
'ARAP İHANET BİRLİĞİ'
Mehmet Kaçar
Arap Ülkeleri hakları, bugün Arap Birliği’ni “Arap İhanet Birliği” olarak nitelemektedir. Arap Ülkelerinin oluşturduğu bu birlik, krallar yönetiminden oluşan ülkelerden kurulu olan ülkelerdir. Bu ülkelerde demokrasi yoktur ve halkların krallara karşı hiç bir söz hakkı bulunmamaktadır. Halklar baskı ve zulmün boyunduruğu altında inlemektedirler. Söz söyleme cesaretini gösterenler ise kendini dar ağacında bulmaktadır.
Arap ülkeleri kralları günümüzde birleşmişler ve Arap milliyetçiliği zırhının arkasına sığınmaktadırlar. Oysa Arap milliyetçiliğine en çok karşı olanlar yine Arap halklarıdır. Arap ülkeleri birliğine baktığımız zaman Osmanlıların son yüz yılında İngilizlerin teşvikleri ile Osmanlılara hep ihanet içerisinde bulunmuşlardır. Arap Birliği Örgütünü kurduranlar da yine 1943 yılında İngilizler olmuştur. Bu tarihte İngiliz Avam Kamarasının aldığı bir kararla; “Biz artık Araplara ‘Arap Birliği’ni kurmalarına izin verdik” demişlerdir. Bu iznin ardından Arap Ülkeleri kralları toplantı üstüne toplantı yaparak İngilizlerin istediği bir düzen içerisinde Arap milliyetçiliğine dayalı olan Arap Birliğini kurdular. O günden sonra kralların dayatması ile Osmanlı ve Türk düşmanlığı yapmaya devam ettiler ve bu görüşlerle dolu bir nesil yetiştirdiler.
İngilizler acaba niçin Arap Birliği’nin kurulması için yoğun bir çaba içerisine girdiler?
Bizim tespitlerimize göre bunun sadece iki ana nedeni var. Birinci neden: Osmanlı Devleti çöktükten sonra Arap Halkları içerisinde, İslam Birliğini yeniden tesis etmek için hareketlenmeler başlayınca, batılılar ve özellikle de Osmanlı düşmanlığı ile meşhur olmuş İngilizler çok rahatsız oldular ve bu durumdan çok rahatsız oldular. Yıllarca yapmış oldukları yatırımların boşa gitmesinden korktular ve Arap halkları arasında kurulması gündeme gelen İslam Birliği fikri yerine Arap ırkçılığına dayalı ve kukla krallarını kullanarak “Arap Birliğini”ni kurdurdular. O tarihlerde Arap ülkeleri kendilerini İslam olarak tanıtıyorlardı. İngilizler ve diğer garp alemi bu durumu hazmedemediler. O yıllarda Arap halkları biz Arapız deme yerine biz Müslümanız demeyi tercih ediyorlardı.
İngiltere ise Mısır, Körfez ülkeleri, Suriye, Irak, Libya, Cezayir ve Fas’ta yaşayan Arap Müslüman halklarının aklına Arap milliyetçiliğini sokarak, İslam Birliğinden vaz geçirdiler. İngilizler, bu yolla Araplar ve Arap olmayan Müslüman ülkeler arasında kardeşliği ve ümmet birliğini sonlandıran bir ırkçılığın tohumlarını ekmiş oldular. İşte bu yapıda kurulan Arap Birliği Arap kralları dışındaki halklar tarafından kabul görmemiştir. Çünkü İslam dini ırkçılığı asla kabul etmez. Arap Birliği ırkçılığı İslam’a tamamen ters ve zıt bir oluşumdur.
İkincisi ise şudur: İngilizler şunu istediler. Arap halkları Filistin’de zulüm ve terör estiren siyonist gruplara karşı gönüllü olarak savaşmak için bir araya gelmeye başlamışlardı. İngilizler, bu birlikteliğin önüne bir şemsiye olmak istediler. Siyonistlerle savaşmak isteyen halkların tepesine açmış olduğu kral şemsiyesi ve Arap Birliği ırkçılık şemsiyesi hastalığı ile önüne geçmeyi başardı. Bundan sonra krallar tarafından İslam ümmet düşmanlığı ve siyonist kardeşliği üzerine kurulu bir neslin yetiştirilmesi için uğraş verilmeye başlandı. İşte bu iki nedene baktığımızda da anlaşılacaktır ki bugün “Barış Pınarı” harekatında teröre karşı yürütülen terörü temizleme harekatında, Batı’ya bağlı olan Arap kralları tarafından Türkiye kınandı. Oysa bu ihanet birliği 7-8 sene önce Suriye’yi bu ihanet birliğinden atmıştı ve bugün Türkiye’ye karşı onları savunur duruma düşmüşlerdir.
Arap Birliğin de söz sahibi olan Sisi, kral Selman ve BEA gibi kuklalar hiç bir zaman Türkiye lehine karar veremezler. Efendileri buna asla izin vermezler. Konu işte bu kadar nettir aslında. Selametle!..