Mehmet Kaçar

AVRUPA'DA TÜRK İZLERİ/ALMANYA'DA HAYAT

Mehmet Kaçar

Almanya’da yaşamanın zorlukları nelerdir? diye bazen düşünmedim desem yalan olur. Bu ülkede 18 yıl yaşamak bize takdiri ilahi olarak nasip oldu ve Almanya’yı izleme ve tanıma fırsatı buldum. Burada yaşamanın “bir misafir işçi” olarak menfi veya müspet pek çok cenahlarını tecrübe ederek yaşamayı Rabbil Âlemin nasip eyledi. 
Burada yaşarken, herhangi bir işte çalıştığın zaman geçinme imkanın çok yüksektir. İnsanlar genel olarak saygılı davranmayı öğrenmişlerdir. İnsan hakları, bir kısım Almanın kasti davranmaları dışında ciddi derecede iyi durumda ve sosyal hayatta hissedilebiliyor. Herhangi bir konuyu birine arz ettiğiniz zaman seni hemen herkes dinleyebiliyor ve problemin çözümünde ellerinden gelen yardımı esirgemiyorlar yardımcı olan bir yapıya sahipler. 
Beslenme konusuna gelince dar gelirlilerin dahi rahatça ihtiyaçlarını giderebileceği bir alt yapı var. Bir yabancı için özellikle de Türkler için Türkiye’ye gidip gelmek oldukça kolay. Mesafe kısa ve 4 saatte Türkiye’ye gelebiliyorsun. 
Eyaletler arasında ulaşım oldukça gelişmiş durumda. Şehir içerisinde de bisiklet, scooter ve paten’le dahi rahat bir şekilde gidip gelebilirsin. 
Almanya’da yaşamanın dez avantajlarına gelince: 
Almanya’nın havası oldukça kasvetli ve soğuk. Güneşi çok az görürsün. Bu durum insanları melankolik bir yaşam tarzına itiyor. İş hayatında genelde güneşi görmek pek mümkün olmuyor. Hafta sonları ancak güneşin olduğunun farkına varıldığı anlarda insanlar parklara koşuyor. Hafta sonu günlerinden sadece Cumartesi günü hareketlilik vardır. O gece konserler, barlar, alışveriş yerleri doludur. Pazar günü hemen hemen her taraf kapalı ve ölü bir zaman dilimidir. Türkler arasında bu gün genelde mangal günüdür. hatta genelde yağmurlu geçen bir zamanda hafta sonu yaşanır. 
Ulaşım sektöründe Deutsche Bahn en akıllı tercih olarak insanlara sunulmuş durumda. Bu da oldukça pahalı olan bir ulaşım şekli. Bu durumdan tüm Almanya genelde şikayetçi durumunda. Birde F lix buslar var.Ne yazık ki bunlarda her şehirde bulunmuyor. Bu ulaşım şekli genelde çok ağır ve pis durumda. Hemen hemen her köy ve mahallede duruyorlar. 
Alman ekonomisinin bel kemiği olan vergiler tabi ki çok yüksek. Burada bekar ve çocuksuz birisi otomatik maaşının yüzde 40’ını devlete veriyor. Çocuk parası yardımları, yüzde sıfıra yakın nüfusun artması için oldukça yüksek. Çok çocuklu olanlar için parasal yönden hayat daha kolay. 
Almanya’da arabasız bir yaşam tarzı oldukça zor demektir. Ulaşım çok gelişmiş olsa dahi her ailenin arabasının olması zorunluluğu sosyal hayatın bir gereği. En azından alışveriş yapınca bile eve eşya taşımak için araba gerekiyor. Burada hemen herkes işini arabalarıyla görüyor. 
Evlerde genelde, rutubet, örümcek ve böcekle boğuşuluyor. Havadan dolayı bu böyle. Hatta otobüs duraklarında dahi örümcek ağlarına çok sık rastlamak mümkün. 
Almanya’da sosyal hayat yok denecek kadar az. Her şey ekonomiye endekslenmiş durumda. İnsanlar bu hayat tarzı içerisinde kapalı yaşamayı çok seviyorlar. Hatta bunun adına da “Alman usulü” deniliyor. Havası gibi insanları da soğuk. Burada insanların birbirleriyle tanışıp uzun süreli arkadaşlıklar kurmak çok zor. Evlatların ailelerine bağlılıklarının yüzdesi çok düşük. Almanlarda komşuluk kültürü çok zayıf. Ama bunun yerine hafta sonları sabahlara kadar barlarda oturma kültürü gelişmiş durumda. Uzun uzun konuşma, sohbet etme, birlikte yemek yeme kültürü yok denecek kadar az ve guten tag, tschüs ve danke ile bitirilen kısa sohbetler.. İnsanlar genelde güler yüzlü ve saygılı.. 
Ulaşımın kalbi olan tren garları evsizlerin ve uyuşturucu mübtelalarının istilası altında. Mükemmele yakın çevre düzenlemesinin olmasına rağmen oldukça kirli yerler. İşe gidip gelmelerde toplu ulaşım araçları oldukça revaçta. Obdahloslar(evsizler) bu ülkede oldukça fazla. Evler genelde sosyal evler olduğu için oldukça eski. Evsizler genelde havaların sert ve soğuk olmasından dolayı tren garlarını mekan tutuyorlar. 
Polisiye olaylarda oldukça fazla. Kiralar oldukça yüksek. Evler eski yapılar olduğu için tuvalet ve mutfakları sonradan monte edilmiş durumda. Eşyalı ev kiralamak ise oldukça revaçta. Kargo ve montaj ücretleri yüksek. Kira depozitoları en az üç aylık peşin. 
Devlet memurları çalışma anlarında ve yine posta hizmetleri oldukça ağır. 
Bankalardan kredi kartı almak oldukça kolay değil. Alınca da yıllık para ödenmesi zorunlu. Kredi kartı limitleri dolduğunda anında hesaplar bloke ediliyor. 
Almanya’da son yıllarda özellikle medyada Türkiye ve İslam düşmanlığı çok yaygınlaştırıldı. 
Almanya’da bir kısım Türklerde İslamla ilişkisini kesip Türkiye düşmanlığı yapmaya devam ediyorlar. Genelde Türkler kendi akraba ve yakın çevresi, dernek ve cemaat arkadaşlığı ile komün hayatı yaşamayı tercih ediyorlar. Bu ülkede PKK sempatizanları da oldukça çok. Ekonomik hayatın içerisinde genelde iş yerlerinde yemek verilmiyor ve insanlar evlerinde yemek götürüyorlar. 
Burada halk yalnızları oynuyor. Almanlar kuralcı oldukları kadar da ne verirsen onu almaları ile meşhurdurlar. Ama kendileri paylaşım yapmaya pek fazla yanaşmazlar. Mizah anlayışları ise çok sığ bir millet durumundalar. Selametle..

Yazarın Diğer Yazıları