Mehmet Kaçar

Konya'ya 'Uluslararsı İslam Üniversitesi' Yakışır!..

Mehmet Kaçar

 

Uzun yıllar geçti. Mısır’da kurulan “el-Ezher” adlı üniversitenin yerini tutacak, ya da en az dengi olacak bir Üniversite kurulamadı. Mısır da, yapılan darbeler ve monarşi yönetimleri çoğu zaman bu üniversitedeki eğitimin seviyesine olumsuz etkilerde bulunsa da, İslam ülkelerindeki popülerliliğini korumaya devam etti.

Halbuki, dünya liderliği ve özellikle de İslam ülkelerinin hamisi olan Türkiye’ye ve Türkiye’de de İslam Ülkeleri Turizm Başkenti olan Konya’ya “dünya çapın da bir İslam Üniveristesi” çok yakışır ve Konyayı da hızla bir dünya kenti haline dönüştürür.

Bu üniversite kurulabilirse, tüm İslam ülkelerinden seçme öğrencilerin kaydını yapan bir üniversite olmalı ve diploması da tüm dünya çapında geçerli olmalıdır. İslam bilimlerinin yanında, fen bilimlerinde de çok ciddi bir eğitim verebilen ve tüm dünya ülkeleri tarafından da tercih edilebilen bir üniversite olmalıdır.

Tüm dünya dillerinin belirli bir sayıda öğrenciye öğretildiği bir üniversite olmalıdır.

İslami kurallara, nüzul sebeplerini, ayeti celilerin(Kur’an’ın), zahir ve batınına vakıf, Arap lisanı kurallarını çok iyi kavramış öğrenciler yetiştirebilecek bir üniversite olarak kurulmalıdır.

Konya da kurulacak olan böyle bir üniversitenin yetiştireceği öğrenciler, aynı zaman da, milli kimlik, milli şuur ve İslam ümmet kardeşliği birliği şuuruna sahip öğrenciler olarak yetiştirilmeli.

Burada, okuyacak öğrenciler, yetiştirilirken, devletine, dinine, milletine, vatanına, tarihine bağlı, İslamın haçlı zihniyetiyle mücadelesinde, ön saflarında yer alacak şekilde yetiştirilmeli.

Tüm dünya inanç ve dinlerini, iyi tanımalı, ayrı ayrı içeriklerine vakıf olmalı. Kendi inancını ise çok iyi tanıyıp, onlara karşı ehli sünnete göre bir davranış tarzı belirlemeli.

Dünya dinleri ve inançlarını öğrenecek grup sınıfları oluşturulmalı. Bu gruptaki öğrencilerin hepsi, Kur’an ve Sünneti ve içeriklerini çok iyi tanımalılar ve mezheplerin farklı görüşlerinin, farklılık nedenlerini, ortak yönlerini en ince detaylarını kavramalılar.

Bu üniversiteden, mezun olup ta, memleketlerine dönenler ve birer İslam alimi sıfatı kazanan bu öğrenciler, Türkiye’nin de aynı zamanda fahri elçileri olacak şekilde yetiştirilmelidirler.

Bu üniversite, kalitesiyle birlikte, vereceği, mezunlar, İslami eserler ile kendilerini ülkelerinde tanıtıp, yapacakları imtihanlarla da seçilenlerin zeki olanlar olmasına dikkat edilmelidir.

Zeki olan öğrencilerin bu üniversiteyi seçmeleri için, yerleşkeler kurulmalı ve ayrıca da ekonomik destekler sağlanmalıdır. Bu ekonominin finansörlerinin İslam ülkeleri zenginlerinden de anlaşma yoluyla ekonomik destek sağlanması gerçekleştirilmelidir.

Okul öğrencisi iken bir adım öne çıkmayı başaran ve bu başarısını kanıtlayan öğrenciler, üniversitenin belirleyeceği çeşitli teşviklerle daha da ileriye gidebilmesi sağlanmalıdır.

Yurt dışından, Konya’ya gelip bu üniversiteyi tercih eden öğrencilere daha cazip gelecek bir üniversite hayatı sağlanmalıdır.

