Mehmet Kaçar

Gençliğin Kötü Alışkanlıklara İtilmesinin Sebebleri Ve Korunmasında Alınacak Tedbirler

Mehmet Kaçar

Ülkemizde, tüm mücadelelere ve alınan tedbirlere rağmen son onlu yıllarda içki ve uyuşturucu kullanımı sürekli artmakta.Türkiye’de ağır alkollü içki artışı, son on yılda yüzde yüz ellilerde, bira içenlerde ise yüzde dörtyüzlerde...

Her yıl en az üç milyon gencimiz içki içmeye başlıyor. Türkiye’de 4 milyon alkolik, 13 milyon alkol dostu var.Alkole başlama yaşı 12-14 lere inmiş durumda.
En son rakamlarda şöyle; 1993 Ocak-Mayıs döneminde Tekel’in rakı üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine göre 41 ton artış gösteriyor. Bira üretiminde ise özel sektörde yüzde 15, Tekel’ de yüzde yirmi iki oranında artış kaydediliyor.Sigara tüketimi her yıl yüzde 10 artış gösteriyor.

1986 yılında bira üretimi 193 milyon litre iken, 1992 yılında bu miktar 460 milyon litreye ulaşıyor.Görüldüğü gibi 6 yılda bira üretiminde yüzde 138 gibi korkunç oranda bir yükselme var.Bu, önlem alınmazsa 3-5 yıl sonra ağır alkollü içkilerin ve alkolizmin patlaması anlamına gelmektedir. Ayrıca Ülkemizde ki trafik kazalarının yüzde 61’ine alkollü araç kullanma neden olmaktadır.
Türkiye aynı zamanda uyuşturucu trafiğinin de yolu üzerinde bulunmaktadır.Resmi açıklamalara göre son üç yılda tonlarca uyuşturucu ele geçirilmiş üç binin üzerinde de kişi yakalanmıştır.Bizde bu konularda çok ciddi araştırmalar yapılmadığı için , yakalanamayan uyuşturucu miktarının ne olduğu bilinmemektedir. Yalnız şu da bir gerçektir ki, Türkiye’de her isteyen istediği uyuşturucuyu bulabilmekteydi. Son yıllarda emniyet güçlerinin çok ciddi çalışmaları ile uyuşturucu tacirlerinin beli oldukça kırılmış durumda.
Uyuşturucu kültürünün unsurları olan kumar, fuhuş, rüşvet ve yolsuzluk gibi kötü alışkanlıklarda da büyük artışlar görülmektedir. Buna karşılık emniyet güçleri de çalışmalarını artırmaktadır.AİDS hastalarında da uyuşturucuya bağlı olarak artışlar görülmektedir.

Konya, çevre ilçelerinin nüfus yoğunluğuna bağlı olarak alkol tüketiminde ciddi bir potansiyeli olan iller arasında yer almaktadır.
Bütün bunlar gösteriyor ki, sigara, içki, uyuşturucu, kumar, fuhuş ve rüşvet gibi kötü alışkanlıklarla yapılan mücadele yetersiz kalmıştır. Zaten Türkiye’de Yeşilay’dan başka bu alışkanlıklarla ciddi mücadele veren bir müessese bugün itibariyle mevcut değil.
Bu konuda dikkat çekmek isterim. 10 milyon civarındaki Fillandiya’da 1o’un üzerinde alkol ve uyuşturucu ile mücadele eden kuruluş mevcut.
Gençliğimizi korumak istiyorsak, hem aile hemde okullarda verilecek dini eğitimin rolü son derece önemlidir. Allah korkusunun ve insan sevgisinin kaynağı dindir. Allah korkusundan ve insan sevgisinden mahrum insandan her türlü kötülük beklenebilir. Bunu cezai müeyyidelerle önlemek de mümkün değildir. Din eğitiminde gösterilen ihmalin topluma çıkan faturası çok ağır olmuştur. İmam Hatip Liseleri ve İlâhiyat Fakültelerinde içki ve uyuşturcu gibi kötü alışkanlıklara rastlanmaması bu iddiamızın en açık delilini teşkil etmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları