Mehmet Kaçar

CIA 'FETÖ' İÇİN REİSİ DIŞLAR MI?

Mehmet Kaçar

CİA ve ABD kendi çıkar ve menfaatlerine ters düşen her ülke ve lideri kara listeye alıp, ilk fırsatta onları gerek aleni bir askeri darbe yolları ve gerek ekonomik usulleri kullanarak hal yoluna gidiyor. Büyük Orta Doğu Başkanı sıfatı ile sayın Cumhurbaşkanımız, ABD çıkarlarını orta doğu ve Afrika ülkelerinde göz ardı edince, vahşi kapital-emperyal batı sayın Tayyib Erdoğan’ı hal yollarını aramış, bu konuda pek çok deneyimlerde bulunmuştur. Bugüne kadar ki tüm girişimleri, sağduyulu ve imanlı necip Türk milleti tarafından geri püskürtülmüştür. CİA-ABD ve Batı’nın bu başarısızlıkları aynı zamanda CİA’nın dünya arenasında karizmasının ciddi bir şekilde çizilmesine yani üstüne bir çizik atılmasına neden olmuştur. İşte bu itibarsızlaştırma politikası geçmişte rahmetli Prof. Dr. Erbakan içinde uygulamış olup bu günde reis için uygulanarak intikamlarını almak için yapılmaktadır. Bundan böyle de planlarını uygulamaya devam edeceklerdir. Eğer, CİA, sayın Reisimizi , Cumhurbaşkanımızı darbe yolu ile ve ya diğer nedenlerle hal yoluna gidebilseydi, işte o zaman, Türkiye’de bir iç savaş çıkartıp, Misak-ı Millî sınırlar içerisinde ilk önce Pontus Rum Devleti(Başkenti Trabzon olmak üzere Gürcistan içerikli, Van üst sınırı ile de sınır çizgisi çizilmiş ve Yahudi Hakimiyetinde olacak olan Güney Doğu Kürt Maruni devleti, Trakya bölgesinde de Yunanistan kökenli Batı Trakya devleti ve Orta Anadolu’da da küçük bir toprak parçasına sıkıştırılmış olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduracaklar dı. Türkiye Cumhuriyeti; 1923 Kuruluş yılından beri hiç bu kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya gelmemiştir. İşte “Beka” meselesi budur. Türkiye üzerine hazırlanmış olan yüz yıllık planın sonuna gelindiği de buradan anlaşılmaktadır. Geçmişte bir FETÖCÜ polisin kasıtlı olarak açık bir şekilde Rus Büyük Elçisini öldürmesi ve yine FETÖCÜ Pilotun Rus Savaş uçağını düşürmesi de aynı şekil bir CİA planı ve Reisi’de açık bir şekilde istediğimiz zaman ve yerde seni hal yoluna gidebiliriz mesajını vermekti. Aba altından sopa göstermekti. Bu hain üniformalı FETÖ terör örgütü üyelerine Şah İsmail metotları kullanılarak beyinleri yıkanmış ve uygulanmakta olan plana uyumlu hale getirilmişti. Buradan şu neticeye varmak pek tabi ki mümkündür. Yani Şah İsamil’in yeni versiyonu FETÖŞİZMDİR. Rus savaş uçağını düşürten de, Rus Büyük Elçisini öldürten de hiç şüpheniz olmasın ki, FETÖ aracılığı ile CİA’nın tâ kendisidir. Eğer Cia’nın emri ile FETÖ terörist bağımlılarına emir vermeseydi, hiç bir bağımlısı öyle hain bir kalkışmaya girişmezdi. Her şeyini kaybetti dediğimiz, FETÖ hala CİA’ya bağımlılık yeminleri etmeye ve CİA tarafından korunmaya devam ediliyorsa ve herhangi bir cezaya çarptırılamıyorsa, demek ki daha CİA’nın beklentileri var demektir ve ardında ki gücün CİA olduğu açık ve nettir. FETÖ, CİA’nın her türlü desteği karşısında, Türkiye üzerindeki oyunlarına devam