
Hadisi Şeriflerde Devlet Yönetimi!
Mehmet Kaçar
Ebu Yala Makil b. Yesardan(r.a) rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz: Allah’ın kendisine bir toplumun yöneticiliğini nasip etiği kimse, halkına hıyanet ederek ölürse, Allah ona cenneti haram kılar, buyurmuştur. (Buhari, “Ahkam”, 8; Müslim, “İmân”, 227-228).
Bir başka rivayette şöyledir: Yönetici, halkın tamamına aynı içtenlikle sahip çıkmazsa, Cennetin kokusunu bile alamaz.”(Buhari, “Ahkam”, 8).
Müslimin bir rivayetinde: Müslümanların yönetimini üstlenen fakat onlar için bütün gücüyle çalışmayıp, bütün içtenliği ile hepsini kucaklamayan yönetici, onlarla birlikte cennete giremez, buyurmuştur.(Müslim,”İman”, 229).
Hz. Âişe’den(r.anh)den rivayet edilmiştir: Ben evimde Rasulullah’ı(s.a.v) şöyle dua ederken işittim:
Alla’ım! ümmetimin yönetimini üstlenip de, onları sıkıntı ve meşakkate düşürene sen de sıkıntı ver; Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara kolaylık gösterip(rahatlık ve refaha kavuşturana) sende kolaylık göster.(Müslim, “İmare”, 19).
Aiz b. Amr’dan(r.a) rivayet edildiğine göre o, Ubeydullah b. Ziyâd’ın yanına girmiş ve ona şöyle demiştir:
Oğlum, ben Rasulullah’ın (sas),” Yöneticilerin en kötüsü, zorba olanlardır. “ dediğini işittim. Sen sakın onlardan olma.(Müslim, “İmare”, 23).
Abdullah b. Amr’ el-Âstan(r.a) rivayet edildiğine göre Rasulullah(sas): “Ailesi ve idaresi altında bulunanların hak ve hukukun da adaletle davrananlar, Allah nezdinde nurdan koltuklara otururlar.” buyurmuştur.(Nüslim,” İmare” , 18).
Iyâz b. Hımar’dan(r.a) rivayet edildiğine göre Rasulullah(sas): Cennet ehli üç sınıftır:Adaletli gözeten, başarılı yöneticiler; Akrabalarına ve Müslümanlara karşı yumuşak kalpli ve şefkatli olanlar; muhtaç durumda çoluk çocuğu olan fakat harama el uzatmayan ve kimseden de bir şey istemeyen kişiler, buyurmuştur.(Müslim, “Cennet”, 63).
İbn Ömer’den(r.a) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sas): Günah işlemesi istenmedikçe, hoşuna gitsin veya gitmesin, Müminin,(idarecileri) dinlemesi ve (onlara) itaat etmesi gerekir.Günah işlemesi istendiğinde ise dinlemek ve itaat etmek yoktur, buyurmuştur.(Buhari, “Ahkamé, 4; Müslim, “İmare”, 38).
Enes’ten(r.a) rivayet edildiğine göre Rasul-i Ekrem (sas): Başı siyah üzüm gibi, Habeşli bir köle dahi başınıza yönetici yapılsa onu dinleyen ve ona itaat edin, buyurmuştur.(Buhari, “Ezan”, 53, “Ahkam”, 4.).
Bu hadisi şerifen şunu anlamamız gerekmektedir. Hz. Peygamber kabileciliğin ve asaletin yeğâne kriter kabul edildiği bir asırda insanlara yönetimin emanet, ehliyet, liyakat ve meşruiyet üzerine tensip edilmesi gerektiğine işaret edilmektedir. Bu nitelikte ki yönetimin de soyuna ve rengine, işaret edilmektedir. Bu nitelikte ki yönetimin de soyuna ve rengine, kabilesine ve boyuna bakılmaksızın meşru sayılması ve bu meşruiyetin getirdiği yükümlülüğün de üstlenilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Ebu Hureyre’den(r.a) rivayet edildiğine göre Rasulullah(sas): varlıkta, darlıkta, hoşnutluk ve hoşnutsuzluk halinde, hatta başkası, sana tercih edildiğinde bile, dinle ve itaat et, buyurulmuştur.(Müslim, “İmare”, 35-41-42).
