Dört rakamının bir önemi var mıdır?

Dört büyük kitap, dört büyük melek, dört büyük kitabın verildiği peygamber, dört büyük halife ve dört büyük kıymet gibi dörtle biten pek çok konu vardır İslam da. Acaba bu dört rakamının bir önemi bir kutsiyeti var mıdır veya neden dörtle bitmiştir? Dörtle biten bu başlıklar nelerdir?

Dört büyük kutsal kitap verilen peygamberler: Hz. Muhammed(sav), Hz.İsa(as), Hz. Dâvut(as), Hz. Musa(as).

Dört büyük kutsal kitap: Kur’ân-ı Kerim, İncil, Zebûr, Tevrat.

Dört Büyük Melek: Cebrail(as), vahiy meleği, Azrail (as), ölüm meleği, İsrafil(as), dünyanın sonunu belirten melek, Mikail (as), tabiat hadiselerini organize eden melek.

Dört büyük kıymet: Resûlüllah(sav) şöyle buyurmuşlardır: Allah(cc) bu dördünü kendi kudret eli ile açığa çıkardı; -Adem(as), -Adn cenneti, -Cennetteki Tûbî Ağacı, -Tevrat.

Dört korku ise şöyledir: Dört korku ve Hz. Musa(as): Yoksulluk, Can çekişmek, Kabir azabı, Kıyametin dehşetli anları.

Dört köşe ve dört kapı: Yâ Musa, ben nurdan bir bina yaptım. Bu binanın adı gönül ve kalbdir. Bu binanın dört köşesi bulunmaktadır. Bunlar: Ünsiyet, Yâkin, Tevekkül, Rahmet.

Bu binanın ayrıca dört kapısı vardır: İlim, Hilm, Sabır ve Şükür.

Dört Gizli Hikmet vardır. Resûlüllah (sav) şöyle buyurdu: Halk Teâlâ hazretleri dört şeyin hikmetini şu dört şeyle gizlemiştir; İlmin bereketini, üstada hürmette, İmânın bekâsını, ilahi emirlere hürmette ve uygulamada, Hayatın dirlik ve lezzetini, ebeveyne ihsan ve itaatta, Ateşten kurtuluşu(cehennemden), halka ezayı(eziyeti) terkte gizlemiştir.

Dört sancak. Resûlüllah (sav) şöyle buyurmuştur: Birisi benim mezarıma, Birini Kabe’nin üzerine, Diğerini Kudüs’e, ve dördüncüsünü de Tur-i Sina’ya.

Cennette bulunan dört şehir: Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Kudüs, Dımeşk(Şam).

Dört salih kul. Hz. Ebûbekir(r.a) şöyle buyurdu: Tevbe eden kimseyi gördüğü zaman sevinen kimse, Günahların affı için Rabb’ine yalvaran kimse, Din kardeşi için yokluğunda arkasından hayrına dua eden kimse, Kendinden daha muhtaç bir kimseye yardım ve hizmet etmekten kaçınmayan kimse. Dört rıza sebebi vardır. Bunlar: yapılan kötülüklere, işlenen kusurlara samimi olarak pişmanlık duyarak tövbe etmeyi bilmek, Dilleri ile tövbe edip mağfiret dilemek, affı için gözyaşı dökmek, yaptıkları şerlerin pişmanlığını ifade ederek göz yaşı döküp af dilemek, kötülükleri işledikleri uzuvları ile iyilik ve kulluk etmeye çalışmak.

Dört görünen Tevrat satırı: Allah’ın (cc) kitabını okuduğu halde kendisine rahmet olunmadığını sanan, Allah’ın(cc) ismi ile alay etmiş olur. Karşılaştığı felaket, bela ve musibetten dolayı sabretmeyip halka şikayet eden, “Halık”tan şikayet etmeye devam eden. Kaybetteiği şeye üzülüp, öfkelenen kimse, Allah’ın(cc) takdirine küsmüş kimse durumuna düşmüş olur. Bir zengine, zenginliğinden dolayı ikram eden kimsenin dininin 3’te 2’si gitmiş olur. Yani yakın makamından 2 makam eksilmiş olur.

Dört mutluluk alametini Hz. Lokman(as) bizlere şöyle haber vermiştir: Doruluk, Edep, Sabır, Emanete riayet edip sahibine geri vermek.

