlarda şu renklerdir.  Beyaz, Siyah, Kırmızı, Mavi, Zeytuni.

Bu ırk çeşitlerinden en tuhaf olanı ise mavi olan ırk çeşididir. Mavi ırk çeşidi Avrupa ikliminde değil,  eski Çin karinelerinin(yazıtları) tespit ettiği bir ırk çeşidi olarak kayıtlarda yerini almaktadır.

Gerçekte ise dünyada ne mavi, ne kırmızı ve ne de zeytuni insan vardır. Kırmızı ve Zeytuni ırklar belki de bir uydurma ile tevil edilebilir. Ne var ki mavi ırk akla ve havsalaya sığacak bir ırk çeşidi değildir. Leyden Üniversitesi Çin Dil ve Edebiyatı Profesörlerinden Gusta ve Schlegel, 1893 yılında “Problemez Geographigues: Les Peubles entrangers chez les historiens Chinois” adında çok önemli bir eser yayınlamıştır.  Çeşitli  Çin kaynaklarının yabancı ülkeler hakkındaki fıkralarını aynen tercüme ve iktibas ettikten sonra her fıkra hakkında açıklamalar ve izahlar bu Sinolog âlimi eski Çin tarihçilerinin “Ven Şin Kuo” dedikleri meçhul bir memleket hakkında verdikleri malumatı(bilgiyi) şöyle naklediyorlar:

Çin’ce de Ven-Şin Kuo demek, “Vücutları resimlerle süslü (dövmeli) insanlar memleketi” demektir. Gusto ve Schlegel’in açıklamalarına göre bu memleketin ahalisi yüzlerini döğmelerle mas mavi bir hale getirdikleri için mavi ırk sayılmıştır. Şu halde bunların maviliği suni bir maviliktir.  Fakat bundan daha itibarî ve efsanevî bir mavilik geleneği de vardır:

Bu ikinci geleneğe göre de mavi ırk Oğuz Irkır’dır. Yani Oğuz boyu dediğimiz Türk Irkı mavi ırktır. Paris’te ki Bibliothegue Nationale’de (Uluslar arası kütüphane) bulunan “Oğuzname”nin 1928 yılında İskenderiye ‘de yayınlanan nüshasının 15. sayfasında ki birinci fıkrada Oğuz Türklerinin en ulu atası şöyle tasvir edilmiştir.

“Günlerden bir gün Ay Hatun’un gözü yarıb butadı. İrkek ogul togurdı; Oşol Ogulnun önlüğü çırağı kök irdi; ağzı ataş kızılı idi…”

Yani: “ Günlerden bir gün Ay Sultan’ın gözü ağrıyıp (gebe kalıp) doğurdu.

İşte bu oğlanın yüzünün rengi mavi idi; ağzı da ateş gibi kızıldı.

Bu tanımlamaya göre; Türk ırkının şanlı adını taşıdığı en büyük atası Oğuz han mavi benizli idi.

Sonuç olarak asıl Türk Irkı mavi olan Oğuz Türklüğü, Firuze gibi mavi bir ırk demekti!..

Çinli’lerin “Tu-Kiu” dedikleri Türkler de Orhun yazıtlarında kendilerine “Kök Türk” yani “Mavi Türk” diyorlardı.

Bu renk ismi Orhun yazıtlarının kâşiflerinden Türkolog Radloff’u da oldukça şaşırtmıştı.

Bu meşhur Rus âlimi “Kök” yani “gök” kelimesinin imla yanlışı olması ihtimalinden ve hatta doğrusunun eski Türkçe’de “çok” ve “kalabalık” manasına gelen “ölüş” şeklinde olması lâzım geldiğinden bahsetmiştir.

Fakat Orhun Kitabelerini çözümlemeyi başaran Danimarkalı büyük Türkolog Thomsen, Orhun yazıtlarının çeşitli yerlerinde tekrarlanan bu renk isminin yanlış olmadığını ve eski Türkler Gök-Tanrı’ya taptıkları için kendilerine onun mukaddes rengini vermekle uğur kazandıklarını ispat etti. Nitekim daha sonraları Türklerin azılı düşmanı olan Mongol İmparatoru Cengiz Han’da o şanlı Gök- Türkleri aşağılık duygusu ile taklit ederek Sarı Mongollara “Köke Mongol” yani “Mavi Mongol” adını vermiştir. Selâmetle!

Yazarın Diğer Yazıları