Mehmet Kaçar

Aşıya sen karşısın ama beni de sen öldürüyorsun!

Mehmet Kaçar

Sosyal medya veya sokak ağzı ile ben aşıya karşıyım diyenler kol geziyor. Bu gruba girenlere ne anlatırsan anlat, olmam da olmam diye bir türkü tuttururlar ve arkasından da ben özgür bir bireyim, hiç kimse beni aşı olmaya zorlayamaz diye de sürekli ayak diretip kendi haklılığını savunur durur.

Bu güruh diretmekle de kalmıyor, sosyal mecralarda aslı astarı olmayan, yalan yanlış haberler üretmeye devam ediyorlar. Efendim neymiş aşı öldürüyormuş, kısır bırakıyormuş, ilerde hafıza kaybına yol açıyormuş, mış da mış, mış da mış… falanda filan falanda filan…

Aynı kafalar hasta olduklarında herhalde doktora gidiyorlardır herhalde. Şifa bulmak, rahatlamak, ağrılarını dindirmek içinde doktorların yazdıkları reçeteyi tıpış tıpış gidip eczaneden alıyorlar… Hem de doktorun yazmış olduğu reçetenin içeriğine bakmadan, hoş baksa da reçetenin yazısını okuyamaz veya içeriğini anlamaz zaten. Yan etkilerini nelerdir diye sormaz ve bodoslama ilaç kullanmaya başlar. Doktor verdi ve ben bunları tam olarak vaktinde yutmalıyım derler..

Hapları yutarken, aklına bin bir nevi sorular gelmiyor da, aşı olurken neden olmadık senaryolarla insanların zihnini bulandırıyorlar… Hele bir özgür  bir bireyim, aşı maşı olmam. Kimse de beni aşı olmaya zorlayamaz. Anayasal hakkım var diyenler, farkında olmadan bizlere yani aşı olanlara kötülük ediyorlar.

Sen, salgın hastalıkta, sen değilsin… Hz. Ömer misali salgın hastalıkta Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçacaksın.  Sosyal bir birey olduğunu hatırlayacaksın. Dolayısı ile kendini toplumdan soyutlamadığına göre, toplum içersinde yaşamaya devam ettiğine göre… yalnız bir hayatı yaşamayı tercih etmediğine göre, başka insanlarla etkileşim içerisinde bir hayatı tercih ettiğine göre…  Böyle olunca da, insanlar senden, sen insanlardan otomatikman etkilenmeye devam ettiğinize göre, bu etkileşimlerden olumlu veya olumsuz neticeler doğduğunu bile bile, aşı üzerine  özgürlük şarkıları söylemenin ne anlamı var…

Yani, salgın zamanlarında özgürce davranman, keyfince hareket etmen, başkalarının ölümüne neden oluyorsa, yatağa düşürüyorsa, yoğun bakımlarda süründürüyorsa… Bunda senin de direk veya indirek katkı payın varsa… Senin bu yaptığın düpedüz başkalarına kötülük etmektir, kul haklarını ihlaldir yada başkalarının haklarını bilerek veya bilmeyerek gasp etmektir.

Elbette bu konudaki aktivistleri anlamak mümkündür.  Hele hele evrensel değerler bazında olunca onlara hak vermemek olmaz… İnsani bir çabayla, Allah’ın bahşettiği değerleri yaşatmayı amaçlayan bu insanlara hak vermemek de olmaz. Ferdin hak ve hukukuna sahip çıkanları saygıyla karşılamak bizim görevimizdir. Lakin aşı karşıtlığı her dönemde, aslı astarı olmayan, bazı hikâyelerle, insanları yanlışa hatta çoğu zaman ölümle biten bir hataya götürmüştür.

Bilim… Allah’ın insanlara ikram ettiği muhteşem bir lütuftur. Aynı zamanda da farz olan bir emirdir. Arayın, araştırın, neticelere ulaşıp bulun diyor yüce Allah ve onun görev verdiği son Nebi… Bilim diyor ki, salgın dönemlerinde şöyle şöyle yol izlenir… Aşı bulunmaz ise, süre uzar, bir çok insan da ölür veya sakat kalabilir…

Geçmişte ve tarihte yaşanan hadiseler bizlere göstermiştir ki, aşı sayesinde birçok salgın hastalık sıradanlaşmış, hatta tarihe gömülüp gitmişlerdir.

Durum böyle olunca da, doktora sıkıştığında koşturup gidip, ne verdiğini dahi bilmeden ve ne yazdığını dahi okuyamadan reçetesine yazdığı ilaçları gözü kapalı alıp, ilaç alanlar, şimdi neden başka başka tavırlar içerisine giriyorlar?

Dünyada bugün milyonlarca kişi aşı olmuşken, yeryüzündeki doktorlar da yanı minval üzere, aşının bir şifa aracı olduğunu söylüyorlar. Ölümlerin bu sayede azalabileceğini ifade ediyorlar. O halde neden bu inat ve neden başkalarının hayatlarını karartmak?

Bir bakıyorsun, sosyal medya denilen nesnede delinin biri bir kuyuya taş atıyor, bu taşı da bin akıllı değil, milyonlarca akıllı çıkarayım derken kuyunun dibine çakılıp kalıyorlar.

Kısacası birilerinin özgürlük sevdası, diğer birilerinin ölümüne sebep oluyor. Sen tek başına hastalık taşımıyor, vebali ve kul hakkını da üstleniyorsun. Ben de senin çektiklerinden ve hastalığından doğrudan etkileniyorum. Öyleyse, madem beraber yaşayacağız, o halde insanları düşünerek yaşamak zorundayız. Ben kafama göre takılırım… Kimse umurumda değil diyemezsin…

Olan olsun, ben aşı maşı olmam diyorsan, o zaman da  bu başkalarına hakaret olmanın da ötesinde, zarar vermekten başka bir şey değildir.

Özgürlük nedir… Konu sadece şahsını ilgilendirmiş olsaydı, belki bu konuda başka bir düşünceye sahip olma imkanını kendimize verebilirdik. Ötenazi bile, bir özgürlük değildir… İnsan kendi onun içindir ki, bizi zorda bırakan, darda bırakan yaklaşımlar… Başkası için özgürlük olamaz… Lütfen artık akıllarımızı artık başa toplayıp aşılarımızı olmalıyız…. Selâmetle!

Yazarın Diğer Yazıları