etmektedir. Yine, yıllardır CİA’ya kul köle olan FETÖ, CİA nezdinde karizması çizildiği bir sırada karizmasını yeniden düzeltmek amacı ile bu kalkışma emrini bizzat kendi vermiş de olabilir.Ama bana göre, FETÖ bu işi tek başına yapacak kadar yürekli değil. CİA kaynaklı ve baskılı bir emrin ardında olan bir cinayet işleme merkezi halindeki terörizmdir. CİA, 15 Temmuz 2016 kalkışmasında, ön planda polisin olmasını göz önüne almış ve polisin Türkiye’de yükselen yıldızını söndürmek için bu cinayette polisi kullanma emri vermiş ve bundan sonraki cinayetlerde tahminim polisler ön planda olacaktı ki, Vatan sevdalısı polislerin tasviye edilerek yandaşlarını polisin başına getireceklerdi. İşte bunun için ilk saldırı Polis merkezli olmuştur. Burada polis üzerinden yapılan planın bir başka nedeni de, Sayın Cumhurbaşkanımıza, seni istediğimiz zaman indirebiliriz sublimal mesajını vermek istemeleridir. Rusya Elçisi’nin öldürülüş metodunu unutmayalım ve biz istediğimiz zaman bizim çizgimize gelmeyen devlet ve liderlerini hal ederiz ya da o çizgiye gelmelerini her yoldan zorlayarak deneriz demektir. CİA, FETÖ aracılığı ile şunu da mesajlamıştır. Bu polis gibi asker ve emniyet güçleri içerisinde yüzlerce var, her an bunlarla intihar saldırıları tertiplerim demek istemiştir. Bunun provalarını daha bir kaç yıl önce yapmışlardır. Yine CİA ve ABD, eğer gelecek günler ve yıllarda, T.C Cumhurbaşkanına yaşayan bir lider olarak kalmak istiyorsan öncelikle, Suriye ve Irak’ta sahadan çekil. Rusya ile hiç bir antlaşmaya imza atma, DAİŞ; PYD-YPG(SGD)’ye yönelik saldırıları durdur, onlara ilişme mesajını vermektedir ki bu da, yüzyıllık planın sonununa geldiği göstermektedir. Bizim buralarda kendimize kul ve bende olacak bir devlet kurma işimize çomak sokma denilmektedir. Kurtuluş Harbinde başaramadıkları bölme hamlesini şimdi başarmak istemektedirler. Fetö eliyle işlenen cinayetle; Türkiye’nin güvensiz bir ülke imajı çizilip, dünya çapında Türkiye’ye yapılabilecek yatırımların durmasını sağlayarak, ekonomik çöküntüye sürüklemek amacını gütmüşlerdir. Bu katillerin özellikle polisten seçilmesi ayrı bir handikap ve Cumhurbaşkanı yaverinin bile Fetocü olması başka ne anlama gelebilir ki? Her an kontrolüm altındasın hem de en yakınındakilerle denilmiştir. Eğer, sayın Erdoğan hal edilmiş olsaydı, bu güzelim ülke de iç savaş çıkartılıp, Türkiye Ana Devletle dört devlete bölünüp küçültülerek lokma yapılacaktı. Kurtuluş Harbini de bunun için yapmadık mı? Bu necip millet bu badireyi fark edip devletine ve reisine sahip çıkarak bu oyunu bozmuştur. Çünkü şehitlik bu milletin genlerinde vardır. CİA, ABD ve Emperyal Batı’nın sabıka kaydı aslında çok kabarıktır. Müslüman Irak’ta, 1 milyon, Afganistan’da 200 bin, Suriye’de 700 bin, Mısır, Libya , Türkiye, Nijerya, Sudan, Pakistan, Begladeş, Keşmir , Eritre, Moro, Burma, Tibet, Doğu Türkistan ve Kırım’da binlerce Müslüman’ı CİA-ABD ve Empeyal-siyonist batı katlettirmedi mi sanki? Selametle!... 

Yazarın Diğer Yazıları