Mehmet Kaçar

Dünya'da en İnovaktif Lider Hz. Muhammed (sav)

Mehmet Kaçar

Her gün bir yerden göçmek ne iyi/Her gün bir yere konmak ne güzel/ Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş/ Dünde beraber gitti cancağazım/ Ne kadar söz varsa düne ait/ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım(Hz. Mevlana).

Düşünen beyin, yeni şeyler üreten beyindir. Düşünmeyen beyin eskiyi motamot kabullenip onu aynıyla uygulayandır.”

İnovasyon ise yaratıcı ve yenileyici fikirlerden daha ötesidir. Bu yönüyle Hz. Muhammed(sav) devrinin ve kıyamete kadar gelip gelecek olan zamanın en inaktif lideridir.

İslam Medeniyet kültüründe, bugünkü anlamı ile ilk inovasyonu uygulama sahasına koyan ve bizzat Inkılab kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup, Türkçe’ye sonradan dâhil edilmiş bir kelimedir. Yenileme, yenilik, yeni düzen kurma anlamlarında kullanılmıştır.

Inkılap kelimesi toplum düzen ve sistemlerini daha elverişli ve kullanılışlı hale getirmek için yapılan köklü İnovasyon ise İngilizceden dilimize geçen bir kelimedir ve ınkılabı tam karşılamamaktadır. İnovasyon inkılab her ikisi de geniş kapsamlı(içerikli) kelimelerdir.

İnovasyonda, Inkılabda, tolum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, reform, iyileştirme ve devrimdir.

Bu iki kelimenin tanımlarına ve Hz. Muhammed(sav)’in uygulamalarına baktığımız zaman, insanlık tarihinin en devrimci(ınkılabcı), en inovakatif liderinin Hz. Muhammed(sav) olduğunu her reel akılla düşünen kimse görecektir. Çünkü: Hz. Muhammed (sav), doğduğu şehir olan Mekke’li müşrik bir toplumdan Medineli münevverler devletini 23 sene gibi kısa bir sürede inşa etmeyi başardı ve devleti inşa ederken de o günkü şartlara göre ar-ge birimlerini oluşturup, çok aktif bir şekilde kullanmayı yeğledi. Ar-ge uygulamalarını hayata geçirerek çöl toplumundan ve medeniyetliler devletini kurarak büyük bir devrim yapmıştır.

Mekke ve Medine’de kurulu kabile devletlerinden bu şehirleri kurtararak, adalet, kardeşlik ve paylaşımcılık üzerine inşa edilmiş mükerremler ve münevverler şehrini kurmuştur.

Mekke’liler “Biz atalarımızın dini üzereyiz” diyerek, Hz. Muhammed(sav)’in getirmek ve kurmak istediği yeni düzene ve devlet anlayışına karşı geliyorlar, yeniliklere kendilerini kapatıyor ve putları kendilerine ilah edinerek kabile reislerine ve oğullarına tapmaya devam edeceklerini deklare edip Hz. Muhammed(sav)’i öldürme girişimlerini başlatıyorlardı.

Peygamber Efendimiz(sav), müşriklerin kurmuş oldukları düzenlerini değiştirerek, çöl kültüründen yerleşik şehir hayatına geçiren ve paylaşımcı, adalet ve kardeşliğe dayalı, sömürüyü, ırkçılığı ret eden, bu konuda da iletişime ve istişareye önem veren yenilikçi, yenileyen bir lider olarak, müşriklerin, puta tapanların, Hıristiyanların, Yahudilerin, Mecusilerin  ve kendinden sonraki tüm insanlığın karşısına çıkmaktadır.

İnsanların sosyalleşmesi için devlet yönetimi, ekonomi, su ihtiyacının giderilmesi, şehre Pazar yerlerinin açılması, birlikte yaşamak için olmazsa olmazlardan olan ibadethaneler ve eğitim kurumlarını bir bir hayata geçirdi.

