
ANADOLU RAHATSIZMIŞ?
Mehmet Kaçar
Türkiye Cumhuriyetinde milli iradenin hakim güç olmasına dayanamayan bir takım eski kafa askeri vesayetçi generaller ve sözcüleri medya organları, yine ortaya çıkıp arka palanda gizli kalarak mesaj yoluyla darbe çığırtkanlıklarına yeniden başladılar.
Çünkü eskiden devletin başı olan Cumhur başkaları ve başbakanlar, askeri şura toplantılarında, bunlar baş köşeye otururken, yanların da(sağ ve sol taraf) hazır ol da bekletilir ve yapılan balans ayarları ile de geri gönderilirlerdi. Kendi konum ve durumlarının da korunup, üst seviyede kalması için de ellerindeki darbe sopaları gösterirler ve arkadan da yandaş medyaya haber uçurulurdu.Yandaş medya gazetelerinin görevi ise, kamu oyu oluşturmak ve askeri cuntaya destek sağlamak, oradan gelecek nemalarla da beslenmek idi.
Aynı hastalığın yeniden nüksetmesi için yine kamu oyuna virüs yaymaya başladılar. Bu taktikleri eğer inceleme fırsatı bulanlar için söylüyorum 1920’ ler de ABD de yapıyorlardı.
Yoldaş ve yandaş, seküler laik, dönme gazete patronları ve çalışanlarına haberler sızdırılıp “rahatsız oluyor” derken bile isimlerini gizlemeyi de ihmal etmediler. Bunlar ya hala takiyyeci olup, ulusalcı görünen Fetöcü generaller, yahutta direk laik seküler ulusalcılardır. halkın adını anarak, kendi konumlarının, yasalar düzeyine indirilmesinden rahatsız oldular. Halkın anası-babası bundan rahatsızlık değil gurur duyar emin olun buna.
Vatandaş ve eğitimlilerle yaptığım sohbetler den edindiğimiz sonucu da burada ben söyleyeyim:” Yeter artık, tanklarını, toplarını alsınlar nereye istiyorlarsa oraya gitsinler. Bizim inançlarımızla bu kadar oynama hakkını kim veriyor. Benim vergimle, alnımın akı ile kazanarak verdim onu, alınan silahları bana çeviriyorlar. Yeter artık. Bunlar ne zaman dinimize saygılı olmayı öğrenecekler. Zaten bu halk onları kucaklasa idi, ortaya çıkıp dobra dobra konuşurlardı, gizli kapaklı kapılar ardından vatandaşı ölüm ve idamla tehdit etmezlerdi.
Yine vatandaşımızın söylediklerinden anlamamız gerekenler ise şudur.Bunların seküler-laik tutumundan rahatsız olunmuştur. Eğer, bunlar tekrar kalkışmaya baş vuracaklarsa ne diyelim, halk burada, onlar oradadırlar. 15 Temmuz 2016 tarihi daha taze ve rafa kaldırılmadı. Bunlar darbe teşebbüsünü canice denediler zaten. 15 Temmuz da yarı kalan işimizi sonuçlandıralım diyen bir vatandaş var artık. Ölümden, idamdan korkup evine saklanan ve sinen değil. Bir ülkenin askeri bu kadar mı kendini besleyen annesine-babasına, kardeşine ve eşine ters düşer?
Yıllardır TSK’ya sözcülük yapan bazı medya grupları ise, eski alışkanlıklarına geri dönerek, zemin yoklamasına başlamış durumdadırlar. TSK, Fetö terör örgütünden temizlendikten sonra, milli değerlerine bürünerek, milletinin inancıyla barışma sinyalleri göstermiş idi. Anti demokratik, baskıcı, darbeci uygulamaların kaldırılmasıyla bu yakınlığı gösterdiler. Ancak, son günlerde bir grup bundan rahatsız olmaya başladılar yine. Bunu da yandaş medyaları, onlar adına konuşmaya başladı. TSK, artık bu virüslere bir çözüm bulmalıdır. Bunları tespit edip, yargılanmalarını sağlamalıdır”.
Yandaş medyanın haberine göre, TSK “başörtüsünden rahatsızmış. O zaman, cenazelerinin defninden, cenazelerinin yıkanmasından ve defnedilmesinden ve arkasından Kur’an okunup dua edilmesinden, salavat ve tekbir getirilmesi ile şehitlerimizin başörtülü olan annelerimizden rahatsızdırlar demektir bu.
TSK içerisinde ki bu cunta ve darbe heveslileri kimlerse, bulunup, kamu oyu ile isimleri paylaşılmalıdır. Vatandaş, subay yaptığı ve onun üniforması ile gurur duyduğu oğlu ve kızının hain olmasına ve ateist olmasına asla tahammül edemez ve rıza göstermez. Dinine, diyanetine karşı darbeci ve hainlik içerisinde ki evladını da evlatlıktan ret eder. Çünkü din, vatan, asker ve evlat, Anadolu insanı için vazgeçilmez değerlerdir..
