İnsanoğlu yaşarken İslami bir karakter göstermelidir!
Mehmet Kaçar
İnsan eğer ben Müslüman’ım diyorsa Müslüman’ca, Hıristiyan’ım diyorsa Hıristiyanca, Musevi’yim diyorsa Müsevice bir yaşam tarzı, bir giyim kuşam tarzı, bir konuşma ve kültür tarzı geliştirip, ona İnsanlar ilk önce akıllarına uygun olan dinlerini (sistemlerini) ürettiler. Sonra bu akıllarına göre ürettikleri dinin ilahı olarak da kendilerini göremeye başladırlar. Sonrasında da onu ayakta tutacak kutsallarını ve kurallarını oluşturdular. Peygamberleri ve öğretilerini bir kenara bırakarak kendi öğretilerini ve yaşam tarzlarını din diye zorla kabul ettirmeye çalıştılar. Bu yolda peygamberleri dahi öldürmeye karar verdiler. Kurmuş oldukları bu sistemi korumak için kendi silahlı kuvvetlerini oluşturarak, yeni yeni insan katleden silahlar geliştirdiler.
İnsanları bir kısmı da “Mülk Allah”ındır derler dururlar. Ama Allah’ın yarattıklarına sunduğu mülkünü parsellemek için her türlü fetbazlığı ve vahşeti kendilerine hak görürler. Allah’ın yarattığı ve insanlara sunduğu o mülk için, kirli bayrak, ırk, sınır, kurtarıcı, kahraman, iktidar vs. icat ettikleri ve kendilerinin icat ettikleri kutsalları uğruna, nice milyonlarca mazlumu katletmişlerdir. Kendi aralarından seçilen peygamberleri bile yurtlarından kovdular ve onlara karşı kendi iktidarlarını sağlama alarak ayakta kalmasını sağlamaya çalıştılar.
Doğa, tabiat ve içindeki canlılarını yaşatmayacak hale getirirlerken, hatta uzayı kirletip tahrip ederlerken “Mülk Allah”ındır gerçeğini elbette onlarda çok iyi biliyorlardı.
Zira insandan önce mülkü yaratıp insana sunan ve kıyamet kopmadan önce tüm insanlar öbür dünyaya göçtüklerinde mülkün sahibi yine Allah(C.C) olacaktır.
Müslümanlar, Allah(C.C)’tan kendilerine bildirilen kurallarla yaşam tarzlarını örneklendirebilselerdi, yaşam tarzlarını ona göre hal yoluna koyabilselerdi, dünyanın bugünkü görünümü çok daha başka olacaktı muhakkak. Bunu yapmadılar ve yapmaya da yönelenleri de yok etmek için dünya savaşları çıkardılar. Bu gidişle de yapmayacaklar ve yapamayacaklar.
Çünkü onlar kendilerine gönderileni değil; kendi ürettiklerini dinleştirerek insan katletmeye devam ediyorlar(sistemleştiriyorlar) ve ona göre yaşam sürdürerek, köle insan türetmeye çabalıyorlar.
Kendi geliştirip kurdukları sitem içerisinde, ırkçılığı, adaletsizliği, sömürüyü, ahlaksızlığı, haksızlığı, fuhşiyatı ve diğerlerini yaygınlaştırıp, insanları bunları yapmaya zorluyorlarsa, o sitem ilahi olmanın dışında kalan ve insanların akılları vasıtası ile kurdukları bir sistemdir. Yani “Allah(C.C)’ın mülkü”nde yine Allah(C.C)’ın emrettiği “hac” ibadeti için bugün artık bazı mercilerden izin almak gerekiyor. O merci de dilediğine veriyor, dilemediğine ise kota koyarak engelliyor.
Burada lafı uzatmadan özetleyecek olursak, o muazzam İslâm sistemini hayatımızla örneklendirmedikçe ve Protestan ve Musevilerin ahlâkı ile ahlâklanıp, onların kültürlerini kendimize bende ettiğimiz sürece, insanların haysiyetini ve onurunu koruyacağımızdan emin değilim.
Tam tersine bu dini sömürdük ve ne olacak canım biz zaten Müslüman’ız, sözden sazdan dinimize bir şey mi olacak dedik durduk. Bu dini sömürerek aslının dışına çıkaranları alkışladık durduk ve arkalarını sıvazladık. Onları her daim alkışladık.
Politikacılar olarak, Felsefeciler olarak, Âlimler olarak, Şairler olarak, Edebiyatçılar olarak, kendilerine Sanatçı dedirtenler olarak her tarafından hep sömürüldü.
Bugün acı bir gerçek vardır ki, dünyanın çeşitli coğrafyasında katledilen, oluk oluk kanları akıtılan, Müslümanların ve diğer insanların kanları, inanın bizleri bir gün boğacak. Bizim sorumluluğumuz olduğunu asla unutturmayacaktır.