Mehmet Kaçar

FUTBOL

Mehmet Kaçar

Futbol, tek başına değil, kollektif yada belirli bir kitlenin beraberce yapmaya çalıştığı bir spor dalıdır. 50-60 kişinin birlikte uğraş verdiği bir oyun dalıdır ve bu gün büyük bir sektör haline dönmüştür. Trilyonluk yatırımlar ve milyonlarca kişinin ekmek yediği bir dal haline gelmiştir.
Bu spor dalında, birlikte çalışmayı ve paylaşmayı, ortak akıl ve ortak dili konuşmayı öğreten bir yönü de vardır. Futbol’un bir konumu da insanları disiplinli bir çalışma alışkanlığına götüren bir disiplinli çalışma metodudur. Planlı programlı ve idealist olmanın başarıya götüren bir yol olduğunu öğreten bir disiplindir.
Futbol, ahlak, dürüstlük, aidiyet duygularını ifade eden bir çalışma metodudur. Toplum içerisinde sevgi ve saygıyla yaşamayı öğreten bir disiplindir. Bu yaklaşım tarzı ile futbola bakınca da futbol hayatın içerisinde olan bir disiplindir. İçinde başarı, başarısızlık ile ahlak ve disiplin barındırır. Bunların temelinde her duruda dimdik ayakta durmayı öğretir.
Futbol aynı zamanda da bir temaşa ve göze hitap eden görsel bir sanatı da içeren dallardan biridir. Futbola yetenekli oyuncularla, oyun zekası yüksek, aklını iyi kullanabilen ve bu akla vücut hareketlerini uydurup, uyum içerisinde organize edebilen üst düzey oyuncularla futbol oynamak ayrı temaşa zevki verir. Bu durum hem oyunculara, hem de seyredenlere büyük bir temaşa zevki verdiği gibi, stres belasından da kurtarmaya vesile olmaktadır.
Fiziki, teknik ve taktik kapasitesi mükemmele doğru gelişmiş, ahlaki hasaneleri kazanmış bir takım arkadaşlıkları da kardeşlik ötesi boyutlarda dostlukların kurulmasına neden olmaktadır.
Asıl hedef ve gaye, faal bir sporcu olma, aktif olmak, sağlıklı ve ahlaklı olmak ve rol model olarak başarılı olabilmektir.
Bir futbolcunun en önemli karekteristik özelliklerinden biri de becerilerinin yanın da takımdaşlık ruhunu kazanmak, takım arkadaşlarının performansını artırmayı hedef almak ve o yönde çalışmak ve didinmek tir.
Gol atmak veya atamamak yahut ta attırmak(asist yapmak), gol yemek veya yememek bunun altında kalan bir sporcu anlayışı olmalıdır. Bu ruha kavuşan bir sporcu kimliğini kazanan centilmen, örnek kişilik ve abilik pozisyonuna gelir. Bu duruma kadar yükselebilen bir futbolcu aynı zamanda takımın abisi(kaptanı) rolünü üstlenir. Kendisi istemese de bu pozisyona, konumu gereği yükseltilmiş olur. Ayrıca nu konumda ki bir sporcu yaptığı işi, ne para ne pul için yapar, nede kendine yük olarak görür. Bu kimliğe bürünen bir kimliği kazandığı zaman o işten zevk ve keyif alan bir sporcu olmuş olur.
Bir sporcu kişiliği olan fertler, eski değer ve zamanlarını unutmadan bunlara bağlı kalarak geleceğe yönelik adımlarını da atmak mecburiyetindedir. İyi bir sporcu, güzel başarılarının yanı sıra, ailesi çocukları ve çevresi ile iyi diyaloglar kurabilen ve onlara rol model olabilen bir kişiliği de taşıyan bir kimlik sahibidir.
İyi bir sporcu, kişiliği, spor becerisi, sahada ki davranışları, hakem ve arkadaşlarına karşı durum ve tutumları ile, binlerce seyirciyi çoştururken, onların şiddet yönünü, küfür yönünü engelleyebilen ve onları sadece görsel bir şölenle keyifle izleyebilecekleri bir ortamı sağlamaya çalışan bir kişilik demektir.
İyi bir sporcu, kendini aşmış, ulusu için, ulusal kimliği için, ruhuyla, bedeniyle gayret eden ve bunun için başarı grafiğini yükseltme çabası içerisinde olabilen bir kimliktir aynı zamanda.
Selametle!...
 

Yazarın Diğer Yazıları