
Her yüzyılın bir firavun'u vardır!
Mehmet Kaçar
İnsanoğlu yaratıldıktan sonra hemen hemen her yüz yılda isimleri değişmiş olsa da mutlaka kendini ilahlaştırıp, Firavunlaştıran, Nemrutlaştıran insanlar vardır. Günümüzde ise bir değil birçok firavun bulunmaktadır. Bugün bu firavunların en belirginleri ise, Putin ve Biden’dir.
O halde her devirde firavunlar var olduğuna göre Müslüman’a düşen görev safını belirleyip, Hz. Musa(as) ve Hz. Yusuf(as)’ların safında yer almaktır. Zira Hz. Yusuf misali her yüzyılın sorunlarına çözüm yolları aramak ve bu çözümleri insanlara anlatarak Firavunlara karşı bir dik duruş belirlemektir. Bugün mükellef olarak tebliğ vazifesi üzerine farz olan bir Müslüman, kendisinden önceki devirlerden sorumlu değildir. Sorumlu olduğu zaman aralığı, mükellef olduktan sonrası ve vereceği son nefes aralığına kadar olan bölümden ibarettir. Bu zaman aralığında yaşayan Müslüman, hayırlardan sevap kazandığı gibi, onun döneminde zuhur eden veya ettirdiği kötü mirastan da sorumludur.
Hadis ilmi ile uğraş veren muhaddisler tarafından senet zinciri zayıf olarak görülen bir hadisi şerifte; Ebû Cehil için; “Haza Firavn’ü ümmeti Ebû Cehil/ Ümmetimin Firavunu Ebû Cehil’dir” buyrulmuştur. (Ahmed, Müsned, Abdullah İbn Mesud).
Bu hadisi şeriften çıkaracağımız derse göre, bizim yaşadığımız yüzyıl içerisinde de mutlaka Firavunu Yine senedi zayıf kabul edilen bir başka hadisi şerifte de : “Haza E’ta min Firavun. İnne Firavne lemma eykane bi’l-heleketi vehhadellahe, ve ene haza lemma eykane bi’l mevti dea bi’l-Latı ve’l Uza/Ebû Cehil, kibirde, haddi aşmada, inatta Firavun’dan daha azgındır. Zira Firavun boğulup helak olurken, Allah’ın birliğini itiraf etti. Ebû Cehil ise Bedir harbinde bir leş gibi can verirken de Lat ve Günümüz seküler sistemleri, çağın firavunlarını yetiştirmek ve dünyayı cehennem yerine çevirmek için, eğitime trilyon dolarlar harcıyorlar. Cehennem yolunu süslü gösterebilmek için de her yolu deniyorlar. Dünyayı cehenneme çevirmek için, trilyon dolarlık ordular ve silahlar üreterek Firavunluklarını garanti altına almak istiyorlar ve bunun içinde var güçleri ile çalışıyorlar.
Musa(as); Firavun ve adamlarına tebliğ ederken: “Muhakkak bize şöyle vahiy olundu: şüphesiz azap yalanlayan ve yüz çevirenin üzerinedir.” (Tâhâ: 20/48)
“(Musa); Bizim Rabbimiz her şeyi yaratan sonrada yol gösterendir” dedi.” (Taha: 20/50)
“(Firavun) ya ilk çağlardakinin durumu ne olacak dedi.”(Taha: 20/51).
Firavun, Musa(as)’dan önce yaşayan ve ölenlerin ahretteki durumlarını sorar ve Musa(as)’yı zor duruma sokmak ister. Çünkü orada bulunan ileri gelenlerin anne ve babalarının ateşte yanmakta Musa(as) da doğruyu söyleyerek, Firavun’un kurduğu planları alt üst eder.
(Musa/as) dedi ki: Onların bilgisi Rabbimin yanında bir kitaptadır. Rabbim şaşmaz ve unutmaz.”(Taha: 20/52)
Konumuza örnek teşkil etsin diye Haccacı Zalim ile Said bin Cübeyr arasında geçen konuşmadaki Haccac,” Muhammed (as) hakkında ne dersin?”
Said: “ Peygamberlerin sonuncusu, Allah, onunla vahyi doğruladı, onunla insanlığı cahillikten kurtardı. O doğru yolun önderi ve rahmet peygamberidir.”
Haccac, “Dört halife hakkında ne dersin?”
Said: “Ben onların vekili değilim.”
Haccac: “ Onlardan hangisini daha çok seversin?”
Said: “Hangisinin ahlakı daha güzelse, hangisinden rabbim daha çok razı ise.”
Haccac: “ Ali ile Osman(Allah onlardan Razı olsun), hakkında ne dersin, onlar cennetteler mi, yoksa cehennemdeler mi?”
Said: “Eğer ben cennet ve cehenneme girip de oradakileri görseydim sana haber verirdim. Gayba ait bilmediğim şeyi bana niçin sorarsın?”
Haccac: “Abdü’l Melik bin Mervan hakkında ne dersin?”
Said: “Onun günahlarından biride sensin.” (Aliyyu’l Kari; Şerhü Şifa, 1/39).
Burada dikkat edilecek olursa kendi çağının zalimleriyle hesaplaşıyor ama geçmişten yalnız “Tecellide tekrar yoktur”; her tarihi olay kendi çağının, bölgesinin, insan ve malzeme imkânları içinde gerçekleşir.
Bin tane karanlığa söven adam yerine bir tane ışık yakan adamın olsun ki, Firavunların, Nemrutların, Karunların, Ebû Cehillerin karanlık zihniyetlerine ışık yaksınlar. Selâmetle!