GENÇLİĞE HİTABE

Genç neslimizi, cahilliğe ve kültürsüzlüğe karşı okuyarak, öğrenerek karşı koymayı öğretmeliyiz. Bilgili, geniş kültürlü, yetişmiş Müslümanlar olarak hayata hazırlamalıyız. İslam kültürü ve genel kültür konularında çok iyi durumlara getirmeliyiz. 
Çağımızda, özgürlük adı altında çok yaygın hale getirilen ahlaksızlığa karşı ahlaklı davranabilmeyi öğreterek bu konuda direnç göstermelerini öğretmeliyiz. Bugün dünya üzerinde Müslüman olmayan ama ahlaki davranışlar yönünden öne çıkan birçok devlet var. Bunlara baktığımız zaman Kur’an ve İslam ahlakına bizden daha yakın nesiller yetiştiriyorlar. Mesela Yeni Zellanda ve Japonya bunlardan ikisi. Oysa biz onlardan daha üst düzeyde bir ahlakı erdeme ve davranış şekline sahip olmalıyız.
Lisan, edebiyat ve ilim konularında da cahilliğe, geriliğe mahkûm olmayan üreten bir gençlik yetiştirmek için çaba sarf etmeliyiz. Cahilliği, geriliği ve ilimsizliği tavsiye edenlere karşı mücadele etmeyi öğretmeliyiz. Çok yüksek seviyede edebiyat kültürüne sahip olan gençler olmaları için var gücümüzle çalışmalıyız. İnşaatçı olabilirler, motorcu olabilirler, mühendis ve doktor olabilirler. İyi bir edebiyat kültürüne sahip gençler yetiştirememişsek tabi ki sadece edebiyat kültürü yeterli olmaz. Ama ne kadar edebiyat kültürü kazanmışlarsa o kadar düşünme yeteneğine sahip olmuşlardır demektir.
Gençlerimizi yetiştirirken, İslam dininin yüzeyselin de kalmamalarını, derinliğine nüfuz etmelerini öğretmeliyiz. Yüzeysel Müslümanlarda Müslümandır ama İslamın güzelliklerinden, ruhi derinliklerinden nasipleri azdır. 
Namaz, Oruç ve diğer ibadetler konusunda dikkatli olan gençler yetiştirmek için çaba harcamalıyız. İbadet yaparken de laubaliliği terk edip disiplini elden bırakmamalarını öğretmeliyiz. Bir Müslümanın en önem vereceği konuların başındadır ibadetler. Namazı yitiren toplumlar eninde sonunda çökmeye mahkûm olurlar.
Bugün gençleri kapitalist, paraya bağımlı, tüketim toplumu olarak yetiştirmek istiyorlar. Böyle bir Müslüman tipi İslam’a, topluma ve kendine hizmet edemez. Para insanlar için çok iyi bir hizmetkâr olduğu gibi çok kötü bir efendidir. Parası olan birisi onunla mali ibadetlere ağırlık vermelidir. Gençleri bu yönde yetiştirmek için uğraş vermeliyiz.
İslam’ın güzellik, estetik, sanat boyutunu kavratmalıyız. Çirkin Müslüman değil, güzel ve kibar Müslüman olmalarını salık vermeliyiz. Evlerimizde, pahalı olmasa dahi kaliteli İslami objeler duvarları süslemelidir.
Yeme ve içme konusuna oldukça dikkat etmelerini salık vermeliyiz. Mesela Japonlar Müslüman olmadıkları halde İslami yemek kültürüne çok yakındırlar. Şunu unutmamalıyız ki yemek için yaşanmaz, yaşamak için yenir. Yemeğe köle olmayan nesiller yetiştirmeliyiz.
Kaleme, yazmaya, okumaya, deftere, kitaba çok önem veren nesilleri bir fidan edası ile yetiştirme derdinde olmalıyız. Bir cep telefonuna, bin ila 10 bin lira arasında para harcayan, biri kaleme, deftere, kitaba bir iki lirayı çok görüyorsa, Ebu cehillerin yetiştiği bir toplum oluşturmuş oluruz.
Bu dünya hayatının amacı sadece para kazanmak değildir. Maddiyat, helal-haram ayırt etmeden keyif sürmek, hayvan gibi yaşamak değildir. İnsanoğlu ne için yaratılmış bunu öğrenip ve öğrendikleri ile yaşamaya çalışan bir neslin tohumlarını ekmek için var gücümüzle çalışmalıyız.
Görgüsüzlüğe, saygısızlığa karşı direnen ve geçit vermeyen bir gençlik yetiştirmeliyiz. Görgülü, ahlaklı, edepli, nazik, kibar, mürüvvetli, medeni Müslüman olmaları için eğitmeliyiz. Verilere göre en görgülü insanlar Japonlarmış. Bizim inancımız onlardan daha görgülü ve daha kibar olmamızı emrediyor, bunu unutmamamız gerekiyor.
Geri zekâlılık çukurlarına gençlerimizi yuvarlamamalıyız. Holiganlık, militanlık yapmalarının önünü kesmeliyiz. Akıllı, mantıklı, dengeli insanlar olmalarının önünü açmalıyız.
Başıboş, hedefsiz, serkeş bir hayat sürmelerinin yanlışlığını kavratmalıyız. Kur’an’a, hadise dayalı çalışkan bir hayat sürmelerinin yollarını öğretmeliyiz.
Kendini beğenmek, ruhu ve bedeni özelliklerini yok eder. Kendilerini beğenen gençler değil, insanlığı kurtarmak için çalışan gençler yetiştirmeliyiz. Nefislerine esir olmayan gençleri yetiştiremezsek, olgun ve medeni bir insan topluluğu kuramayız.
Biz yetişkinler olarak fazilet=erdem satıcılığı yapmayı bırakıp, düşmanlarımız ve karşıtlarımızın dahi bizim erdemlerimizi kabul ettiği bir kişilikle gençlerimize rol model olmalıyız. Asıl erdem de işte buradadır.
Bencil, hodkâm, egoist olmayan nesilleri biz yetişkinler yetiştirmeliyiz. Bu özelliklere sahip olanlar zaten iyi Müslüman olamayanlardır. Faydalı, cömert, kerim, sahih Müslüman olmak istiyorsak bunlardan vazgeçmeliyiz. Gençler bunları bizden öğrenmemeli. İnsanlığın kurtuluşu için ne gerekiyorsa onu yapıp gençlere örnek olmalıyız. Gençler bizlerden bunu görmeliler.
Saygılarımla.