
Kapitalist Müslümanlar!
Mehmet Kaçar
Kapitalizm devşirdiği ve kendine bende yaptığı Müslüman tipi, bu coğrafya için çok tehlikeli bir tip şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Zira bütün dünya hayatını maddi çıkar üzerine kurar ve bu yapıda da ciddi inanç kaymalarını yaşarlar ve yaşatırlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında da bu böyleydi. Geçmiş zamanlarda sosyalist, komünist ve Marksist kesimlerin içerisine düştüğü temel problem ateizme dönük ve inanca düşman olan yüzlerinin olmasıydı. Yani bu izmlerin ortak noktası ilahi dinleri ret edip kendi uydurdukları dine inananları çoğaltmak üzerine kurulu idi. O zamanda bunlardan uzak duran ve kaçanlar kendilerini ABD’nin ve batı kulübünün içerisinde buldular.
Sağcılık ve kapitalizmin içine düştüler ve bunlarda da inanç zafiyeti belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Ağcılar, ABD ve Batı Kulübünün sunduğu bir ateist kültür olan sağcılık ve kapitalizmin içerisinde boğuldular. Onunla kendilerini özdeştirdiler. Kapitalizmin bir dengesi yoktur. Sadece kendi çıkar ilişkileri ve dünya hayatı vardır. Kapitalizm de hakkaniyet, bölüşüm adalet bulamazsın hep bana yine Kapitalizmin devşirdiği Müslümanlar ise bu çarkın içerisinde hem Müslümanlıklarından hem de dış görünümlerinden kısmen de olsa korunmaktan kaçınmazlar. Ülkemiz özellikle de son yüz yılda kapitalizm mayasıyla yoğrularak bir nesil yetiştirdi. Bugünkü sistemde bunun üzerine çalışır hale getirildi.
Refah düzeyleri sürekli yükselen Müslüman kesim artık kapitalizmi çalıştıran dişlilerden biri haline geldiler. Onun gereklerini fazlasıyla yerine getiriyor ve karşılık veriyor. Savunmaları ve karşı hamleleri de kapitalizmin sayesinde belli konuma gelenler hayatlarından memnundurlar. Alt katmanlardakiler Orada kalmalarına, paydan başka haklardan uzak tutuluyorlar. Kendilerinin sahip oldukları konumu örnek olarak gösteriyorlar. Bu refahlarının ve kalkınmalarının ölçüsü oluyor. Bu durumları başkalarının başına kakıyorlar.
Yapılan kara yolları ve özellikle yaz aylarında bu yollara dökülen araçlar gerek bayramlarda ve gerekse tatil günlerinde tatil yapanlar ve yollara düşenler ölçü olarak gösteriliyor. Başa kakma düşüncesi kapitalist ruhlu devşirmelerden ya da bulundukları konumlardan razı olanlar tarafından yapılıyor. Dolaylı olarak da kapitalizmi kutsamış oluyorlar.
Kapitalizm yapısı gereği katmanlara ayrılır. Onların zenginlikle ölçüsü ve sınırı yoktur. Sömürünün sınırsızlığı ortadadır.
Hak sömürüsü, emek, mal, can, inanç, alın teri sömürüsü onlar için geçerli olan bir kuraldır. Mesela kapitalistlerde kul hakkı diye bir kavram asla yoktur. Bütün haklar kendileri içindir. Devşirilmiş kapitalist Müslümanlar da edindikleri kredi kartları ile bu çarkın özgün parçalarını oluştururlar.
Onun kurallarına harfiyen uyarlar. Asla sakınma ve kaçınma diye bir şey yoktur. Onlar için kredi kartı ile hacda yapılır, kurbanda kesilir, hayırlarda işlenir.
Zira o haramlar için burada engeller ortadan kalkmıştır, yani yoktur, kendileri açısından. Kapitalistlerin sahip olduğu şeyler kendileri için bir nimet olarak görülür çünkü…