
EĞİTİM FAKÜLTELERİNDE ŞEFKAT, MERHAMET, SABIR VE CİBİLLİYET EĞİTİMİ VERİLMELİ!
Mehmet Kaçar
Bir eğitmene, öncelikle merhamet, şefkat, sabır ve cibilliyet eğitimi verilmelidir. Eğer bir eğitmende; merhamet, şefkat, sabır ve karakter yoksa, bilgi yüklü de olsa eğitilenlerle asla sıcak bir iletişim kuramaz. Eğitmen ve eğitilen arasında bir sevgi halesi olamaz yani “anasının veya babasının kuzusu” deyimini hiç bir zaman yerine getiremez. Yabancının oğlu veya kızı durumundadır öğrenciler.
Eğitmen ve eğitilen arasında daima bir buzul dağı vardır. Oysa merhamet, şefkat, sabır ve cibilliyete dayalı bir eğitimle yaklaşan eğitmen ve eğitilen, baba oğul, anne kız gibi bir hisle birbirine yaklaşır ve o zaman da eğitimde kalite ve verim artar.
Bugün öğretmen(eğitmen veya okutman) yetiştiren kurumlarda merhamet, şefkat, sabır ve cibilliyet eğitimi maalesef verilmemektedir. Sadece bilgiye dayalı bir metotla eğitmen yetiştirilmektedir. Karakterin ölçümü yapılmamaktadır.
Akademiker okutmanlar ile fakülteli gençler arasında buzul dağları vardır. Akademiker okutmanların yanına dahi yaklaşmak bir engeli aşmak kadar zordur. Bu yöntemle yetişen bir eğitmen gittiği veya görev aldığı bir okulda bilgiye dayalı eğitimde üst seviyede olsa da, merhametsiz, şefkatsiz, sabırsız ve bazende karakter bozukluğu gösterebilir. Eğer bir öğretmende merhamet, şefkat, sabır ve karakter yoksa, öğretmenliği bir resmi görev, bir geçim kaynağı vasıtası için yapılan bir şey olarak görür. Konunun özü merhamet, şefkat, sabır ve karakterdedir.
Şefkat, merhamet, sabır ve cibilliyet sahibi olan bir öğretmen aslında eğitilenlere bir şey öğrettiğini düşünmez. Onun öğretmenliği kendi serüvenidir, yolculuğudur. Onun öğretmenliğinde annelik-babalık vardır ve Allah’a vereceği bir sorumluluk vardır. Kul haklarını ihlal etmeme vardır.
Doğrudan ‘çocuğa bir şey veriyorum, öğretiyorum’ yani ona rol model olmaya niyetim yok. Benim işim sadece bilgi yüklemek diye düşünüldüğü zaman da öğretmenlik aslında kendisini yani eğitmenlik mesleğini yitirmiş, bitirmiş olmaktadır.
Öğretmen eğer bir usta ise, tecrübeli ise, merhametli, şefkatli, sabırlı ve karakter sahibi ise ona aslında müfredat dahi gerekmez. Onun için müfredat engelleyici bir engel durumuna gelir. Müfredat yada metot daha çok yeni öğretmenlere, acemilere lazım olan bir yapıdır, ustaya, tecrübeliye, şefkat, merhamet, sabır ve karakter sahiplerine, tebliğ görevi olduğunu bilenlere değil. Unutmayalım ki iyiler iyiliklerini anlatıp göstermediği sürece kötüler daima galip gelmeye devam edecekler. Söylenmesi gerekenleri söylemeyip susanlar çoğaldıkça, susması gerekenler konuşmaya başlayacaklardır.
Selametle!