
DÜNYA SEVGİSİ VE ÖLÜM(VEHN)
Mehmet Kaçar
Resûlüllah(s.a.v) bir hadisi şeriflerinde bizleri uyarmak ve Hak’tan sapmamak için şöyle buyurmuştur:
“Yemek yiyenlerin sofralarına birbirlerini çağırdıkları gibi, çeşitli ümmetlerin sizin aleyhinize birleşmeleri yaklaşmaktadır.”
NATO’su, CENTO’su, SSCB’si, BM’si ve AB’si hepsi Müslümanları sömürmek ve içlerinde eritip pasif bir ümmet yapmak için birliktelikler kurmuşlardır. Yani Hıristiyanlar ve Siyonist Yahudiler, Müslümanlara karşı tek bir millet görünümündedirler.
Bu ne demektir, ne anlama gelir?
Evet, küfür tek millettir ve küfür İslam düşmanlarının ayrı ayrı devletler ve görüşler olmasına rağmen İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıkta, tek yürek, tek bilek ve tek vücut olacakların tâ o tarihlerde bize haber verir Efendimiz.
Bu hadisi şerifi işiten Ashap’tan birisi;
“Ey Allah’ın Resûlü! O gün (sayıca) az olacağımızdan mı(aleyhimize birleşecekler)? Diye bir soru yöneltti.
Resûlüllah(s.a.v) bu soruya şöyle cevap verdi:
“Hayır, o günlerde bilakis (sayıca ) çok olacaksınız. Fakat selin üzerindeki köpük ve çer çöp gibi olacaksınız. Bu misale baktığımızda; esas güçlü olan sel ve önüne ne katarsa onu taşıyıp götüren sel. Ne var ki selin üstündeki çer çöp ve köpükten selin farkına bile varamayız. Müslümanlar işte görünen çerçöp ve köpük gibi olacaklar ama esas sel misali küfür milletleri olacak. Müslümanları istedikleri yere ve yöne yönlendirecekler.
Allah(c.c), düşmanlarımızın kalbinden size karşı duyduğu “Mehabeti” (korkuyu), çekip alacak ve sizlerin de kalbine “ vehn” (bir zafiyet/ kendilerini düşmanlara karşı küçük görüp onlardan korkma )artacak ve bu sebeple düşmanınız sizden asla çekinmeyecek ve korkmayacaktı” buyurdu.
Ashap’tan biri:
“Ey Allah’ın Resûlü! “Vehn” nedir? diye sordu.
Bu soru üzerine Efendimiz(s.a.v) hazretleri şöyle cevap verdi:
“Dünya sevgisi ve ölüm korkusu” dur.
Bugün Müslümanlar, kalplerinde Allah sevgisini azalttılar. Bunun yerine İblis’in vesvesi ile ev, araba, mal, mülk, para, seyahat etme, gezip-tozma, aşırı evlat sevgisi ile doldurdular. Bu da yetmezmiş gibi okumayı, ilim yapmayı ve ilimle uğraşanları küçük görmeyi öğrenip bunların peşine düştüler. Oysa dünya sevgilerini hiçbir zaman Allah sevgisine eşit hale bile getirmememiz gerekiyordu. İlahi vahiy bunu bize öğütlemişti.
Yalana daldılar, dolandırıcılığı, karaborsacılığı, tefeciliği, faizciliği, stokçuluğu ön plana çıkardılar. Komşuluk haklarını, toplum haklarını görmezden geldiler.
Kendi medeniyet kültürlerini terk edip, düşmanların ilimlerini, medeniyetlerini, giyim ve kuşamlarını medeniyet olarak alıp kabul ettiler ve bunlara da ilericilik adını verdiler. Tam bir batı taklitçiliği örneğini vermeye başladılar. Fende, teknolojide hep onları taklit edip kendileri de onları taklit etmeyi en kolay yol olarak aldılar. Hiç üretim yapayım diyen ilim adamı görülmedi. Belki ender vardır bilemem. İlim adamları ilim adamı tezlerini dahi batılıların tezlerini tercüme ederek paye aldılar.
En önemlisi de Müslümanların bir birleri ile kardeş olduklarını unutturdular ve Müslümanların birbirlerinin dedikodusunu yapar hale getirdiler. Ayrıca Müslümanlara bazı ruhu hastalıkların virüslerini de bulaştırdılar ve Müslümanlar kendilerini gurur ve kibirden dolayı büyük görmeye başladı ve diğer bir Müslüman kardeşini beğenmez hale geldiler.
Devletler bazında kafirler, yaptıkları yardımların onda birini diğer kardeşlerine yapmaz hale geldiler. Dünya, nimetleri ile haşır neşir olup zenginledikleri için de, dünya mallarını, zenginliklerini kaybetme korkusuna kapıldılar.
Bir gün ölümün kendilerini bu dünyadan alıp götüreceği gerçeği akıllarına gelince, çileden çıkıp daha da hırsa kapılarak kötü durumlara düşmeye başladılar.
Bu durma düşmeyen Müslüman yok mu elbette var ve var olmaya da devam edecek. Ama onların sayıları az olacak ve söyledikleri kale alınmayacak, dinlenilmeyeceklerdir.
Bir kimsenin hicreti, dünya ve dünya mallarına olduğu sürece, o ferdin işledikleri amelleri de, sevgisi de o şekilde olur.
Bir kimse de, yüreğini, kalbini, şah damarından daha yakın olan Allah(c.c.)’a açarsa ve hicreti(gidişi), yönü oraya olursa, işi, ameli, sözü, hareketleri, giyimi, kuşamı, toplum içi davranışları o şekilde olur. İslam Medeniyetinin temeli de budur zaten. Sekülerizm ise, dünya hayatını severek, vahyi insan hayatından çıkarmaya dayalıdır. İşte batı medeniyetleri bu yüzden tek millet ve küfür üzeredir. İslam düşmanıdır. Sömürüye dayalıdır. Dünya zenginliği üzerine kuruludur. Selam ve Dua ile!