Bu kadar alçakça yapılmış olan bu haberde ise yine askere darbe yapma çığırtkanlığı yapılarak bir algı operasyonu daha yapılmaya çalışılmaktadır. Milletin imanına, geleneğine, refahına düşman cuntacıların haberini yayınlamak bir marifet olarak görülüyor. Cuntacıların rahatsızlığının nedeni de sayın“Milli Savunma Bakanı” nın yapmış olduğu TSK’da ki baş örtüsü düzenlemesi olarak gösterilerek, TSK’nın güneydoğuda ve Suriye’de ki dünya çapındaki başarısı da gölgelenmiş oluyor. Oysaki TSK’ subaylarını çoğunun annesi baş örtülüdür. Bunu da unutmamak gerekmektedir.
İsmi cismi belli olmayan bu cunta zihniyetinin Genel Kurmay Başkanı sayın Hulusi Akar’ın, Sayın Cumhur başkanı ile siyasi gezilere(orta doğuya falan) katılmaması istedikleri de vurgulanmaktadır. Geçmişte 1980-200’li yıllar arasında, Genel Kurmay Başkanları yılbaşı baloları, resepsiyorlar adı altında yandaş medyayla kol kola kutlamalar yaparlar ve bunların giderlerini de, Müslüman halkın kestiği kurbanla derilerini zorla alarak kapatırlardı. Jandarma köylerde, kurban derisi toplama işini de üstlenmişti.
Darbe çığırtkanlığı yapılan bu skandal haber de, yine akıllara 28 şubat muhtıra ve darbesine de atıf yapılarak AK Parti’ye verilen 27 nisan e-muhtıralarını da akıllara getirip taze tutmak istemişlerdir.
15 Temmuz 2016 darbe girişimine, göğsünü ve göğsünde ki imanı siper eden bu Anadolu’nun kara yağız imanlı gençliğinin beyninden geçenleri okuyacak olursak, şunu düşündüklerini görürüz. 15 Temmuz 2016 da vatanı 4-5 saat gibi rekor bir seviye de nasıl kurtardılar ise, kimdi kurtaran, tekbirli-sakalı-şalvarlı, salavatlı, namazlı, baş örtülü, çarşaflı, başı açık ama vatan aşkını taşıyan tüm millet ve o milletin gençliğiydi.
darbe isteğini her fırsatta gündeme getirenler ise AVM kuyruklarına idler. Laik seküler dönme azınlıklara, Anadolu insanının beyninde ki cevapta aynen şöyledir; “Gelin hepiniz birden biz buradayız ve bekliyoruz”.
Özellikle vatan aşkıyla ve din-iman aşkıyla yanıp tutuşan, insanımız “Tanklarını, uçaklarını alıp gelsinler, biz işgalcileri kovmaya hazırız, topunuz birden gelin” şeklinde mesajları herhalde herkes görmüştür ve okumuştur.
Milletin iradesini hiçe sayıp, darbeci ve cuntacıların havuzundan nemalanan ve gazeteci geçinenler, madem ki objektif iseler, bu hain düşünce sahiplerini açıklarlar. Bu haberler, patronun arzusu üzerinemi yoksa, hala TSK içerisinde takiyyeci kripto Fetöcü, NATOCU, Amerikancı ulusalcılar kalkışma yapabilirler.
Anadolunun imanlı-milliyetçi insanının hakkı değilmidir, TSK içerisinde ki başörtü düşmanı subaylar? Tabiki hakkıdır. Bunlar, üst aklın emriyle darbe hazırlığı içerisindemidirler? Seni de yoksa darbe sipikerimi yapacaklar? Ya da TRT genel müdürü olma vaadimi aldın?
Bu haberin, TSK’nın değilse, patronun yıllardır yaptığı algı operasyonları da değilse, senin hastalıklı aklının bir ürünüdür.
Bir tavsiye de bizden gelsin size; “siayasl İslam dediğiniz, kökten dinci dediğiniz, şeriatçı dediğiniz, laik değil ve gerici dediğiniz ve sağ iken idam ettirmek için en üç defa teşebbüste bulunduğunuz Müslüman liderleri” vefatından sonra neden anıyor ve anma törenlerine katılıyorsunuz? Bunda bir çıkarınız mutlaka vardır bu nedir? Bunu açıklayınız ve vaz geçiniz bu bukelamunluktan. Bırakın bu iki yüzlülükleri artık. “Ya olduğunuz gibi görün ya da göründüğünüz gibi olunuz.”
Selametle....