Birlikte yaşayan insanların güce dayanan hayatlarını değiştirerek, gücün ve kuvvetin yerine kardeşliği ve tesis edip, renk, dil ve din ayrımını ortadan kaldırmış ve komşuluk haklarını, kul haklarını uygulamaya koyarak bir ve beraber yaşanabileceğin insanlara ve kıyamete kadar yaşayacak olan tüm dünyaya ispatlayan ınkılabçı bir lider olarak kendini göstermiştir.

Tüm ınkılapları ve yenilikleri bir bir hayata geçirirken, en önemli silahı istişare idi. Vahyin dışındaki dünya işlerinde hemen her konuda istişare ile problem çözme metodunu uygulamıştır. Kendi hükümetinin üyelerinin görüşlerini daima önemsemiş ve onların yenilikçi ve uygulanabilir bulduğu fikirlerini hemen hayata geçirmiştir.

İstişareye verdiği önemi anlatan en güzel örneklerden biri de “hurma” hadisedir : Bir sene Medineliler hurma ağaçlarını sallıyorlarken gören Efendimiz(sav), hemen o ağaçları sallamayı bırakın der. O yıl hurma rekoltesinde büyük bir düşüş görülür. Şehrin ekonomisini bu durum etkiler. Efendimiz meclisini toplayıp, kriz değerlendirmesi yapar ve rekoltenin neden düştüğünü sorar. Sahabeyi kiram de: Ey Efendimiz! Siz hurma ağaçlarını sallamayı yasak ettiniz. Ama hurmaların döllenme mevsimi idi ve rüzgar da esmiyordu. Biz ağaçları sallayarak rüzgar yaptırıyorduk. Siz bunu yasaklayınca bıraktık ve döllenme olmayınca da rekolte düşmüş oldu derler. Efendimiz(sav) de onlara bu bir ayet değildi ve ayetin yani vahyin dışındaki dünya görüşlerinde neden bana durumu anlatmadınız buyurur. İnovasyon, toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanılması anlamına gelir. Ayeti celiler zaten başlı başına bu yeniliği sağlayan ilahi delillerdir. Ayeti kerimelerin bizzat uygulanması ve anlaşılmasına yardımcı olanda bizzat Peygamber Efendimiz(sav)’in sözlü, kavli ve fiili yaşantısı olmuştur. Kendisi örnek olarak yaşamış ve bu yaşantısını da ashabı kiram efendilerimiz bizzat taklit etmişlerdir. Peygamber Efendimiz(sav), yenilikler kendini kapatmamış ve daima istişare ederek, yenileşmenin yanında durmuş ve tüketen bir toplum yerine üreten, yenilenen, değişen, değişimin önündeki engelleri ortadan kaldıran ve üreten bir tolum yapısını kurmuştur. Veren elin İnovasyon, yeni ve farklı bir sonuç ise, Medine İslam Devleti de yepyeni yapısı ile bu sonuca ulaşmış ve adını münevverlerin, erdemlilerin oluşturduğu bir şehir haline gelmiştir.

Var olan şirke ve puta tapıcılığa dayalı Mekke-i Mükerreme şehrini yenileyerek, Medine-i Münevvere’yi de verimli hale dönüştüren inovatif bir lider olarak literatürlerde yerini almıştır.

İnovatif bir lider, yeni ve yerine getirilebilir bir görüşe sahip olması gerekir. Bu yönüyle de hassaten Hz. Muhammed(sav) ve diğer peygamberler (aleyhisselam) dünyayı değiştirdikleri için en önde gelen liderler olmuşlardır. Efendimiz de bu liderlerin zirvesinde ki yeri almış ve o yeri korumaktadır.

Yeni ve gelişmeye açık fikirlerini toplumda uygulayıp, yaşanılır hale getiren en büyük ınkılapçıdır. Selâmetle!

Yazarın Diğer Yazıları