Mehmet Kaçar

KABE İMAMI BÖYLE DUA ETMEMELİ!

Mehmet Kaçar

Kabe-i Muazzamanın minberi bu imamdan acilen kurtarılmalı ama nasıl?
Kur’an tilaveti ve sesinin hoşnutluğu ile bir çok Türkiye vatandaşı hacının gönül tahtına oturmuş olan ve orada derin izler bırakan Kabe İmamlarından es Südeysi geçtiğimiz günlerde bir Cuma Hutbesinde şöyle bir konuşma yapıyor:
“Kaşıkçı cinayeti suçlamaları, İslam düşmanlarının ve onların işbirlikçileri olan münafıkların bir komplosudur. Prens Muhammed bin Selman, Allah’ın yüzyılda bir gönderdiği kurtarıcı ve ruhani bir lider olduğu için hedefe konmuştur. Onun arkasında durmak, emri altına girmek her Müslümana farzdır...” İmam böyle bir konuşma yaptığına göre çözümlemiş bu cinayeti. “Minberden: İslam düşmanları ve onların işbirlikçileri olan münafıkların komplosu.” deyivermiş. Emri iyi yerden alarak vermiş fetvayı. 
Türkiye’de ki Suud konsolosluğunda işlenen ve Suud krallığının kabul etmek mecburiyetinde kaldığı bu cinayeti böylesine belirsiz ve net olmayan bir kötülük dünyasına havale ediverme maharetini kimden aldı dersiniz veya kimler onuda ölümle tehdit etti yahut bu kadar ilmi derinliğin sebebi nedir? Bu kadar mahir bir düşünceye ne demeli?
Hızını iyice almış olacak ki, bu mahirane düşünce ile yetinmeyip yine bu cinayetle bağlantılar kurarak, ismi tartışmaların en tepesinde bulunan Veliahd Prense, “Yüzyılda bir gelen müceddid ve kurtarıcı” yaftasını yapıştırıveriyor. Bunu söylerken de en küçük bir tereddüte dahi mahal bırakmıyor ve net bir şekilde fetvasını veriyor. Bu şekilde bir fetva ile İslamın bugünkü garipliği adına dört başı mamur bir felaket ortaya çıkarılmış oluyor. Yer Kabe. Günlerden Cuma. Kürsü Kabe minberi. İmam “İslam Dini adına “ cuma konuşması yapıyor. Cemaatin içerisinde bütün dünyadan umre haccı için Mekke’ye gelen Müslümanlar bulunuyor. Bu İmama göre, Veliahd Prensin İslam âleminin kurtarıcı ruhani bir lideri oluşu, dünya müslümanlarını da ilgilendirdiğini anlatıyor. Ah İslâm. Merak içinde hayretlere düşüyorum, bu nasıl bir halet-i ruhiyedir ki, Kabe minberinden dinen aslı astarı olmayan bu saçmalığı din adına söyleyebiliyor. Peygamberin çıktığı bu kürsüden, biraz sonra O’nun geçtiği mihrabta mü’minlerin önüne geçeceksin, Allah görüyor seni, yarın O’nun huzuruna çıkacaksın... Kabe bu, minber bu, mihrab bu... Bir de Prens var tabi. Burada onu övmezse olmaz. Biraz sonra bu güzel sesinle Kurandan ayetler okuyacaksın, Rasulullahtan hadisler söyleyeceksin... Hepsi varıp; Muhammed bin Selmanın “müceddid, kurtarıcı ruhani lider” olduğu ifadesine monte edilecek. 
Suud’da son onlu yıllarda onlarca alim hapishanelere atıldı. Bunu bilmeyen yok. Bu Kabe imamı Südeys onlar hakkında tek kelime dahi etmedi. Ne var ki Kabe minberinde Suudi Arabistan’ın bugünkü güçlü adamı için methiyeler düzmekten de geri kalmamış. Bu olay hakikaten çok vahim ve kahredici. 
Bugün tam da “Alimler Peygamberlerin varisleridir” hükmünün devreye gireceği bir haldeyiz. Suud’da, cezaevlerinde çile çeken ve akıbetlerinden haber alınamayan İslam alimleri için sesimizi yükseltmek zamanı. Kabe’nin Ümmet-i Muhammed’in kalb mekanı olması için, oradan insanlığa İslam’ın cihanşümul mesajlarının seslendirilmesi için ve en önemlisi küçük hesapların kürsüsü haline gelmesinin önlenmesi için sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Eğer şimdi sesimizi yükseltemeyeceksek başka yükseltme zamanı bulamayacağımızı da unutmamamız lazım diye düşünenlerdenim.
Selam ve dua ile!

Yazarın Diğer Yazıları