Mehmet Kaçar

İSLAM DEVLET SİSTEMİNDE MÜESSESELEŞMELER!

Mehmet Kaçar

Devlet Başkan’ı:Haricilere(DAİŞ)’e göre devlet başkanı seçmemek en mantıklı bir yol. İhtiyaç duyuldukça müslümanlar toplanarak hükümet işlerini yürütebilirler. Mıtezileye göre ise: Eğer halkın içerisin de ihtilaf yoksa devlet başkanına da ihtiyaç yoktur. Bir kısım mutezile alimleri ise imam kararlaştırmanın farz olduğunu söylerler. Ehli Sünnet, Mürcie ve Şia mezhepleri ise imamın gerekliliğini kabul ederler.

Bazılarına göre bu aklen, bazılarına göre de dinen vacip bir konudur. İmamın seçilmesi ve biat aktinin yapılması ümmet için farzı kifayedir. Hal ve akt ehli imamı seçince, bütün halka için bu imam vacip olur. Ehli Sünnet’e göre iyi veya facir mutlaka bir imam olmalıdır. Hz. Peygamberin naaşı defnedilmeden önce hilafet tartışmalarının başlaması ashabın bu konudaki hassasiyetini gösterir.

İslam Devletinin başkanlığı için kullanılan ünvanda da birlik yoktur. Halife, melik, imam denilebileceği gibi çağımız yazarlarına göre de devlet başkanı adı da verilebilir.

Halife veya devlet başkanının Kureyş’ten olması da tartışmalı bir konudur. İbn Haldun, Maverdi, Muhammed El Mübarek, Gürcani ve bazı alimler Kureyş’ten olmasının şart olmadığını söylemişlerdir(Allah katında üstünlük ancak takva iledir.).

Devlet Başkanlığına geliş yolları ise üç tanedir: a-Seçim(Biat), b- Tayin veya önceden kabul(akt), c- zorla devlet başkanı olmak.

a-Biat: Biat etmek için halkın tamamının biat etmesinin şart olmayıp ehli hal ve aktin biatını yeterli görenler çoğunluktadır. Biatte aleniyet şartı aranmıştır. Aynı zamanda seçmen şartının en az 5 olması gerektiği ileri sürülmüştür.

b- Tayin veya önceden kabul: Tayin(ve Süleyman Davut’a mirasçı oldu) ayetinden ve Hz. Ebubekir’in ölmeden önce Hz. Ömer’in halife olmasını istemesiyle doğmuştur. İslam Devletlerinde ırsiyet usülü de kaynağını bunlardan alır. İslam hukuk doktirininde devlet başkanının birbiri ardından sıra ile 3 kişiye veliaht tayin etmesi de kabul edilmiştir. Halife sağken ancak onun izni ile veliaht seçilebilir. Ve yeni bir halife seçimine gidilebilir.

c-Zorla Devlet Başkanı olma: Kaderiyye, Hariciler ve Mutezile mensuplarına göre içlerinde zor kullanarak devlet başkanı olunamaz. İmam-ı Azam’da bu görüşe aynen katılmıştır. Fakat isyan etmek mümkün değilse ve isyanla muvaffak olunamayacaksa itaatte mahzur yoktur. Ehli Sünnet Alimlerinin çoğu zorla başkanlığı ele geçirmeyi zaruret imamı adı altında ayrı bir bölüm de ele alınmıştır. Zaruret imamlarında ilim, adalet ve diğer özelliklerin yokluğuna bakılmaz. İslamın temel kaynaklarında devlet başkanları o mevkiye nasıl geleceği belirtilmediğinden zanni şartlar altında zorla başkan olmakta caiz görülmüştür. Fakat asıl olan ırsiyet ve seçim usulleridir. İslama en uygun olanı ise her zaman olmamakla birlikte seçim usulüdür. Hukuki nitelik bakımından devlet başkanlığı bir çeşit mukavele değerlendirilmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları