İslâm, insanı yüceltir amma putlaştırmaz!
Mehmet Kaçar
Meşhur filozoflardan birisi olan Friedrich Nietzsche’ye göre; “Eğer İslâm dini, Hıristiyanlığı küçük ve hakir görüyor idiyse, böyle görmekte bin kez haklıydı: Çünkü İslâm dini, insanı yüceltir ama putlaştırmaz…
Oysa Hıristiyanlık insanı yücelttiği gibi putlaştırarak, ruhban sınıfını oluşturmuştur. Bu da Hıristiyanlığın kutsal bir din olduğunu göstermez. Yani insanlar tarafından bozulmuştur. Batının bozulmuş olan Hıristiyanlık dini, insanları, kadim dünyanın (antik Yunan ve Roma) kültürünün mahsulünden mahrum bırakan bir dindir.
Hıristiyanlık bununla da yetinmeyip, daha sonraları, insanları, İslâm kültürünün mahsûlünden de mahrum bırakmış olan ve bozulmuş bir dindir.
Aslında insanlara (insan olarak bizlere), Grek kültüründen de, esasta, temel konular açısından daha yakın olan, bizim(insan olarak) duygularımıza, zevklerimize ve seçimlerimize daha doğrudan hitap eden İspanya’daki o harikulâde İslâm kültürü ve İslâm kültürünün eşsiz birikimi ayaklar altına alınarak çiğnenmiş ve yok edilmiştir.”
“İyi de, nede? Nedeni şuydu: Çünkü İslâm kültürü, asil bir kültürdü; zira İslâm kültürü, kökenlerini, temellerini insan fıtratına borçluydu(insanın fıtrî özelliklerini koruması ve insana şeref vermesine borçluydu); zira İslâm kültürü, İspanya’daki Müslüman hayatının nâdir bulunan, nefis hazinelerinin üzerinde bile hayata evet diyordu!…
Daha sonraları, Haçlılar, estirdikleri o toz duman bulutlarının ortasında, aslında önünde diz çökmeleri gereken, diz çökmekle daha iyi bir iş yapmış olacakları bir şeye karşı, bizim bugünkü yani 19. yüzyıl kültürümüzle kıyaslandığında, bizim çağdaş kültürümüzün, kendisini, İslâm kültürünün yanında son derece ‘yoksul’ ve oldukça ‘geç kalmış’ bir kültür olarak görülebileceği böylesine asil ve yüksek bir kültüre karşı savaş açmışlardı. Haçlılar, ganimet peşinde koşuşturuyorlardı, hiç şüphesiz ki.
Zira Doğu, İslâm dünyası, zengindi. “
