
İslamda Dövme Yaptırmak!
Mehmet Kaçar
İnsanoğlu, çok eski zamanlardan beri vücutlarının çeşitli yerlerine dövme yaptırmışlardır. Bu gün bu adet, yer yer sürdürülmeye devam etmektedir. Avrupa ve Amerika da bazı gençler bunu bir “süs” olarak yaptırmaktadırlar. Yurdumuz da ise bir çok futbolcu ve havai genç de her konu da olduğu gibi onları taklit etmeye devam etmektedirler.
Cahiliye Arapları da dövmeyi süslenmek için yaparlarken; dövme ile bedenlerini çeşitli şekil ve suretler yaparak bununla mafsallarının güç kazandığına inanırlardı. Bu gün ise bu tamamen bir özentiden öteye geçmemektedir.
Dövme, bilinen şekliyle şöyle yapılıyor: vücut, iğne ve benzeri aletlerle kan akacak şekilde yaralanıyor. Sonra aynı yere iç yağı ve bazı maddeler konarak yara iyileşmeye terk ediliyor. Sonun da deri altında koyu yeşil bir şekil meydana geliyor.
Buhari ve Müslim de rivayet edilen hadisi şerifler de, Peygamber Efendimiz(s.a.v) dövme yapmayı ve yaptırmayı yasaklamış, bunları yaptıranların Allah’ın rahmetinden mahrum kalacağını bildirmiştir.
Bilmeden dövmeyi yaptıran insan nasıl hareket edecektir? Bunda ki hüküm, dövmeyi yaparken kullanılan maddeye göre değişir. Şayet bu maddeler necis sayılanların arasında bulunuyorsa, dövme de o hükme girer. Bunda yapılacak şey, şayet ufak bir müdahale veya ameliyatla hallediliyorsa dövmeden kurtulmaya çalışmak esastır. Şayet giderilemiyor, buna da imkan bulunamıyorsa, o şekilde bırakılır. Çünkü Cenab-ı Hak kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez, onun üstesinden gelemeyeceği, yapamayacağı şeyleri istemez.
Dövmenin abdest ve gusül abdestine mani olup olmadığına gelince; bir defa dövme derinin altına yapılmaktadır. Yani dış derinin altında yer almaktadır. Abdest ve gusülde ise derinin altına değil, üstünü yıkamak farzdır. Dövme de derinin altında kaldığına göre, onun bedenin her hangi bir yerinde bulunması abdeste ve gusle mani olmaz. Üzerinin yıkanmasıyla abdest ve gusül sahih olur.
Bilerek veya bilmeyerek böyle bir günahı işlemiş olan kimse de Allah’tan nmağfiret diler, tövbe istiğfar eder. Ve inşallah da kabul edilir.
Vücut üzerinde kına ve boyalarla yapılan geçici dövme de caiz değildir. Eğer dövme yapılan boya suyu alta geçirmeyecek şekilde ise abdest ve gusle manidir.
İslam dininde vücudun fıtratını ve şeklini bozan her şey yasaklanmıştır, dövme de işte böyledir. Yani bu hükmün içine girer. Şüphesiz Allah’ın yarattığının değiştirilmesi, hem maddi, hem de fıtrat alanında gerçekleşebilir. Günümüz de, başta insan olmak üzere canlı varlıklar üzerinde ve yeryüzün de doğal dengeyi bozucu her türlü yıkıcı girişimi bu çerçevede değerlendirmek mümkündür. Nisâ Suresi: 118-119. ayetlerinde bu konudaki tehlikeye şöyle dikkat çekilmektedir. “Allah o şeytana lânet etti ve o da, ‘Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi. “Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler. Kim Allah’ı bırakıp ta şeytanı dost edinirse şüphesiz o, apaçık bir hüsrana düşmüştür.” Dövme konusu da yaratılışı beğenmeyip de değiştirmeye kalkmaktır. Vücuda iğneler batırılıp, açılan deliklere boyalı maddeler konularak yapılan dövme, eski çağlardan beri yapılan bir cahiliye adeti olup, sağlık açısından zararlı olduğu gibi, dinen de yasaklanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v), insanın doğal yapısında değişiklikler yapılmasını hoş görmemiş, dövmeyi yapan ve yaptırana da Allah’ın rahmet etmeyeceğini bildirmiştir.(Buhari; Libas, 87).
Abdullah İbn Ömer(r.anh) şöyle buyurdu: “Rasulullah(s.a.v) : ‘...Dövme yapan ve dövme yaptırmak isteyen kadınlara Allah lanet etsin’buyurdu.(Buhari594-Müslim:2124-119).
İbni Abidin’e göre: Dövme yaptırmak yasaklanmış olmakla birlikte, deri üzerinde suyun alta ulaşması engel olacak bir tabaka oluşturmadığı için gusül ve abdeste engel değildir.(Reddül Muhtar, Beyrut: 1421/2000, I, 330.).