İLK KÖPRÜYE KARŞI OLAN ZİHNİYET KANAL İSTANBUL'ADA KARŞI
Mehmet Kaçar
Abdülhamit Han merhumun planladığı “Kanal İstanbul”, AK Parti Hükümeti tarafından yıllar sonra hayata geçirilmek istendi ve gerekli çalışmalar yapılarak, başlama noktasına gelindi. Bu aşamada yine karşı olanların sesleri yükselmeye başlandı. Geçmişte ilk adıyla Boğaziçi Köprüsü olan ve daha sonra 15 Temmuz Şehitler Köprüsü adı verilen, köprüye yapım aşamasın da karşı olanların uzantıları bugünde “Kanal İstanbul”un yapımına karşı çıkmaya devam ediyorlar. Bu yaklaşım tarzı ile Tarih sanki tekerrür ettiriliyor.
Aslında bu zihniyet fakirleri, Türkiye lehine olan her türlü dünyevi gelişmeye karşı oldukları gibi uhrevi gelişmelerinde karşısında olmakla meşhur olmuşlardır. Bu geçmişte de böyleydi bugünde böyle.
Şimdi bura vereceğim, tarihin derinliklerinde kalan Boğaziçi Köprüsü yapımına karşı olanlar ile bugünkü Kanal İstanbul’a karşı olanların görüşlerinin aynı olması, bu zihniyetin zaman geçmiş olsa değişmediğini bizlere göstermektedir. Aşağıda vereceğim şu bilgileri yeri ve günü geldiğinde bazılarının suratına şamar gibi çalmanız içindir. Bir zamanlar Necdet Calp’ da Rahmetli Turgut Özal’a Boğaziçi Köprüsü Hisse senetlerini sattırmam diye TV’lerde bas bas bağırarak oy toplama peşine düşmüştü. Bakın bakalım geçmişte karşıyız da karşıyız türküleri söyleyenlerle bugün de karşıyız türküsü söyleyenler arsında fark var mı?
Mimarlar Odası: Her yeni ve güzel şeyin daima şimdilerde olduğu gibi o zamanlarda da karşısında olmuşlardır; eski adıyla “Boğaziçi Köprüsü, şimdiki adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü”, Türkiye ve İstanbul’un başına gelen en büyük felakettir. Çevre yolu ve asma köprü fantastik ve politik tasavvurlardır.”
Çetin Altan: “Unutmamak gerekir ki yarının Türkiye’si politikacı palavralarından çok bu belgelerin (Mimarlar Odası Belgesinin) ışığı altında kurulacaktır.”
Ali Gevgilli(Yazar): “Köprü, müthiş kazık bir yatırım olacak.”
Prof. Dr. Besim Üstünel( o tarihte Milletvekili): “Köprü akıl ve hesap işi değildir.”
Talat Hakman(Yazar): Hükümet, köprüyü yapacağız… Yapacağız işte… Yapacağız da yapacağız diye inat edip duruyor…”
Demirtaş Ceyhun(Yazar): “Köprü her geçen gün toplum bünyesinde korkunç tahribat açacağı bilimsel olarak tespit edilmiş bulunan bir projedir.”
İlhan Selçuk(Yazar): “Bu köprüyle ne biz övünebiliriz, ne çocuklarımız…” Boğazın iki yakasında evleri olan zenginlere tüketim malları taşıyan kamyonlara yol açmak için tek çare Boğaziçi köprüsüdür.
Prof. Dr. Gülten Kazgan: “Köprü yapacağımıza birkaç araba vapuru daha inşa edelim. Üretgen olmayan yatırımlar Türk ekonomisi için büyük bir sarsıntı teşkil edecektir.”
Metin Cizreli(o tarihte Milletvekili): “Boğaziçi köprüsü lüks ve gösteriş yatırımıdır.”
Nadir Nadi(Gazeteci): “ Bu köprü sağcıların köprüsüdür. Boğaziçi köprüsü ‘Kel başa şimşir tarak.” Hasan Pulur(Yazar): “Hökümet Estanbuole asam köprü yapıyor. N’olacak yani? Yapıyor işte! Va mı itirazınız?...”
Dr. Selami Sözer: “Köprü, çok hatalı ve tehlikeli bir tutum ve dünya sanatseverlerine saygısızlık.”
Şiar Yalçın: “Boğaz köprüsünden utanç duyuyoruz.”
TIP Beşiktaş İlçesi: “İnsanca yaşamak istiyoruz. Köprüye hayır diyoruz.”
İşte bu zihniyetin günümüz versiyonu, yola, köprüye, fabrikaya karşı oldukları gibi “kanal İstanbul’a da doğal olarak geçmişten beri almış oldukları hormonlu fikirleri yüzünden karşı çıkmaya devam ediyorlar ve bundan sonra da edeceklerdir. Selam ve Dua ile!...
