
Eski Türk roketleri!
Mehmet Kaçar
Günümüzde füze ve roket gereksinimi, artık ülkelerin güç göstergesi ve ülkelerin savunmasının bel kemiği haline gelmiştir. Füze sitemlerinin kıtalar arasına ulaşması, ülkelerin güç göstergesi olduğu kadar, güvenliğinin sigortası durumundadır. Burada biz Osmanlı’larda füze ve roket sistemi var mıdır? Bunları kullanmış mıdır, kullandıysa nerelerde ve hangi sahalarda kullanmışlardır? Bunlara bir nebze olsun cevaplar arayacağız.
Hürriyet Gazetesi’nin 14 Ocak 1955 tarihli sayısının ilk sayfasında roket (bugünkü anlamı ile füze) sisteminin eski Türk icadı olduğu hakkında şöyle bir habere yer verilmiş o tarihte.
Batılılar tarafondan,“Modern Havacılığın babası sayılan ve jet uçaklarının mucidi olarak bilinen prof. Theodor Karman dün Teknik Üniversite’de yaklaşık 1500 kişinin takip ettiği konferanslarında jet motorlarının temelini teşkil eden roket sistemlerinin on üçüncü yüzyılda ilk defa Türkler tarafından “Büyük bilginin eski Türk silah kitaplarından çıkardığı ve konferansı esnasında projeksiyonuyla gösterdiği, üzerinde Arap harfleriyle açıklama bulunan bir resimde tepki ile hareketli bir ok bulunmaktadır. Bunun baş tarafında yanıcı bir madde vardır. Prof Dok. Karman bu maddenin hareketi sağladığını belirtmekle beraber, bunun bir bakıma da atılmak istenin hedefi yakmak amacıyla kullanılabileceğini söylemektedir.” Profesörün bu ifadesi çok yerinde bir söylemdir. Yalnız buradan çıkarmış olduğu şu sonuç çok isabetli ve doğru değildir.
“Roketler silah olarak, buluş devrelerini takiben 1865 tarihinden sonra esaslı bir şekilde kullanılmaya başlanılmış olan ve devrinin en gelişmiş silahları konumundadır. “
Oysa Osmanlı Ordusu, bu Profesörün ileri sürdüğü bu 1865 tarihinden yüzyıllarca önce çeşitli Meselâ, Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1478 tarihinde İşkodra kuşatmasında zeytinyağı, kükürt, balmumu ve daha bir takım bilinmeyen maddelerden yapılmış bir yangın roketi kullandığını tarihi kaynaklarda bulmak mümkündür. Biraz Osmanlıca okumasını bilenler, o dönemi araştırması durumunda bu kayıtlara ulaşabileceklerdir. Devrin en gelişmiş silahlarını öğrenme fırsatını elde edeceklerdir.
Geceleri kuyruklu yıldız gibi bir iz bırakan ve ince bir ses vererek hareket eden bu roketin her şeyi yaktığı ve hatta düştüğü kuyuların suyunu bile kuruttuğu hakkında değişik tarihi rivayetler vardır! Askerlik tarihinde patlayıcı tahrip roketlerinin dünyada ilk defa olarak kullanılması da yine Fatih 1480 yılına denk düşen bu kuşatmada, ahalinin kendilerini bunlardan korumak için kale ve kilise mahzenlerini ”sığınak” olarak kullandıkları ve hatta halktan başka askerlerin bile çok defa sığınaklara inmek mecburiyetinde kaldıkları hakkında çok kuvvetli rivayetler vardır.
Daha sonra gelen bazı batı kaynaklarında, bu çeşit roketlerin ilk defa olarak Kanuni Sultan Süleyman Han’ın 1522 yılındaki Rodos’un fethinde kullanılmış olduğundan bahsedilirse de bu iki seferin bir birine karıştırılmasından çıkan bu iddia ise doğru bir iddia değildir.
Fatih Sultan Mehmet Han, devrinin teknolojik alanda en ileri mühendislerinden biri olarak ülkesine çok ciddi hizmetleri olan büyük bir vatanperver olarak tarih sayfalarında yerini almıştır. Ruhları şad olsun atalarımızın. Selâmetle!