
DÜNYADAKİ KATLİAMCILARDAN ESADLAR!
Mehmet Kaçar
İnsanlık tarihi öyle zalimler, öyle İblis’in yeryüzü krallarını tanıdı ki, onların yaptıkları katliamlara, zulümlere efendileri şeytan bile şapka çıkarıp kaçmış ve şaşkınlığından küçük dilini yutmuştur.
Bu Tagutları yani Latların yaptıkları, katliamlar, zulümler ve zalimlikler tarihlerin kaydettiğinin belki de on on beş katı daha fazladır.
Bu İblisin yeryüzü krallığının temsilcileri olan Firavunlar, haksızlıklarını çok ustaca gizlemeyi de başarmışlardır. Kimileri barış sloganları atarak masum ve mazlum insanları katletmişler, zehirli hançerlerini de barış çiçekleri göstererek sinelere saplamıştır lar.
Bazıları, özgürlük şarkıları ve ezgileri mazlum ve masum halkları, tankların paletleri altında ezerlerken zevkten dört köşe olmuşlardır. Yine kimileri de, ihtiyar, kadın, çoluk, çocuk demeden, kimyasal silahlarla toplu katliamlar yaparak haz duymuşlardır.
Kimleri de katliamlardaki cesetlerden “ceset dağları” inşa edip tepelrinde oturmayı meslek haline getirmişlerdir.
Ne yazık ki, tüm bu vahşetler, tarihin sarı sayfalarına bile girmeden unutturulmaya başlanmıştır. Hatta onların ideolojilerine sempatiyle bakanlar hâlâ yeryüzünde şerefliyim diye yaşayabilmektedirler.
Kimdir bunlar?
Böyle bir soru sorulabilir tabi. İblisi yeryüzü krallığının temsilcisi Firavunların bir kaçının ismini burada verdiğimizde kim olduklarını rahatlıkla göreceksiniz. Bunlar yeryüzünün hareket eden iki ayaklı Lat’larıdır. Nemrut, Firavun, Sezar, Neron, Zalim Haccac, Hasan Sabbah, Lenin, Stalin, Troçki, Yagoda, İronko, Mao, Mussolini, Pol Pot, Tito, Marcos, Hitler, Enver Hoca, Pinochet, Jivkov, Miloseviç, Fiedelcatro, Çavuşesku, Burgiba, Lawrencw, Abdunnasır, Abdullah Öcalan, Rıza Pehlevi, Hafız ve Beşar Esad dan oluşmaktadır.
Kimdir bu Hafız ve Beşar Esad?
Bu günkü cani ve katliamcı ve son on yılın İblisin yeryüzü temsilcisi Beşar Esad’ın babası olan Hafız Esad, Osmanlı Devletinin Suriye’den çekilmesinden sonraki Suriye vampiri.
Suriye Devleti, 1517- 1918 yılları arasında, tam tamına 400 yıl Osmanlı Devlet yönetimi idaresi altında kalmıştır. Bu dönem Suriye halkının en huzurlu, en müreffeh yaşadığı bir devir olmuştur.
1920 yılından sonra gerek Fransızlar döneminde ve gerekse daha sonraki yıllarda ve günümüz celladı Beşar Esad döneminde, anarşi, kaos, terör, soykırım ve katliamların yaşandığı bir ülke haline çevrilmiştir. Ebu cehillerin Mekke’si olmuştur.
Suriye’de Sünni Müslümanlar çoğunluk nüfus oldukları halde 1940 yılından sonra Suriyenin devlet yönetimi sürekli olarak Alevi Müslümanların bir kolu olan, Nusayri şiilerin eline geçmiştir. Suriyeyi otuz yıl demir yumruğu altında inim inim inleterek yöneten, Sünni Müslümanların toplu katliamları ile dünyaya nem salan Hafız Esad’da bir Nusayri şiisidir.
1928 yılında Kardeha’da dünyaya gözlerini açan hafız Esad, bir nusayri inançlı ailenin çocuğudur. Askeri okula girip, orduya pilot olarak katılmıştır. Suriye devlet yönetimine karşı daha çok şiilerin oluşturduğu bir parti olan kominist BAAS partisinin askeri kanadında üst seviyede görevler almıştır.
Suriye yönetimine karşı, 1963 yılında gerçekleştirilen askeri darbede de önemli bir taktiksiyen olarak sivrilmişti. Bu önemli taktiksiyen görevi karşılığında da Hava Kuvvetleri baş komutanlığı görevi ile ödüllendirildi.