Ebu Huneyde Vâlid b. Hucr(r.a) şöyle demiştir: Seleme b. Yezid el- Cu’fi, Rasulullah’a Ey Allah’ın Rasulü! Başımıza, kendilerine karşı yükümlülüklerimizi yerine getirmemizi bekleyen ancak bize karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen yöneticiler başa geçerse bize ne yapmamızı tavsiye edersin, dedi. Peygamber(sas) ondan yüz çevirdi(ve başka bir şeyle meşgul oldu.). Ancak Seleme b. Yezid sorusunu tekrarladı.Bunun üzerine Rasuli Ekrem Efendimiz: -Dinleyin ve itaat edin; onlar kendi yükümlülüklerinden, siz de kendi yükümlülükleriniz den
sorumlusunuz, buyurdu.(Müslim;”İmare” , 49-50).
Ebu Hureyre’den (r.a)rivayet edildiğine göre Rasulullah(sas): Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiş, bana isyan eden de Allah’a isyan etmiş olur. (Benim görevlendirdiğim) yetkiliye itaat eden bana isyan etmiş olur, buyurmuştur.
Bu hadisi şerifte Hz. Peygamber’in Allah’ın kendisine vahiy ettiği hak ve adalet esaslarına göre talepte bulunduğu, dolayısıyla Peygambere itaatin doğal olarak Allah’a itaat manası taşıyacağı belirtilmektedir. Peygamberin tayin ettiği yönetici de onun koyduğu esaslara göre hareket edeceğinden, emire itaat de Peygambere itaat anlamına gelmektedir. Hz. Peygamberin ancak maruf ve meşru olan konularda otoriteye itaat edilmesi gerektiği yönündeki beyanları da bu çerçeve de hatırda tutulmalıdır.
Ebû Bekir’den (r.a) rivayet edildiğine göre Rasulullah(sas): Kim (meşru devlet başkanını aşağılarsa, Allah tarafından aşağılanır, buyurmuştur.(Tirmizi; “Fiten” 47).
YÖNETİM DE İSTİŞARE VE İŞBİRLİĞİ
Hz. Âişe’den (r.anha) rivayet edildiğine göre Rasulullah(sas) Allah Teala bir idareci için hayır dilerse ona, dürüst bir vezir nasip eder ki, unutursa hatırlatın ve hatırladıklarını gerçekleştirmesine de yardımcı olsun. Ama Allah, bir yönetici için hayır dilemezse ona da kötü bir kişiyi yardımcı yapar. Ne unuttuğu şeyleri hatırlatır, ne de hatırladığı şeylerde kendisine yardımcı olur, buyurmuştur.(Ebû Dâvud, “İmare”,4)
GÖREV İSTENMEZ VERİLİR
Ebû Sâid Abdurrahman b. Semure (r.a) şöyle demiştir: Rasulullah(sas) bana şu nasihatte bulundu: “Ey Abdurrahman, yöneticiliğe talip olma; şayet sen istemeden tayin olunur san yardım görürsün. Eğer sen istediğin için verilirse o görevle baş başa bırakılırsın. Bir konu da yemin eder de başka bir davranışı daha hayırlı görürsen hayırlı olanı yap; yeminin keffaretini de öde.”(Buhari; “Ahkam”, 5, “Eyman”, 1; Müslim, “Eyman”, 19).
Ebu Zer(r.a) şöyle demiştir: - Ya Rasulullah, beni yönetici olarak tayin etmezmisin, dedim. Elini omuzuna koydu ve bana şöyle dedi: -Ey Ebû Zer, yöneticilik bir emanettir; sen ise zayıfsın. Onu, layık olduğu için alan ve gereği gibi hakkıyla yerine getirenler dışında, o kıyamet günü rezillik ve pişmanlıktır.(Müslim, “İmare”, 16).
GÖREV İHTİRASLI OLANLARA DEĞİL, EHİL OLANLARA VERİLİR!
Ebû Mûsa el- Eşari(r.a) şöyle demiştir: Amca oğullarımdan ikisiyle birlikte Peygamberin yanına geldik. Ondan biri:
-Ya Rasulullah, Allah’ın size tevdi ettiği görevlerden birine beni tayin ediniz, dedi. Diğeri de buna benzer bir talepte bulundu. Bunun üzerine Peygamber(sas): -Vallahi biz, talep eden ya da hırslı olan kimselere böyle bir görevi vermeyiz, buyurdu. (Buhari, “Ahkam”,7, “İcare”, 1; Müslim, “İmare”, 15).