
ABD'NİN SURİYE ŞEMSİYESİ!...
Mehmet Kaçar
Müslüman coğrafyasındaki, ülkeler, Osmanlı İmparatorluğundan sonraki devrede, bu toprakları paylaşan ABD-Rusya ve İngiltere idi. Bu gün bu ülkeler, o günlerde kendi çizdikleri sınırları tamamlayamamışlar ki yeniden buralarda sınırlar çizmeye uğraşıyorlar. Bura da yeniden sınırlar çizip, küçük devletçikler kurma ve yeni hinlikler peşindeler.
Geçtiğimiz günlerde, ABD büyük elçisinin açıklamaları, bu emperyal kapitallerin, ahlaki yapılarının ne kadar “hin oğlu hin” olduklarını bir kez daha açıklamaya yetiyor artıyor bile.
Türkiye Cumhuriyeti her platforumda, Suriye’de ki PYD-YPG ve DHKP-C ile Amerikanın kurudurduğu ve cürümünü müslümanlara yüklediği DAİŞ’e vermiş olduğu silahları gündeme getiriyor, dost ve müttefik olan bir ülke, bunu yapmamalı diyordu. Bakın bu konuda, ABD’li müttefik ve dostumuz ne diyor:
ABD, Ankara büyük elçisi, Bass’ın açıklamalarına bakınca, tam bir hinliğin, tam bir kumpasın, tam bir dost satmanın dairesi içerisine girdiğimizi görüyoruz. 50-60 yıl boyunca Rusya düşman ve ABD dost denerek yapılan algı operasyonunun temeli de bu gün anlaşıldığına göre “hinlik”miş.
Bass’a göre; “Suriye Demokratik Güçleri”olarak adlandırılan ve ABD’nin şemsiyesi şeklinde görülen grup içerisinde çalışan, Suriyeli, Arap gruplara destek sağlıyoruz. Bu şemsiye grup, aynı zamanda PYD ve YPG’yi içine alıyor. Ancak biz, doğrudan PYD-YPG’ye destek sağlamıyoruz, silah yardımı yapmıyoruz, cephane vermiyoruz, lojistik destek vermiyoruz.
Bu konuda bizim üzerimizden, yani silah ve cephane verdiğimiz pek çok iddia olduğunu da biliyoruz. Ancak bizim üzerimizden yapılan bu iddiaların hiç bir dayanağı ve gerçekle bağlantısı yoktur.”
Yahu şu açıklamalara bir bakın bakalım. Bu açıklama, şeytanın bile aklına gelmeyecek cinsten bir açıklamadır. Şeytana bile pabucunu ters giydirirler bu hin oğlu hinler.
Suriye’de, ABD’nin desteklediği bir şemsiye grup varmış. Bak sen hele şu açıklamaya...
ABD, Suriye’de kimseye değil, sadece şemsiye gruba silah yardımı yapıyormuş. PYD-YPG terör örgütü de bu gurubun içinde olabilirmiş, miş miş miş....
Türkiye’de ki, terör örgütlerinin silahlarının şemsiyeden geldiği ortaya çıkma ihtimaline belirince, şemsiye gruplarla kıvırtıp sıyrılacaklarınımı sanıyorlar acaba....
Bu şemsiyenin gölgesinde PYD de olduğuna göre...
“Biz, PYD’ye silah vermiyoruz” toptan şemsiye grubuna veriyoruz, demenin ne manaya geldiğini düşünemiyorum bile....
Bura da önemli olan nedir sizce?
ABD’nin gönderdiği silahlar, PYD’nin eline geçiyormu geçmiyormu?
Bundan da önemlisi...
DAİŞ’e karşı kullanılmak üzere ABD’nin havadan, şemisyeyle, şemsiye gruba dağıttığı silahlar, patlayıcılar, Türkiye’ye karşı kullanılıyor mu, kullanılmıyor mu?
Kullanılıyorsa ki, kullanılıyor...
Artık, “şemsiye grup açıklaması”nın bir anlamı olabilir mi?
Bi defacık da olsa, o silahların Türkiye’ye karşı kullanıldığının ortaya çıkması halinde...
Biz, PYD’ye silah vermedik, şemsiye’ye verdik, onalr da verilen silahlara sahiplenememişler diyebilir mi?
Yahut bir daha o şemsiye gruba yeniden silah verirseniz, işte o zaman sorumlu hissettiğiniz insanlara karşı sorumluluğunuz ila nihaye sürmez herhalde...
Bir yandan da şemsiye gölgesin de, söz verdiğiniz PYD-YPG olsada...
Artık silahla kan döktürdüğünüz, o teröristlere sorarsınız:” Biz size verdiğimiz silahları ve patlayıcıları DAİŞ’e karşı kullanmanız için vermiştik” o silah ve patlayıcıların, Türkiye’de ne işi vardı. Türkiye, dost ve müttefik bir ülke ve öyle de kalacak falan....
Yemezler, yemiyorlar da zaten.
Her halde, PYD’den cevabı alıp, biraz daha fazla patlayıcıyla, Türkiye’ye gönderirsiniz...
İşte, bu ABD’li, Türkiye’de resmi görevle bulunan Bass denen şahıs, bunları açıklamaktan çok uzak olduğu gibi, ABD’nin açık ve seçik, silah yardımı yaptığını , PYD’yi açıkça desteklediklerini de, kamufle etmek için, bakın ne kadar hince bir cümle kurmuş durumda.”Şemsiye güçler.”
İlk okul çocukları bile bu kamuflaja kanmaz, ey Bass. Bırakın bizi kandırmayı....
Şunu da unutmamak gerekir ki:
Türkiye, artık eski Türkiye değil, ABD eyaleti hiç değil!
Yahut, eyaletlerde yaşayan, rengi siyah olan ve hala köle olarak gördüğünüz, sorgusuz sualsiz polisleriniz tarafından öldürdüğünüz insanlar da değil. Hatta, onların da hamisi, abisi, koruyucusu, hakkını savunan ve geçmişiyle bin yıllık kültüre, fenne damga vurmuş bir ülke...
İşte, Güney Doğuyu kardıramadınız ve halk, ümmet bir oldu, diri oldu, el ele, gönül gönüle oldu, omuz omuza batılın karşısına dikildi.
“Hak geldi, batıl zail oldu”. Siz DAİŞ’i kurmadık, PYD’ye silah vermedik diyerek, gülünç duruma düşmeyin en iyisi.
Selam ve dua ile....