Mehmet Kaçar

'HOROZ'UN HAKKI'

Mehmet Kaçar

Bu günlerde, futbol kulüpleri, çok hummalı bir çalışma içerisindeler. Kombine bilet satmak, reklam almak, kaşkol yapmak, transfer yapmak için var güçleri ile çalışmaktadırlar.

Bunda garipsenecek bir durum da yoktur. Olması da gerekmiyor zaten. gerekli olan şeyde budur. Kaşkol, forma, kombine bilet, reklam gelirleri olmalı ki kulüpler rahat bir nefes alabilsin. Bunlara bir şey dediğim de yok zaten.

Öğrencilerimin boynunda kaşkolleri, ceblerinde de kombine biletleri var. Normalinde okulda tost satın alıp yiyecek paraları da yok.

Sanayide çırak olarak, günlük 12 saat çalışan ve haftalık olarak 200 lira kazanabilen delikanlı da, kaşkol, forma, kombine bilet alarak takımına tam destek vermek için çaba harcıyor. Bunlarda normal...

Anormal olan nedir o zaman, onu da ben söyleyivereyim sizlere!...

1984-85 yıllarında idi. Konya Spor o zaman 1. lige çıkmak için planlar yapıyordu. Bende Şeker Mahallesinde kiraladığı tek odalı öğrenci evinde kalıyordum. Bir grup gençle bir akşam çay ocağında çay içerken söz döndü dolaştı Konya Sporun şampiyon olup olmaması muhabbetine geldi. Yanımız da, geçimini amelecilikten sağlayan ve bize göre o zamanlar 35-40 yaşlarında olan bir komşumuz vardı.

Gençler ona yüklendiler. Birlikte maça gidelim diye. O da tamam dedi. Gençleri istemese de kırmadı. Sonra evindeki “horoz”unu satmış, onunla maç bileti almış. Konya Spor Şampiyon olamadı. Bu komşumuz şöyle demişti o zamanlar:”Horoz da gitti, şampiyonluk da”.

Evet beyler, trilyonlar alıp da transfer olan futbolcu, teknik direktör, yönetim kurulu ve başkanına serzenişimdir.

Bu genç insanlar, harçlıklarından, kombine biletlerini, kaşkollerini, formalarını

alabiliyorlarsa, sizde sahaya çıkıp çatır çatır futbol oynamalısınız. Almış olduğunuz trilyonlar, unutmayınız “horoz”dan gelmiş, sanayi de haftalık kazanılan 200 liralık harçlıktan gelmiş, okulda yenmeyen ve akşama kadar aç kalıp derse girilen tost paralarından gelmiştir.

Eğer, başarılı olmak için çim saha da gayret gösterilmiyorsa, varın siz düşünün bu insanların haklarının hayal kırıklıklarını, ve iyi düşünün bunların gösterebilecekleri taşkınlıkları...

Çünkü, bu insanların tek eğlence kaynağı ve bir hafta konuşacağı takımın galibiyeti ve başarısıdır. Ruhi tatmine bu şekilde ulaşacaktır. Mutluluğun tek kaynağı takımın galibiyetidir.

Başka da eğlenebileceği her hangi bir zamanı ve eğlence kaynağı da yoktur. Ya inşaatlarda akşama kadar var gücüyle çalışıyor, ya sanayide haftalık 200 lira için günde 12 saat çalışıyor ya da okuldalar. Boş zamanı sadece haftalık gidebileceği futbol maçıdır.

Unutulmaması gereken tek şey bu insanlar küstürülürse trilyonların hakkı ödenmez ve sonrasında da o horoz hakkını çatır çatır sizden geri ister.

Tüm sporcu ve kulüplerimize yeni sezonda üstün başarılar dilerim.

Selametle!...

 

Yazarın Diğer Yazıları