
İSLAM MEDENİYET TARİHİNDE 'GİYİM KUŞAM BÖLÜMÜ'
Mehmet Kaçar
Medineyi Münevvere de şekillenen İslam Medeniyeti her yönü ile kendine özgü bir medeniyet şekli geliştirmiştir.Kılıktan kıyafete kadar kendine özgünlüğüne yakışan bir model sunmuştur. İşte bunlardan biriside “giyim-kuşam “bölümünü oluşturmaktadır.
Beyaz Elbise Giymenin Güzel olduğu; Kırmızı, Yeşil, Sarı ve Siyah elbise Giymenin ise Caiz Olduğu; İpek dışında ki; Pamuk, Keten, Kıl, Yün Gibi, Diğer Elbiseleri de Giymek caizdir. Yani İzinlidir.
Yüce Allah Şöyle Buyurur: “Ey Âdemoğulları! Bir de size, (maddi olarak) avret yerlerinizi örtecek ve size kazandıracak elbise, indirdik. Ancak bundan daha hayırlısı Allah’tan hakkıyla sakınma(takva) elbisesidir.”(A’raf:26). “Sizi sıcaktan koruyan elbiseler ve sizi savaşta (zorluklara karşı) koruyan zırhlar var eden de Allah’tır.”(Nahl:81).
İbn Abbas(r.a)’dan, Rasûlullah(s.a.v): “Beyaz elbise giyiniz. Çünkü beyaz elbise elbiselerinizin en iyisidir/hayırlısıdır. Ölülerinizi de beyazla kefenleyiniz.” buyurmuştur.(Tirmizi: Hasen ve sahihtir demiştir).
Semura(r.a): “Rasûlüllah (s.a.v): “Beyaz elbise giyiniz. Çünkü beyaz elbise daha temiz ve daha güzeldir. Ölülerinizi de beyazla kefenleyiniz.” buyurdu.” demiştir.(Neseî, Hâkim Rivayeti).
Berâ(r.a):” Rasûlüllah(s.a.v) orta boylu idi. Onu kırmızı bir elbise içerisinde görmüştüm. Kendisinden daha güzelini asla görmedim” demiştir.(Müttefekun aleyh).
Ebû Cuhayfe(r.a)’dan. Şöyle demiştir: “Kendisi Mekke’de iken Hz. Peygamber(s.a.v)i görmüştüm. Etbah bölgesinde, deriden yapılmış kırmızı çadırın içerisinde bulunuyordu. Bilal, kendisinin abdest suyunu dışarıya çıkardı. (Oradakiler bu suyu almak için koştular). Kimisi bu suyu elde etmiş kimisi de elde edenlerin elinde kalan ıslaklığını elde etmişti. Bunun arkasından Hz. Peygamber(s.a.v) dışarı çıktı. Kendisinin üzerinde kırmızı takım elbise vardı(Paçalarını sıvamıştı). Baldırlarının beyazlığı hala gözümün önünde. Abdest aldı, Bilal de Ezan okudu. Bilal, ağzını sağa sola şöyle çevirirken ben de onu takip etmeye durdum. “Hayye ales’-Salati Hayye ale’l-Felâhi” diyordu. Bunun arkasından Rasûlüllah (s.a.v)ın önüne bir mızrak dikildi. Kendisi öne geçip namaz kıldırdı. Kendisinin önünden eşek ve köpek geçiyor geçmesi engellenmiyordu.(Müttefekun aleyh).
Ebû Rasme(r.a):”Rasûlüllah(s.a.v)’i üzerinde yeşil iki elbise ile gördüm.” demiştir.(Ebû Dâvûd ve Tirmizi. Sahih olarak belirtilmiştir.)
Cabir(r.a)’dan. Rasûlüllah(s.a.v), Mekke’nin fethedildiği gün Mekke’ye başında siyah bir sarıkla girmişti.(Müslim rivayeti).
Amr b. Hureys(r.a):” Rasûlüllah(s.a.v), iki ucunu omuzlarından sarkıtmış olarak sarındığı siyah sarığıyla hâlâ gözümün önündedir. “demiştir. (Müslim rivayeti.) Müslim’in diğer bir rivayeti de şöyledir:” Rasûlüllah(s.a.v), başında siyah sarıkla halka hutbe vermişti.” şeklindedir.
Âişe(r.a)’dan :”Rasûlüllah (s.a.v), Yemen işi pamuktan üç tane beyaz Sehûliyye (Yemende kumaş dokumacılığıyla bilinen bir şehir)bezi ile kefenlendi. Bu bez kefenlerinin içerisinde sarık ve gömlek yoktu.” demiştir. (Müslim Rivayet etmiştir.).
Âişe (r.a):” Rasûlüllah(s.a.v) bir sabah, üzerinde semer işlemesi olan siyah kıldan dokuma bir örtü ile dışarı çıktı.” demiştir.(Müslim rivayeti.)
Muğîre b. Şu’be(r.a.): “Bir gece Rasûlüllah(s.a.v) ile birlikte yolculukta idim. Kendisi bana: “Yanında su var mı?” buyurdu: “Evet, var dedim. Bineğinden indi ve gecenin karanlığında gözümden kaybolana kadar yürüdü. (Abdest bozmaya gitti:) Sonra geldi,( abdest alması için )su kabından kendisine su döktüm, yüzünü yıkadı. Kendisinin üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını cübbenin kolundan (çıkarmaya çalıştı, ama cübbenin kolu dar olduğu için) çıkaramadı bu sefer cübbenin altından çıkardı. Kollarını yıkadı, başını meshetti. Ben hemen mestlerini çıkarmaya davrandım:”Bırak onları, ben onları(ayaklarım) abdestli iken giydim” buyurdu ve üzerine meshetti.” demiştir. (Muttefekun alyh). Diğer bir rivayette “Üzeinde kol ağzı dar, Şam işi bir cübbe vardı.” şeklinde bir ayrıntı vardır. Bir diğer rivayette ise “Bu anlatılanlar Tebük Seferinde idi.” şeklinde ayrıntı vardır.