Dört âlem vardır: Vücud, Kesret, İzafî, Zulmanî.

Dört ayrı makam vardır. Bunlar da şunlardır: Şeriat, Tarikat, Hakikat, Marifet.

Dört mânâ makamı vardır. Bunlar: Uluhiyet, Rahmaniyet, Rahimiyet, Malikyet.

Dört gizli unsur vardır. Bu gizli unsurlarda şunlardır: İnsanlar içerisinde velilerini, Taatlar içerisinde rızasını, Dualar içerisinde, Günahlar içerisinde de gadabını.

Dört mânâ şartı vardır ki onlar da: İhlas, Edep, Aşk, teslimiyet.

Dört aşılması gereken engel vardır ki bunlar da: Dünya imtihanı ve yaşantısı, Ahiret hayatı ve sorgusu, Nefis belası ile baş etme çabası, Cân derdinin derdi ile dertlenip kolay teslimi için çalışılması.

Dört ayrı makamdan dört nasibin gelmesi. Bunlarda:  yaratılışla ilgili olanlardır, haramlar gibi, Şeriatla ilgili olanlardır; mubahlar ve helaller, Emirle gelen nasipler; velayet hali ve hevanın terki, Lütufla gelen nasiplerdir; iradenin yok olması hali ve abdallığın husulü.

İnsan dünya hayatını yaşarken dört düşmanı vardır. Bunlarda şunlardır: Dünya sevgisini aşırıya götürmek,  Nefsin arzularına uymak, şeytanın aklımıza getirdikleri ile amel etmek, İsyankar bir yaşam tarzını benimsemek.

Allahu teâlânın affetmediği dört kişi: İçkiye devam edip tevbe etmeden ölüm ile karşılaşanlar, Ana- babasına asi olanlar ve öf diyenler, Akrabaları ile ilgilenmeyenler(sıla-i rahimi terk edenler), Kin tutanlar.

Dört unsur(Anâsır-ı Erbaa): Ateş(sıcak-kuru), Su(soğuk-sıcak), Hava(sıcak-sılak), Toprak( Soğuk-kuru) Dört mizaç türü vardır: Demevi, Safravi, Balgami, Sevdavi.

Dört kutsal kelime vardır. Bunlar: Acz, Nasip, Rahmet, Ölüm.

Dört temel kuvvet vardır. Bunlar: Elektromanyetik kuvvet, Güçlü nükleer kuvvet, Zayıf nükleer kuvvet, Kütle çekim kuvveti,

Dört temel yapıtaşı vardır. Adenin, Sitozin, Guanin, Timin.

Dört teme boyut vardır. En, Boy, Yükseklik, Zaman.

Dört yaratılış şekli:

Allah 3alemleri yaratmak dileyince o nûru, dört parçaya ayırdı. Birinci parçadan kelemi, ikincisinden de Levhi, üçüncüsünden iseArşı ve dördüncü parçayı da ayrıca dörde bölerek birinci cüz’ünden Arşı taşıyan melekleri, ikinci cüz’ünden ise kürsüyü, üçüncü cüz’ünden de öbür melekleri ve son cüz’üde yine dörde ayırarak ilk bölümünden gökleri, ikincisinden yerleri, üçüncüsünden Cennetle cehennemi ve son bölümü de yine dörde taksim ederk ilk kısımdan mü’min gözlerin nurunu, ikincisinden ilahi marifet yuvası olan kalb nurunu, üçüncüsünden de gönülde ki  tevhit nurunu yarattı. Gerisi ise bütün kâinattır.

Yüce yaratıcı, Kerim kitabında çok kereler “hikmet” üzerinde insanların düşünmesini istemiştir: “Şüphesiz  Allah alîmdir, hâkimdir.” “Şüphesiz ki Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” “Allah’ın lutfu geniştir, hikmeti büyüktür.” Allah bilendir, hikmet sahibidir.” “Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.” “ O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır.” Muhakkak Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.”

Biz Allah’ın kulları şek ve şüpheye düşmeden O’na ve gönderdiklerine iman ederiz ki; yukarıda vermeye çalıştığımız konumuzda bahsi geçen “4” şey için de mutlaka çokça hikmetler vardır. Mesela beyin dört bölümden oluştuğu gibi, insanın bizzat kendiside kafa, gövde, kol ve bacaklar olmak üzere dört ana unsurdan oluşmuştur. Selâmetle!