Batılıların Gözü Neden Ülkemizde?

Güney Doğu Anadolu, ülkemiz açısından belkide en zengin yer altı kaynakları ve kaya gazı yönünden de çok zengin kaynaklara sahip bir bölge. Yer üstünde de insana gülümseyen bir tarih var. Bu yönden de çok güzel eserlerle ve zenginlikle dolu bir yöre. Ayrıca bu yöre de geçmiş kültürler ve medeniyetlerin izleri ve kokuları da var.
Batılı Emperyalistler ile siyonizmin, bu zengin yer altı yatakları ile iştahalarını kabartmaktadır.
Adıyaman, Batman, Diyarbakır ve Hatay’da zengin petrol yataklarının olduğunu, tâ Abdulhamit Han döneminden beri bilinen bir gerçek. Bu gün itibariyle Adıyaman, Türkiye’nin kendi çıkardığı petrol’ün yüzde 60’ına cevap vermektedir. Bu yönüyle Batmanı geçmiş durumdadır.
Güney doğu bölgesinde, petrol hariç, 200 milyar dolarlık yer altı rezervi ile cazibe merkezi halindedir.
Türkiye Cumhuriyeti, doğu ve güney doğu bölgesinde, zengin maden yataklarının bulunmasından dolayı, terörün cazibe merkezi olduğunu da göstermektedir. Terörle burayı bölebilirlerse, terörist hainlerin, bu madenleri, kaya gazını, petrolleri işleyecek gücü olmadığı için bu terörü kurup besleyenler işletecek ve teröre yüzde 30 larını vereceklerdir.
Ayrıca bu bölgelerde ki, yer altı zenginlikleri, yatırımcıları beklemektedir ve tabi ki bölgenin ekonomik olarak kalkınmasına da çok büyük katkı sağlayacak bir zenginliktir.
Yatırımcıları, petrol hariç 200 milyar dolarlık bir zenginlik daha beklemektedir. Bu zenginlik kaynakları, keşfedildikçe ve yöre halkı terörden kurtarıldıkça yahut terörden arındırıldıkça, yatırımlar bu bölgelere çok seri bir şekilde geleceğinden, bu bölge işte o zaman ihya olacaktır ve yöre halkının refah seviyesi bir anda tavan yapacaktır. Tarihi ve kültür zenginlikleri için yatırımlar hızlanacak ve konaklama sorunu çözüldükten sonra da turist akınına uğrayacaktır.
Sayın Reisi Cumhurumuzun açıkladığına göre, sadece Şırnak yöresinde yüz yıllık kömür havzaları ve rezervleri bulunmaktadır.
Bu yöre de incelemeler de bulunan madencilerin verdikleri bilgiler ise bu bölgelerin çok zengin olduğunu da göstermektedir. Maden Mühendislerine göre, sadece petrol değil, kömür, altın, manganez, bakır, krom ve gümüş madenleri yönünden de çok zengin bir yöremizdir.
Bu bölgenin temel sorunu ise 40 yıldır süren terör belası yüzünden, hiç bir araştırmanın yapılamaması gelmektedir.
1980’li yıllar da, Güney doğu da incemeler yapan, Etibank eski baş Mühendisi ve Maden uzmanı Selehattin Kaya’ya göre, bu bölgenin özellikle, Bakır madeni yönünden çok zengin olduğunu söylerken, yalnızca bakır madeni üzerinden yapılan bir araştırma bile bu yöre için çok ama çok umut verici görülmektedir. Kaya’ya göre; bu bölge de iki bin yıl öncesinden beri maden işletmeciliği de yapılmaktadır.
Demek ki bu bölgede, çok eskilere dayanan bir şeyler var. Siirt’in Maden köyünde bakır madenleri yatakları mevcut. Bu köyde 39 milyon ton Bakırın olduğu zaten bilinen bir gerçek. Sadece burada bulunan bakır madeninin, 5 milyar dolar değerinde olduğu net bir bilgidir.
Ergani’den, Hakkari’ye giden bir damar olduğu yönünde de çok ciddi veriler var. Yüzlerce kilometrelik bu hat üzerinde Ergani havzasındaki gibi yeni bakır yataklarının olması çok yüksek bir ihtimaldir.
Yalnızca Güney doğuda değil, Hatay’da da, terör yüzünden maden araştırması yapılamamaktadır. Buraya hiç bir şirket, PKK’dan dolayı sıcak bakmıyor. Mesela; Hatay Dörtyol’da boksit madeni ile karışık şekilde demir madeni yatakları da var ve şu anda ise işletilemiyor.
Bu havzanın daha yukarısında ise bakır madenleri yatakları bulunmaktadır. Buralara terör belasından dolayı gidilip, rezerv miktarları ölçülemiyor. M.T.A’nın 1980’lerden önceki araştırmalardan zaten bakırın varlığı biliniyor. Ne yazık ki, bu güne kadar bura da ciddi bir heyet araştırması bile yapılamamıştır. Bu güne kadar, oraya gidecek olan heyeti askeriyenin koruyamayacağı belirtiliyordu. (bu düşünce 15 Temmuz 2016, tarihinden önceki bir düşüncedir).
Mardin havzasında ise, Altın ve Gümüş yatakları bulunmaktadır. Bura da bulunan daha başka maden yataklarının olduğu bilindiği halde, rezerv konusun da çok ciddi bir çalışmada yapılamamıştır. Madenciler, terör belasından kurtulunca buralar da şantiyelerin hızla yükseleceğini açık açık söylemektedirler.
Maden Araştırmaları Geliştirme Vakfı Üyesi Mühendisi Mehmet Utkan bey ise, Kars, Ardahan ve Ağrı’da yapılan araştırmalar da çok umut verici maden yatakları keşfettiklerini açıklamaktadır. 150 ila 200 milyar dolarlık bir maden potansiyelinin olduğunu da açıklamıştır. Buralar da yapılan araştırmalar 1980’li yıllardan önce yapılan yüzeysel araştırmalardır. Bu bölgenin her yerinde ayrı ayrı maden yatakları olduğunu( Çinko, bakır ve çok ciddi altın ) belirten madenciler, bu zenginliklere bir de petrol eklendiğini düşününce buralar da neden, terörün bitmediği ve Emperyal-Siyonizmin buraları neden hedef seçtiği zaten kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
2011 yılında Adıyaman’da görev yapıyordum. Mayıs ayında Nemrut dağı tepesine çıktık. Orada bir Alman karı kocaya rastladık. Benim niyetim birazcık ülkemizi tanıtmak için Almanca konuşayım dedim. Alman karı- koca ile tanıştım ve Nemrut ile Hz. İbrahim’in(as) savaşlarından bahsediyordum. Nemrudun burada yazlık sarayının olduğunu anlatıyordum. Sonra, kadın şunu söyledi. Bu topraklar da savaş hiç bitmedi deyince onlara çaktırmadan çok tuaf oldum. Sonra sordum. Almanlar, daha çok Antalya ve Alanya’da tatile gelir. Buralar da ne yapıyorsunuz, bu yörede iki- üç yıldız bile otel yok dedim. Cevapları daha da ilginçti. Biz Bayern Üniversitesinde, Tarih profesörleriyiz ve karı- kocayız. Bu yörede daha uzun süre kalacağız ve Tarih araştırmaları yapacağız. Çünkü konumuz bu yöreler dediler. Anlayacağınız buralar da çok cidii bir casus sirkülasyonu vardır. Eğer çok ciddi bir kalkınma hamlesi ile ilk ona giremezsek işimiz bir hayli zordur dostlar.
Fi Emanillah...