Mehmet Kaçar

Fatih düşmanlarının urban ustası!

Mehmet Kaçar

Orban, Orben veyahut Urbani isminde bir Macar ve daha zayıf rivayetlere göre de bir Ulah ustasının döktüğü muazzam ve meşhur top.  Devrinin en ünlü ve meşhur silahı “şahi”.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın konstantinapolisi, İslam bol yani İstanbul yapabilmek için gerçekleştirdiği kuşatmaya kadar o güne kadar bir örneği görülmemiş olan bir savaş aleti. Bu toplarla hem boğazın serin sularını kontrol edebilecek ve de konstantinapolis surlarını rahat bir şekilde aşabilecek ve fetih rahat bir şekilde gerçekleşecekti. Şahi, devrinin en gelişmiş savaş aleti olarak tarihi kayıtlarda yerini almıştır.

Osmanlı ve Bizans kaynaklarında çağının en geliştirilmiş olan bu müthiş savaş aleti bir ejderhaya benzetilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın yoğun bir çalışma ve takibi ile üç ay gibi kısa bir zaman diliminde tamamlandığı kayıt edilmiştir. Bu topun sesinin on üç millik bir yere yayıldığı da bu kayıtlarda belirtilmiştir.

Tunçtan dökülen bu muazzam topun yani ejderhanın çapı, kutru, güllesi ve diğer özellikleri hakkında ise çeşitli görüşlere yer verilmiştir.

Bazılarına göre bu topun çevresi on iki karış(erkeklerde bir karış 20-24 cm, kadınlarda ise 15-20 cm), granit güllelerin ağırlığı ise on iki kantar(bir kantar: 56, 425 gram/56,5 kg ağırlığında veya 44 okkalık bir ağırlık ölçüsü birimi). On iki kantar tarihçilere göre 1200 okkadır(Okka: Osmanlılarda 1,282945 kg olarak sabitlenmiştir.)

İki saatte doldurulabildiği için günde ancak yedi sekiz defa atılabildiği söylenir. Elli çift öküzle çekilir ve dengesini sağlamak için iki tarafında, ikişer yüz kişi bulundurulur. Bu topların hizmetinde toplam yedi yüz ve hatta bin kişi olduğu söylenir. Bu muazzam alete “Vasilik=Şahi” adı verilmiştir.

Edirne’de yapılan ilk tecrübe atışlarında bütün şehir duman içerisinde kalmış ve güllesi bir mil uzağa(1.609,344 metreye eşittir)gidip, altı ayak derinliğinde yere gömülmüştür. İşte bundan dolayı elli arabacı ile iki yüz kazmacı önden gidip yolları düzeltmek şartıyla, ancak iki ayda Edirne’den İstanbul’a nakledilmiştir.

Bu meşhur topun Orben adında bir yabancı tarafından dökülmüş olmasını bir takım Fatih Sultan Mehmet Han ve Osmanlı düşmanları gereğinden çok fazla kötüye kullanmışlar ve kullanmaya da devam edecekler.

Her şeyden önce bir kere bu Orban, Fatih Sultan Mehmet Han’ın görevlendirdiği birçok ustalardan ancak biridir.

Padişah, Rumelihisarı’nı yaptırırken kendisine müracaat edip hizmetine giren bu adamdan başka, en başta Saruca Paşa ve mimar Müslihiddin gibi, İstanbul kuşatması için büyük toplar dökülmüş ve döktürülmüş birçok Türk mühendisleri ve ustaları da vardır.

Tarihçi Hoca Sadeddin:

“Saruca Paşa’nın döktüğü top üç yüz kantar badırdan” yapıldığını söylemektedir. Aynı açıklamada Âli’nin Künhü’l-Ahbarı’nda da rastlanmaktadır. Zaten Orban’ın bütün ulaştığı zirve sadece dökümcülüktür. Halbuki bu top meselesinin bütün önemi ve özellikle Avrupa Şatolarının yıkılmasını temin ederek derebeylik üzerinden Avrupalıları sömüren derebeylik sistemine son vermek suretiyle Ortaçağı sona erdirip Yeniçağ’ın başlamasına sebep olan kıymet ve mahiyeti balistik hesaplarının yapılmasındadır ve bunu da Orban usta değil, bizzat Fatih Sultan Mehmet Han’ın kendisi yapmıştır. Orban usta’da bu hesaplara göre sadece döküm işini gerçekleştirmiştir.

Türkler’in İstanbul’un fethini bir barbar istilası olarak gösterme gayreti içerisine giren tarihçi Schlumberger bile le siege et la prise de Constantinople par le Turcs adlı ünlü yapıtında 1915 tarihinde Paris baskısının 57. Sayfasında bu balistik hesaplarındaki aczini bizzat itiraf eden Orban’ın sıradan bir dökümcülükten ibarete olan basit rolünü ve buna karşılık balistik hesaplarının bizzat Fatih tarafından yapıldığını, Bizans tarihçilerinden Dukas’ın açıklamalarına dayanarak yazdığı şu bölüm tespit edilmektedir.

“Bununla beraber Orban, mermilerin çıkış ve yol meselelerini, yani bugünkü tabiri ile balistik hesaplarını hiç bilmediğini itiraf ediyordu.

Fakat Fatih Sultan Mehmet Han bu hesapları bizzat kendisinin yapacağını söyleyerek Orban’ın kendisinden istenilen aleti yapması yeterli olacağını bildirdi.

Fazla olarak Orban’ın döktüğü ilk topun ilk atışlar yapılırken çatladığı ve hatta kendisini yaraladığı ve yahut Orban’ı öldürdüğü için, İstanbul kuşatmasında ancak Türk ustalarının büyük toplarından istifade edildiği belirtilmiştir..

Orban tarafından dökümü gerçekleştirilmiş olan topun İstanbul’un fethinde hiçbir faydası olmamıştır. Fakat buna rağmen Müslüman Türk’ün düşmanları her işte bu Orban’ı öne atıp durmuşlar ve bundan böyle de aynı taktiği sürdürmeye devam edeceklerdir.  Fi Emanillah!

Yazarın Diğer Yazıları