
EĞİTİMDE FAZLA İDARECİ VE MEMUR SORUNU
Mehmet Kaçar
Yıllardır açıklanan PİSA test sonuçlarına baktığımız da durumun Türkiye açısından çok da iç açıcı olmadığı görülmektedir. Bu durum uyguladığımız eğitim sistemimiz ile ilgili kaygılarımızı da sürekli gündeme taşımamıza neden olmaktadır.
Elbette PİSA test sonuçlarının bir çok olumlu veya olumsuz açıklamaları da olabilir. Yine bu sorunun bana göre hiç kimseyi ve kurumu zan altında bırakmamak kaydı ile yönetim sayısı ve veya yönetim sistemimizle ilgili olduğunu düşünenlerden birisiyim. Bu durum, Türk ve Japon şirketleri arasında ki kürek yarışını anlatan bir hikâye de çok güzel bir şekilde açıklanmaktadır.
Hikâye bu ya. Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışması düzenlenmesine karar verilir. Yarışta her iki takımın bir kayıkta )’ar kişiden oluşmasına karar verilir. Takımlar personel dağılımını şu şekilde belirlemişlerdir. Türk takımında iki kişi kürek çekiyor, 3 kişi şeflik yapıyor, 3 kişi müdürlük yapıyor ve 1 kişi de dümeni kullanacaktır. Buna karşılık Japon takımında ise 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyor.
Her iki takımda performasyonlarını en üst düzeye seviye çıkarabilmek için uzun bir hazırlık dönemi geçirirler. Büyük gün gelir çatar ve yarışma başlar. Yarışma sonucunda Japon takımı yarışmayı bir kilometreden daha fazla önde bir farkla kazanmıştır. Anlaşılacağı üzere Türk Şirketler Grubu Takımı yarışmayı kaybetmiştir. Yarış neticesinde Türk Şirketleri Yöneticileri neticeden dolayı çok sarsılırlar ve yarışın çok açık bir farkla kaybedilmesine üzülürler iken, neden kaybettiklerini araştırmaya başlarlar. Uzun araştırmalar neticesinde de yarışın kaybedilmesinin nedenini bulurlar ve bir çözüm önerisi getirilir. Çözüm olarak da “yönetimde ki düzeni” güçlendirmek için 1 genel müdür atanır ve sandalda ki ağırlığı dengelemek için kürekçi sayısı 1’e indirilir.
Bu düzenleme sonrası Japonlara yeni bir yarış teklif etme kararı alınır. Japon şirketler yönetimi bu teklifi hiç tereddütsüz kabul eder.
Türk şirketleri takımı yeni Genel Müdür başkanlığında Japonlarla yeni bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandırılırlar. Türk takımında yeni yapılanma şekli şöyledir: 1 Genel Müdür, 1 Müdür, 2Müdür yardımcısı, 3 Dümen Şefi, 1 Dümenci ve 1 Kürekçi... Japon şirketlerinin takımında ise yine 8 kürekçi ve 1 kişi dümencidir.
Bu ikinci yarışma neticesinde Japon Takımı yarışı bu defa daha bir açık ara önde bitirir.Mesafe 2 kilometreye bulmuştur.
Türk Şirketleri için bu kadar çabadan sonra elde edilen netice tabi ki çok üzüntü vermiştir. Türk şirketleri yönetim kurulu hemen harekete geçer ve ilgililerden kapsamlı bir rapor istenir. Hazırlanan bu yeni raporda yarışın kaybedilmesinde görevini yeterince yapmayan bir adet olan kürekçi sorumlu tutulmakta ve kürekçinin derhal görevine son verilmesi istenmektedir. Türk şirketleri yönetim kurulu raporda ki bu teklifi derhal kabul ederek kürekçinin işine son verilmesine ve müdürlere ve diğer yöneticilere sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verilmesine karar verilir.
En baştan da belirttiğimiz gibi bu bir hikayedir. Eğitim de de yönetim tabiki çok çok önemli ve çok ciddi olan bir konudur.
Bu gün MEB te çalışmakta olan öğretmenlerimizin verilere göre % 16 ve 18 kadarı yönetici kadrolarında çalışmaktadır. Üniversitelerdeki tablo da bundan çok farklı değildir. Mesela verilere göre Üniversitelerimiz de 22 bin 535 profesörün %24,20-33,70’i yönetici olarak görev yapmaktadır. Profesör, Doçent ve yardımcı Doçent gibi akademiker öğretim görevlilerinin %52,02’nin akademik yönetici olarak atama yapma imkânı vardır.
Madem ki çok sayıda eğitim yönetici kadromuz var, o zaman hiç yoksa iyi bir eğitim liderinde hangi özelliklerin bulunması gerektiğini tanımlamakta işe başlamalıyız.
Ancak sorunun daha derinlerde hiç bir zaman unutmamalıyız... Bu nedenle eğitim sistemimizi çağdaş bir düzeye getirmek için de yeniden yapılandırmalıyız... Bunda iyi eğitici (öğretmen/akademisyen) yetiştirilmesi ilk düşünülmesi gereken konudur.
Son söz olarak da; kaliteli bir eğitim çağdaş bir eğitim yönetiminde iyi bir eğiticinin ürünüdür.(Kaynak Kişi, Milat gazetesi’nden İslamil Güvenç).
Selametle!...