Bu üniversitenin, dünya çapında ünlenmiş eserlerle donatılmış bir kütüphanesi olmalı ve bu kütüphane aynı zaman da dünyanın diğer kütüphaneleri ile de çok iyi bir teknolojik bağ kurulmalıdır.

Bu okulu tercih eden, zeki öğrencilerin barınma konusu üniversite yerleşkesi içerisinde çözüme kavuşturulmalıdır.

Yine kurulacak bu üniversitenin, eğitimi içerisinde, dünya dilleri öğretilirken, tüm öğrencilerin de ortak lisanının ise üst düzey bir Arapça olması sağlanmalıdır.

Bu üniversiteden mezun olacak öğrencilere sunulacak olan diploma dünya çapında geçerli ve tanınan bir diploma olacağı için istihdam sorunu da çözülmüş olacaktır.

Özellikle İslam ülkeleri konsoloslukları, büyük elçiliklerinde bu üniversite mezunlarının istihdam kadroları oluşturulmalıdır.

Bu üniversiteden mezun olanlar, gittikleri ülkelerde, Kur’an ve Sünnet üzere, müslümanların problemlerini çözerken ümmet birliğinin de bayraktarlığına soyunacak şekilde yetiştirilmelidir.

Bu üniversiteden mezun olanlar, Hz. Muhammed’in hayatının ve O’nun Peygamber ve insan yönünün önündeki engellerin kalkması için çalışmalar ve Hz. Muhammed’in bir de dünya lideri olduğunu, dünyaya tanıtmalıdırlar.

Bu üniversiteden mezun olanlar, Sahabeyi Güzin Efendilerimize karşı oluşan hasımane görüşleri ilmi yönden çürüterek bu düşmanlığı ortadan kaldırmalıdırlar.

Bu üniversiteden mezun olanlar, İslama yönelik oluşacak olan politik baskıları, ilim ve bilimle bertaraf edip hükümetlere tavsiyeler de bulunabilmelidirler.

Bu üniversiteden mezun olup da, ilmi kariyerini, İslam hukukunu, iyi bilen islam bilim adamları, hukuk konusunda da, kanunlar yapılırken politikacılara ve kanun yapıcılarına tavsiyelerde bulunabilmelidirler.

Bu üniversiteden mezun olanlar, ekonomi dünyasın da oluşan, kul hakları ihlalleri, işçi hakları ihlalleri, patron hakları gibi konularda da görüş belirterek, sahteciliğin bir hak ihlali olduğunu, ekonomi dünyasın da adaletin sağlanmasına öncülük edebilmeliler.

Bu üniversiteden mezun olanların, toplum ahlakının ve sosyal düzenin oluşmasında ve toplumda kabul görmesinde de öncülük edebilmelidirler.

Bu üniversiteden mezun olanlar, giyim-kuşam ve yaşam tarzlarıyla, İslamin bir medeniyet dini olduğunu, bir ilim dini olduğunu, kendi medeniyetine, ve kendine has ilim yuvalarına göre, giyim-kuşam, yaşam, selamlaşma, musafaha, büyüğe saygı, küçüğe sevgi, öbür yaratıkları koruma vd. lerinde de öncü olmalıdırlar.

Konya’da, bu şartları taşıyacak olan bir “Dünya İslam Üniversitesi” götürüsünden çok getirisi ile Konya’ya geri döneceği kanaatindeyim. Aynı zaman da Konya’da, İ.H.L ve İlahiyat Fakültesine de çok ciddi bir ilmi katkı sağlayacağından da eminim.

Konya’da kurulacak, bu Üniversite de, Türkiye’ye hainlik yapmayacak ve Türkiyeyi sevebilecek, ilmi kariyeri ile dünya da tanınmış, dini dili meşrebi, giyim tarzı ayrı olan ve sadece işine odaklı, ilim öğretecek, yabancı uyruklu ilim adamları da göreve davet edilmeli.

Konya, bu üniversite ile de, geçmişte olduğu gibi gelecekte de, bir dünya kenti olmasına öncülük edecektir.

Selametle....

Yazarın Diğer Yazıları