Mehmet Kaçar

Avrupa Cami Kantinleri!

Mehmet Kaçar

Genel olarak Avrupa’da ki camiler din görevlilerini kendileri tedarik ettikleri için, din görevlisi aylıkları cemiyetin gelirlerinden ödenmektedir. Birde, Camiler kiralık binalar da ise, mülkiyetini satın almışlarsa, din görevlisi aylığı, aylık kira bedeli, caminin elektirik, su ve doğal gaz giderleri, caminin tamir masrafları, sigorta giderleri gibi aylık yüksek meblağları bulan giderleri vardır.

Bu giderlerin karşılanabilmeleri için din görevlisi ve cemiyet başkanlarının, ev ev, sokak sokak, dükkan dükkan ya da haftalık diğer kardeş camilerden toplanan yardımların önemli olduğu görülmektedir.

Bazı camiler de bulunan, kantin ve mutfak çalışanları, berberlerin aylıklarını da bu giderlere ekleyecek olursak çok ciddi gider kalemleri ortaya çıkmaktadır.

Sadece üye aidatlarıyla bu gider kalemlerinin karşılanması imkansız gibi bir durumunda ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İşte bu yüzden de vatandaşlarımızın sosyal ihtiyaçlarını karşılamak, hem de caminin ve derneğin maddi giderlerine katkıda bulunmak için temel tüketim gıda maddelerinin bulunduğu küçük çaplı kantin, mutfak, yemek lokali, çay salonu, berber vb. yerlerin açılması zarureti hasıl olmuştur. Bu yan kuruluşları olmayan dernek veya camilerin sadece üye aidatları ile yaşaması veya ayakta durması hemen hemen imkansız gibi bir şeydir.

Genel olarak bu alış-veriş merkezlerinde üyeler satış yaptığından dolayı vergi muafiyeti ve sigorta gibi muafiyetlerden faydalanılarak cami ve derneklerin gelirleri artırılma yoluna gidilmektedir.

Yine çay salonların da, iki namaz vakti arasında cemaat hem çay içip hem gerek cemiyet, gerekse bulunduğu ülke ve Türkiye üzerine çok hararetli tartışmalar ve konuşmalar olmaktadır. Yine buralar da, gençlerin toplanabilmesi için uydu aracılığı ile Türkiye Süper Futbol Ligi TV yayınları yapılmaktadır. Bunun dışında da günlük gazetelerin yanı sıra, langırt, bilardo, dart gibi oyun masaları da konulmaktadır. Bu ve benzeri etkinlikler olmazsa olmaz gibi bir durum arz etmektedir. Çünkü gençlerin bunlara rağbeti ve meyli çok yüksek olduğu için bunları cami derneği çay salonuna koymadığın zaman , bulunduğu ülkenin ve şehrin lokallerine gitmekte, böylece hem camiden, hem namazdan, hem cami derslerinde uzaklaşmakta ve ayrıca bu lokallerde fuhşiyatı, uyuşturucuyu da öğrenmektedir.

Yine bu kantinler de satılan mamüllerin, haram-helal durumlarına dikkat edildiği için üyeler genelde buralardan alışveriş yapmayı tercih etmektedirler. Ramazan orucu iftarlarında ise, camiler dolup taşmakta ve ailelerin buralarda iftar açması ile çocuk sesleri ile çınlamaktadır. Camilerde iftar yemekleri verme alışkanlığını başlatma bize nasip olmuş ve daha sonraları tüm Avrupa’ya (Berlin Ayasofya Camiinden) hızla yayılmıştır. İftar yemekleri genelde cami mutfağında hazırlanmakta, iftar verenler yemek bedellerini camiye ödeyerek, cami ve dernek giderlerine ek katkı sağlarlarken daha kalabalık misafirlere, özellikle üniversite de okuyan ve ailesi olmayan öğrencilere iftar verilip, kardeşlik ve dayanışma örneği gösterilmektedir.

Buralar da açılan ve aynı zamanda da aynı sosyal aktivitelerin cami ve derneklerde bayanlar içinde olması, cami ve dernek üyelerinin aile boyunu kapsadığı ve böylece ailelerin hafta sonlarını camilerde geçirdikleri de bilinen bir gerçektir. Cami dernekleri, erkekler kadar kadınların da gerek din eğitimi ve gerekse diğer sosyal aktivitelere katılımını sağlamak çok çaba sarf etmektedirler.

Camiler de bulunan bu sosyal ek faaliyet alanları, çoğu zaman, cemaatin sosyal, ekonomik, psikolojik ve ailevi sorunlarının çözümlendiği yer olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Buraların faydasına gelince, cami giderlerinin çoğunu karşıladığı ve kardeşlik bağlarını güçlendirdiği için önemli yerler olarak olmazsa olmaz yerler haline gelmişlerdir.

Cami derneklerinin hizmetlerini karşılayamayan dernek yöneticileri sık sık istifa edip yerine yenilerinin gelmesi, camide ki din görevlisinin oldukça tedirgin etmektedir.

Camilerin ekonomik sıkıntılarını aşamadığı durumlarda, cemaat sayısı otomotikman düşmekte, eğitim, eğitim-öğretim ortamının huzuru da bozulmaktadır.

Cami ve dernek bünyesinde kurulmuş olan bu tür meşrutaların cemaatlere faydalı hizmetler sunduğu, bunlar aracılığı ile vatandaşlarımızın dini ve sosyal sorunlarını dile getirdikleri, kendi aralarında ticareti geliştirerek cami ve dernekleri ayakta durmalarını sağlamayı öğrenmişlerdir. Ayrıca buralar Müslüman Türk toplumunun dini, siyasi, ekonomik, kültürel ve ailevi yapısının da yansıtıldığı kültür merkezleri olarak da görülmektedir.

Bu gün, daha çok Almanya’da görülmesine rağmen, Avrupa’ya da yayılmaya başlayan mülk edinme ve kiradan kurtulma çalışmaları hız kazanmıştır.

Bu da taktirle karşılanan güzel bir yaklaşımdır. Avrupa’ya, Vakıf ve dernekler yoluyla büyük bir hizmetin kalıcılığı da sağlanmış olmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları