İlahi kitaplar neden bozuldu?

İnsanların bir kısmının aklına şöyle bir soru takılıyor. İlahi kitaplar bozulduğu halde Kur’an-ı Kerim neden korunmuştur? Bir kısım diğer din mensupları da Kur’an-ı Kerim’in uydurma olduğunu ve İncil’in değişmediğini savunurlar. Özellikle Yahova şahitleri bu iddia sahiplerinin başında gelir.  Kur’an’ın şüphelerle dolu ve uydurma bir kitap olduğunu iddia ederler.

Yaklaşım adlı bir Hıristiyan dergisi şöyle bir iddia ortaya atmıştır:

Bugünkü Hıristiyanlığın İncil’e uymadığı, Ortaçağ keşişlerinin kurdukları ve günümüze kadar faaliyetlerini sürdüren manastır sistemlerinin, tamamen İncil’in öğretinse aykırı olduğu bildiriliyor. Bu derginin iç sayfalarında da, İncil’in değişmediği konusunu ele alan, (Allah kendi kitabını korur) başlığı altında yazılan yazıda özetle baskın bir şekilde şöyle denilmektedir:

(Allah kendi yasalarının bozulmasını umursamadı. Asırlarca insanları gerçeksiz(hakikatsiz) bıraktı. Yargılanacak bu insanlar arasında ben bulunsa idim Allah’a şöyle derdim: “Ey Allah, beni ne hakla suçluyorsun? Kitaplarını korumadığın yetmezmiş gibi, elimizdeki yanlış kitaplar için bir defa bile bizi uyarmadın. Beni bilgisizlik ve günah içinde bıraktın. Şimdi beni ne hakla yargılıyorsun?”).

Yukarıda ismi mezkur derginin bu saçma sapan iddialarına verebileceğimiz cevap ise şöyledir. Dünyadaki bir mahkeme hâkimi ile bile böyle edepsizce ve terbiyesizce konuşulmaz. Bu tür bir tavır karşısında hâkim bu şahsı mahkeme salonundan attırdığı gibi bir de hakaretten ve terbiyesizlikten yargılatır. Bir insan, Layüsel olan Rabbine karşı ve kendisinin bizzat yaratıcısı olduğu Hâkimler Hâkimi Yüce Allah(c.c) ile böyle konuşabilir mi?

Hıristiyanlara göre, tanrı gökte oturur. İnsanlar gibi oda etten ve kemikten yaratılmıştır. Eh, böyle olunca da, ona her bir Hıristiyan kafa tutabilir ve sorgulayabilir sanılıyor.

Bu Hıristiyan dergisi, İncil’in değişmediğini, insan kelamı olmadığını ispatlamak istiyor. Dört papazın yazdığı ve birbirini tutamayan, çelişkilerle dolu İncil’lerin Allah kelamı olmadığını artık Hıristiyanlar bile kabul ediyor.

Hazret-i Musa (as.)’dan önce gelen peygamberlerin kitapları yok muydu?

Elbette vardı. Haret-i Âdem’in, Hzaret-i Musa’nın, Hazret-i İbrahim’in, Hzert-i Şit’in “suhuf” adı verilen kitapları vardı.

Bugün o kitaplardan hiçbir eser kalmamıştır. Çünkü,  Allahü Teâlâ böyle dilemiştir. O kitapları korumamıştır. Kur’an-ı Kerim’i ise bizzat Allahü Teâlâ’nın kendisi koruyacağını yine mükerrem kitabımız Kur’an Kerim’da bizlere haber vermiştir.

Allahü Teâlâ(cc) acaba kendi gönderdiği o kitapları niçin koruma altına almadı? Yahut da bu derginin iddia ettiği gibi Allahü Teâlâ(cc) kendi kitaplarını korumadı diye sorguya çekilebilir mi?

Allahü Teâlâ(cc), Bazı insanlara sadece erkek çocuk veriyor, bazılarına sadece kız çocuğu veriyor. Bazılarına da her ikisini birden verirken bir kısmına da hiç çocuk vermiyor.

Erkek çocuğu olan biri bana neden kız çocuğu vermedin veya kız çocuğu olan bir diğeri benim neden erkek çocuğum yok, bir diğer üçüncüsü de bana neden kız veya erkek bir çocuk vermedin diyebilir mi?  Kendini bizzat yaratan ve her şeyin Hâkimi ve Hâkimler Hâkimi olan Yüce yaratıcıya böyle sorular sorulamaz.  O ne diler ve ne takdir ederse hayır dilemiş ve hayır takdir etmiştir. Biz aciz kulların O’na soru sorması yahut edepsiz ve terbiyesiz davranışta bulunması asla düşünülemez.  Bizler ancak saygı dairesi içerisinde dua yolu ile O’ndan istirham edebiliriz.  Arzu edebiliriz. O’ndan isterken asla emir kipi kullanamayız.  Boynu bükük ve ihtiyaç sahibi olarak el açabiliriz.  Allah(cc) yaratmış olduğu hiçbir yaratığın hiçbir bakımdan Allah(cc)’ ta  hakkı olamaz.

Kur’an-ı Kerim’den önceki gönderilen, Tevrat, İncil, Zebur ve bütün kitapların hepsi(suhuflar) birden, bir defada indirilmiştir. Hepsi, insan sözüne benziyorlardı ve lafızları da mucize değildi. Onun için insanlar tarafından çabuk bozulup değiştirildiler.(S. Edebiyye)

Allahü Teâlâ(cc), Kur’an-ı Kerim’i ise, bizzat Zat-ı şerifleri tarafından korunacağını, yine bizzat Yüce Kitabımızda bizlere bildirmiştir. Bu kıyamete kadar böyle kalacaktır. Bunun için Kur’an-ı Kerim diğer Her bir peygambere ayrıca kitap da verilmemiştir. Sadece 313 Resûle kitap verilmiştir. Diğer nebiler, bunların kitaplarına göre amel etmiş ve onların şeriatlarını tebliğ etmekle görevlendirilmişlerdir. Hıristiyan’ın bilmediği bir konu da, peygamber gönderilmeyen milletler sorguya çekilmez. Bir Âyet-i Kerim’de mealen:” Biz, peygamber gönderip (dinin emirlerini) bilmeden önce azap yapmayız.(İsra:15) Ayrıca, Kuran-ı Kerim’in son ilâhî kitap olması hasebiyle tüm insanlık ilâhî tebliğ ile muhataptırlar.

Fi Emanillah!