BAAS (dinsiz ve kominist partisi), içerisindeki ılımlı radikal çekişmesin de, radikallerin parti merkez karar yürütme kurulunu ele geçirmesinden sonra da yüzyılın firavunlarından olan Hafız Esad, savunma bakanlığına getirildi. Bu görevde iken 1970 yılında ikinci bir darbe yaparak, dava arkadaşlarını bir bir saf dışı bırakarak kendi saflarında yer almayanları ise idam ettirdi. Yönetimi tamamen ele geçirip, ülkenin tek yöneticisi olarak katliamları ile ün yapmıştır.
Bu görevi 1970 yılından ölüm tarihi olan 2000 yılına kadar aralıksız 30 yıl katliamlar yaparak ayakta kalmayı başarmıştır. Ölümünden sonra yerine kendisinden daha şedig olan Beşar Esad başkanlık görevine getirildi.
Suriye Devlet Başkanlığı görevini yürütürken, SSCB’ile iyi ilişkiler kurmayı başarmış olan yüz yılın firavunlarından olan Hafız Esad katliam silahlarını da onlardan temin etmesi ile ünlenmiştir.
Verdiği sert ve radikal kararların yanında bir gecede gerçekleştirdiği katliamlardan dolayı komşu ülkeler tarafından dışlandı ve soğuk davranılan bir Lat haline geldi.
Özellikle de Türkiye Cumhuriyetine karşı düşmanca tavırlar sergileyerek hayatının sonuna geldi ve son nefesini verdi.
İzlediği yanlış politikalar sebebiyle topraklarının bir bölümünü de İsrail’e kaptırmış bir komunist nusayrisidir(Golan tepeleri hala İsrail’in elindedir.)
Uyumsuz kişiliği ve zalimliği nedeniyle; İslam Dünyasında önemli bir kariyer edinemeyen ve sürekli dışlanan bu yüzyılın Lat’ı, hatta güçlü bir İslam Dünyasının birliktelik oluşturmasının da daima engeli olarak tarihteki yerini almıştır. İslam Birliği oluşturulmaması için var gücü ile çabalayarak gebermiştir.
Ülkesinde kendisinden başka farklı bir görüşe ve farklı bir sese asla izin vermemiştir. Özellikle de Sünni Müslümanları devlet görevlerinden bir bir uzaklaştırmakla da ün yapmıştır. Onlara hayat hakkı tanımamıştır. Sünni Müslümanların çocuklarını okullara aldırtmamış vee hatta vatandaşlık haklarından mahrum bırakan bir politika izleyerek herkesin nusayri olması için sürekli katliamlara baş vurmuştur.
Bu baskı rejimine karşı seslerini yükseltmeye çalışan Hama şehrinde ki Sünni Müslümanların üstüne 1982 yılında zırhlı birliklerini göndermiş ve bir gece içerinde sabaha kadar binlerce insanı katlettirmiştir. Aylarca süren kuşatmada, şehri tamamen yakıp yıkmış, taş taş üstünde koymamış, 30 bir Müslümanı tanklarla ezip geçmiştir. Suçlu suçsuz ayırımı yapılmamış, yargılama ve mahkemeye çıkarılmamış ve sadece tankların önüne atılmışlardır.
Sivillerin diri diri yaktırmış, şehri viraneye ve harebeye çevirterek hayaletlerin yaşadığı bir şehir haline getirtmekle de meşhur olmuştur.
Hafız Esad, halkın üstünde psikolojik bir baskı kurmak ve Lat’lığını perçinlemek için ülkeyi büyük boy ilahlığını ilan ettiği resimler ve heykeller ile donattırmıştır. Şeytanın yer yüzü ilahlığını ilan etmiş oldu. Hatta camilerin iç duvarlarında dahi kabartma resimlerine yer verdirerek hep gözetim ve denetin altındasınız mesajını vermeyi de ihmal etmemiştir.
Türkiye’de binlerce insanı kattlettiren, katleden ve köyleri tahrip edip hayatiyetini sonlandırmayı düşünen( çocuk katillerini), kendi ülkesinde uzun süre koruma altına aldı. Özellikle terörist başı ve çocuk katilini yıllarca sakladı ve silah vererek destekledi. Uzun bir hastalık döneminin ardında da 2ooo yılında geberdi gitti.
BAAS komünist partisi tarafından yerine getirilen büyük oğlu Beşar Esad’da babasının yolunu izleyerek zalimliğini sürdürdü. Kimyasal silahlar kullanarak çoluk çocuk, genç ihtiyar demeden insan katliamlarına aralıksız devam etmektedir. 7 yıl içerisinde 500 bin civarından insanın ölümünden sorumlu bir cani ile dünya iç içe yaşamaya devam etmektedir.
Fi Emanillah!...