Mehmet Kaçar

KÜFÜR SÖZÜ SÖYLEMEK!

Mehmet Kaçar

Dedikodu, gıybet, iftira eden, edepsizlik yapan,  edepsizliği tabileştirecek davranışlarda bulunan kimseler pis (necis)tirler, ahlaksızlıklardırlar, kötülerdirler.

 Onlarla düşüp kalkanlarda (dost edinenlerde) giderek onlara benzerler. (Nur:26)

“Vemâ erselnake illâ kâffeten linnasi beşiran ve neziran velakinne ekserannasi lâ ya’lemun.” ( Biz seni başka değil, ancak müjdeleyeci ve uyarıcı olarak bütün insanlara gönderdik, fakat insanların çoğu bunu bilmek istemiyorlar).

 Kur’an ve Sünnette yer alan deliller insanların küfrü, “Bütün insanlara” şeklinde çevrilen kâffeten li’n-nâs ifadesi, “İnsanları uyarı ve tebliğ ile toplayıp birleştiren, onları küfür masiyetinden engelleyen (alıkoyan)” şeklinde de anlaşılmıştır.

Hatta bu anlamı savunan Zemahşeri; “bütün insanlara” tarzında yorumlamasını, Arap  dili kuralları açısından hatalı bulmuştur (III, 260). Fakat Taberi(XXII; 96) ve İbni Atiyye(IV, 420) burada kastedilen  mânanın bu olduğunu yani Hz. Muhammed(s.a.v)’in  peygamberliğinin evrenselliğine vurgu yapıldığını ısrarla belirtirler.

Arap dili kuralları açısından yapılan itiraza cevap için Şevkânî ‘ye( IV, 374-375) bakılmalıdır.

Küfrü gerektiren sözler, şakalar, şiirler, şarkılar, ezgiler ve espriler, söz ve amelleri müminlerin ve insanların işlemelerini, mutlak surette İslam yasaklamıştır.

Bir kimse meşru ikrah(zorlama) olmaksızın küfrü gerektiren bir söz, espri veya amel işlerse dinden çıkar. Niyetinin iyi, kalbinin temiz olması o kişiye bir fayda sağlamaz.

Bunun delilleri ise şunlardır:

Kur’an’da: “Andolsun(Tebük Gazvesine giderek söyledikleri alaylı sözleri) soracak  olsan, elbette şöyle diyeceklerdir: ‘ Biz sadece eğlenip şakalaşıyorduk.” Deki: “Allah ile O’nun ayetleri ile ve Allah’ın Resûlülllah(s.a.v)’ı ile mi alay ediyorsunuz? Özür dilemeyin. Siz iman ettikten sonra gerçekten kâfir oldunuz.”(Tevbe:65-66)

Bu ayetin nüzul(iniş) sebebi şu hadisedir:  Tebük Gazvesinde bir adam: “Bizim şu Kur’an okuyanlarımız kadar midelerine düşkün, dilleri yalancı ve düşmanla karşılaşma esnasında korkak kimseleri görmedim “dedi.

O mecliste bulunan bir adam: “Yalan söylüyorsun. Sen bir münafıksın. Seni Resûlüllah(s.a.v)’e haber vereceğim “dedi.

Bu hadise Resûlüllah(s.a.v)’a ulaştı ve bunun üzerine bu ayetler indi.”

Abdu’l Mu’nim Mustafa’ya göre; “ Bu nakiller, Allah ile ayetleri ile alay eden bir kimsenin, bunu oyun, eğlence ve şaka amacıyla yapmış olsa dahi kâfir olacağı noktasında açık olan naslar dır.

Ümmet arasında küfür olan bir söz veya amel ile eğlenilmesinin küfür olduğu konusunda hiçbir ihtilaf(şüphe) yoktur.

Adı geçen ayet ve hadisi şerifte Tebük Gazvesine giderken aralarında konuşan ve konuşmaları esnasında Resûlüllah(s.a.v) ve ashabı kiram hakkında;

-İçeriğini itikat(inanarak) ederek değil, sadece oyun ve eğlence amacıyla- ileri geri laflar eden bir takım insanların bu sözleri  nedeniyle dinden çıktıkları belirtilmektedir.

Ayetin ifadesinden, onların bu olaydan önce “mümin” oldukları, fakat telaffuz ettikleri bir takım alaycı ifadelerden dolayı küfre düştükleri anlaşılmaktadır.

İmam-ı Kurtubî, Kadı Ebu Bekir İbnu’l Arabî’nin şöyle dediğini nakletmiştir:

“Küfür (lafızlarıyla=sözleriyle) şaka yapmak küfürdür. Bu konuda ümmet arasında hiçbir ihtilaf(şüphe ) yoktur.

İmam-ı Cessas  : Ahkamu’l-Kur’an” bu ayeti tefsir ederken şöyle demiştir: “  Bu ayeti kerime de ikrah(zorlama-baskı, zulüm, işkence) olmaksızın küfür kelimesini söyleyen kimsenin şakacı veya gerçekçi olmasının eşit olduğuna bir işaret vardır…

Bu ayeti kerime, küfür kelimesini izhar etme(açığa vurma) hususunda şaka yapanla ciddi olanın aynı hükme tabi olduğunu ifade etmektedir.

İbnu’l Cevzi derki: “Bu (nakiller) küfür kelimesini izhar etme hususunda şaka yapanla ciddi olanın bir olduğuna işaret etmektedir.

İmam Âlusi: “ Bazı alimler bu ayeti kerime ile küfür kelimesini söyleme konusunda şaka yapmanın ve ciddi olmanın eşit olduğuna delil getirmişlerdir ki, bu konuda (zaten) ümmet arasında hiçbir ihtilaf yoktur.”

“Ey Muhammed(s.a.v)! O sözleri söylemediklerine dair Allah’a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler ve Müslüman olduktan sonra kâfir oldular.” (Tevbe:74)

Edep; konuştuğu zaman dilini, yalnız kaldığı zaman kalbini, dışarı çıktığı zamanda da gözünü haramlardan korumaktır.

Şüpheli şeyleri bırak, şüphe vermeyen şeylere yönel. Çünkü doğruluk, gönle huzur, yalan ise kuşku verir.(Tirmizi; Kıyamet: 60).

Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. “ Kim, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra Peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, Biz, onu döndüğü yola çevirir ve (netice de) cehenneme sokarız.  Orası varılacak ne kötü bir yerdir.”(Nisa:4/115)

“Ey İman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği ve kötülüğü emreder.”   (Nur:21).  Selam ve Dua ile!

Yazarın Diğer Yazıları