Almanya'da 'İslam Din Dersi' Düşmanlığı Artıyor!..

1990- 2009 tarihleri arasında, Almanya’nın başkenti Berlin’de, Allah bana izin verdi yaşadım. 1995 yılından sonra Doğu Almanya’da, 3 Ekim 1990 yılında ki, iki Almanya’nın(batı ve doğu) birleşmesinden önce, var olan Nazici- Nationnalsosyalistmus”(Alman aşırı sağ milliyetçileri), Almanya’nın batısında da İslam Düşmanlığından dolayı, Müslümanları, mesela; Sollingen kentinde diri diri yaktılar ve o gün pek çok iddia ortaya atılmıştı. Hatta, “Suda Yananlar” diye, bir takım gazetelerde, bir hafta boyunca seri yazı yayınlamıştım. Yine 2004 yılında bizzat yaşadığım ve yasal olmayan “başörtüsü” düşmanlığından da, anlaşılıyor ki Almanya da İslam Düşmanlığı, hızla büyüyüp serpilmeye devam etti. 2014 yılından sonrasında ise, İslam Düşmanlığı olan pediga’yı destekleyenlerin oranları yüzde onların üstüne kadar yükseldi.

Alman Araştırma şirketi YUGOV’un yaptığı bir ankette de bu tespitlerimiz açık ve net bir şekilde görülmektedir.
Almanların yüzde 66’sının Alman okullarında , seçmeli ders olarak okutulan “İslam Din Dersi”nin ivedilikle kaldırılması lehine oy vermişlerdir. Eski Doğu Almanya’nın eyaletlerinde ise bu oran yüzde 80’ aşmış durumda.

Bu araştırma şirketinin yapmış olduğu anketinde, ortaya çıkan bir başka sonuçta, “ İslam Din Dersi” yerine “Etik Değerler Dersi” getirilmesini istiyorlar. Bu anket’in sonuçlarına göre; Almanya’nın çoğunluğunun görüşü “İslam Din Dersleri” acilen okul ders programlarından da çıkarılması görüşündedir.
“İslam Din Dersi”nin kaldırılmasını isteyen Alman vatandaşları, Dinler ve Mezheplerin öğretilmesini istiyorlar. Bu ders okutulmaya başlanırsa, hristiyanlık, yahudilik ve İslam dini hariç, diğer dinlerin mezhepleriin ders kitaplarına ana konu olarak alınmalıdır görüşündeler.
Almanlar, Lüksemburg’ta ki ; din eğitimi modelinin uygulanması tarafında oy kullanmışlardır. Almanya sokak gösterilerinde ise Pediga “İslam Düşmanlı”ğını haykırdılar.
Almanya’da, zaten “İslam Dini” resmi bir din olarak kabul edilmiyor. Müslümanlar İslam Dini bayramlarında bile tatil yapamıyorlar.
Oysa ki, “Bundesgezest “ eğitim maddeleri, 12. bendinde, Almanya’da, yasal yollardan oturma izni olanların, çocuklarını, inandıkları, din öğretileri doğrultusunda yetiştirebilecekleri maddesi ise, yine kayıt altındadır. Bu yasaya rağmen, Müslüman hanımlara da baş örtüsü yasağı getirilmiştir.

Nedir bu Lüksemburg modeli o zaman?
Vatandaşlar, bir an önce eğitim ve öğretim yılının başladığı tarihte, aynen Lüksemburg’ta ki gibi “İslam Din Dersi” yerine, değerler sistemini konu alan, etik (latince de ahlak) dersinin konması taraftarlarıdır.

Yukarıda ki, şirketin yaptığı bu araştırma verilerinin sonuçlarına göre;
Vatandaşların yüzde 39’u, özellikle de, “İslam Din Dersi ve Ahlak Dersi’nin tamamen eğitim kurumlarından çıkartılması ve camiler ve cami derneklerinin kapatılması tarafında yer aldıklarını gözlemlemiştir.
Yüzde 30’u ise, Almanya da yasal yollardan ikamet edenlerin hakkı olmasına rağmen, bu toprakların Alman toprağı olduğu için “İslam Din Derslerinin” kısmen kaldırılması ve Almanya ya uyumlu hale getirilmesi, -Oruç gibi, cihat gibi, namaz gibi konuların bu ders kitabında yer almaması yönünde görüş belirtiyorlar.
Tüm bu oranlar bize şunu gösteriyor ki; Almanlarda yüzde 70 ortalaması civarında ki bir halk toluluğu “İslam Din Ders” inin acilen kitap ve müfredattan çıkarılmasını, İslam Federationları, camilerin, en azından sınırlandırılarak, uyumun önünde ki şeklinde görüş ve rapor veriyor.
Almanlara göre; İslam Dini ve Müslümanlar, uyum problemini aşamıyorlar. Demek ki, bu din, Almanyada, ya tamamen yasaklanmalı, ya da içeriği çok daraltırılarak, Alman Sosyal hayatına uydurulmalıdır diyorlar.

Selam ve dua ile